1 Temmuz 2011 tarihinde Hint Okyanusu’ndan gözlemlenecek parçalı güneş tutulması gerçekleşiyor. Dünyanın çoğu yerinden gözlemlenmeyecek bu güneş tutulması, en iyi Antarktika kıyılarının Güney Atlantik ve Hint Okyanusu ile buluştuğu bölgeden izlenebilecek. Böyle bakıldığında çok da etkin gözükmeyen bu tutulma, astrolojik açıdan bakıldığında ise büyük önem taşıyor. Çünkü gökyüzünde önemli bir açı kalıbının oluşmasını sağlıyor.
Büyük Kare
Tutulma Yengeç burcunun birinci dekanında gerçekleşmektedir. Sepherial ve Lilly’e göre Yengeç burcunun birinci dekanında tutulma hava durumunda değişiklikler ve havada sorunlar göstergesidir. Kadınlara sorun getirir.
Uzman TV ile Yengeç burcundaki tutulma hakkında Haziran ayı başında yaptığımız röportajlar için aşağıdaki linki ziyaret edebilirsiniz. Sorulara verilen cevaplar içerisinde konu hakkında açıklayıcı ve detaylı bilgiler var.
Unutmayalım ki sevgi, evrendeki en büyük iyileştirici ve şifa vericidir. Depresyonu ve kötümserliği ortadan kaldırabilecek en önemli şey, sevgi alışverişidir. Sevgi alışverişinin bağışıklık sistemimizi güçlendirdiği söylenmektedir. Sağlığımızı korumanın, bireysel ve toplumsal olarak şifalanmanın en güzel yollarından biri, sevgi bağımızı güçlendirmektir. Sevgi alışverişinin yarattığı yüksek frekans, yaşamsal enerjinin frekansını olumlu yönde etkiler. İnsan, hayvan, bitki, araba, masa, bilgisayar olsun, canlı veya cansız şeylere sevgimizi yansıtmamız bile, titreşimimizi arttırmamızı sağlar. Böyle kritik bir geçiş sürecinde, bunu yapmaya her şeyden daha çok ihtiyacımız olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız…
Öte yandan, Yengeç burcundaki tutulmanın Satürn, Uranüs ve Plüton gibi zorlu etki taşıyan gezegenlerle irtibat kuruyor olması, sevdiklerimizi ve bizi güvencede hissettiren şeyleri kaybetme korkumuzu körükleyebilir. Yaşama olan güvenin, geleceğe inancın bittiği yerde, korku başlar. Korkunun olduğu yerde, karanlık hakimdir. Korku gelişimi engelleyen bir faktördür. Korku ayırır; çevreyle, doğayla, bütünle bağların kopması sonucu oluşan bir çalkantıdır korku! Astroloji’de korku, Satürn ile temsil edilmektedir ve tutulma derecesi Satürn ile dik açı yapmaktadır.
Hayatımızı, inançlarımız yönlendirmektedir. Yaşamımızı korku içerisinde mi sürdüreceğiz, yoksa sevgi içerisinde mi yaşayacağız sorusunun cevabı, bizim hangisine inanmayı tercih ettiğimizde yatar. Korku dolu bir dünyada yaşamaya inandığımızda, bu seçimimizden zihnimiz ve bedenimiz de etkilenecek, sağlıksız bir yaşam süreceğiz demektir. Eğer sevgiyle dolu bir dünya görmeyi seçersek, o zaman zihnimiz ve vücudumuz da buna uyum sağlayacak, giderek daha sağlıklı olacaktır. Sevgi ortamında doğan pozitif düşünce, mutlu ve sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez koşullarındandır. Sağlıklı ve tatminkar bir yaşam için ilk yapmamız gereken şey, korkularımızı yok etmek, bunun yerine sevgiyi koymak olmalıdır.
Öner DÖŞER A.M.A
24 Haziran 2011, Ayvalık