ÜZGÜNÜM
Oldum olası başkalarını kötüleyip bir yerlere gelmeye çalışanları takdir edememişimdir. İşini iyi yapan, kendine güvenen, kendini bilen kişi buna gerek görmez. İş zaten kendini gösterir. Ne güzel söylemiş Ziya Paşa: "Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde"…
Ben hep iş üretmeye gayret ettim. “Allah, çalışkan olanları ve yararlı iş üretenleri sever” inancıyla yaşadım. Başkalarıyla değil, kendimle rekabet ettim. Her yıl öncekinden daha iyi işler üretmeyi hedef koydum kendime…
Bunları yaparken, astroloji adına iş üretmeye çalışanları eleştirmekten, yermekten, küçümsemekten uzak durmaya çalıştım. Öğrencilerim bu yönümü çok iyi bilirler. Bugünlerde kulağıma geliyor, birileri benim sadece 10 yıldır astrolojiyle uğraştığımı, ondan öncesinde Kapalıçarşı’da bulunduğumu söyleyerek bazı imalarda bulunuyormuş…
Doğrudur. 10 yıl öncesine kadar Kapalıçarşı’da idim tam zamanlı olarak. Orada 20 yılım geçti. Çok şey öğrendim orada. İnsan ilişkilerini, insanları okumayı öğrendim. Bazen hangi üniversiteden mezun olduğumu soranlara “Kapalıçarşı üniversitesinde okudum” diyorum şaka yollu. Mezun oldum demiyorum; çünkü oradan mezun olmak benim boyumu aşar. Benden çok daha uzun yıllarını orada harcamış, bilgeleşmiş, adeta insan sarrafı olmuş değerli insanlarla tanıştım orada. Onlardan çok şey öğrendim, çok nasihatlar aldım. Bunlardan önemli bir tanesi babamdı. Allah rahmet eylesin, son derece sevecen, sabırlı, toleranslı, olayları akışına bırakabilmeyi bilen, bilge bir adamdı. İdare becerisi çok iyiydi. Bulunduğu ortamın gerginliğini yumuşatan, insanları seven ve kucaklayan, herkesin derdine koşan biriydi. O her zaman şöyle derdi: “Az laf, çok iş!”…
Kapalıçarşı’da farkında olmadan kazandığım meziyetleri fark etmem ise, ancak oradan ayrıldıktan, profesyonel ve tam zamanlı olarak astrolojiye başlamamdan sonra oldu. Gerek danışmanlıklarımda, gerek derslerimde, insan ilişkilerinde ve insanı okumaya yönelik anlamda Kapalıçarşı’da edindiğim meziyetleri kullandığımı fark ettim. Keşke herkes Kapalıçarşı’da biraz vakit geçirme imkanı bulsa da, ne demek istediğimi daha iyi anlayabilse…
Profesyonel anlamda astroloji yapmaya başladığımdan bu yana SADECE 10 yıl geçti. Bu 10 yıllık sürede sürekli iş üretmeye, her geçen gün daha ilerlemeye çalıştım. ÜZGÜNÜM 10 yılda ancak bu kadarını yapabildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda sadece bir tane Astroloji Okulu kurabildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılın ancak son üç yılında online, canlı, interaktif astroloji eğitimleri düzenleyebildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda sadece bir tane Astroloji Gazetesi kurabildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda sadece bir tane Astroloji Televizyonu kurabildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda ancak geçen yıl Astroloji Okulu Yayınları oluşturabildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda sadece 12 tane kitap yayınlayabildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda sadece 2 tane İngilizce kitap yayınlayabildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda sadece birkaç yüz köşe yazısı üretebildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda sadece 7 tane yazım uluslararası yayın yapan astroloji dergisinde yayınlandı…
ÜZGÜNÜM, son 5 yılda Uzman TV için üretebildiğim videolar sadece 21 milyon kez izlendi…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda sadece elli civarında seminer verebildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda astroloji derslerimde sadece 450 civarında astroloji öğrencisine ulaşabildim…
ÜZGÜNÜM, 10 yılda sadece 2000 sayfa civarında ders notu hazırlayabildim…
ÜZGÜNÜM, sadece son iki yıldır yurt dışından duayen astrologların da katıldığı halka açık ve ücretsiz etkinlikler düzenleyebildim…
ÜZGÜNÜM, ben sadece bu kadarını yapabildim. Eminim, değerli meslektaşlarım bundan çok daha fazlasını yapabilirler, astroloji alanında benden daha fazla katkıda bulunabilirler…
Ben, bundan sonrası için daha da fazlasını yapacağıma söz verebilirim ancak. Kendimle rekabete ve faydalı iş üretmeye devam!
Sevgi, ışık ve umutla…
Öner DÖŞER
13 Nisan 2013
ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan