Önce Satürn-Uranüs döngüsü, ardından Satürn-Plüton döngüsü ve giderek etkinleşmeye başlayacak Uranüs-Plüton döngüsü. Tüm dünyada iç savaşlar, isyanlar, protestolar ve grevlerin giderek artacağı çalkantılı bir dönemden geçiyoruz. Hızlı bir değişim içerisindeyiz ve bunun etkilerini pek çok ülkede görmeye başladık. 2009 yılı Mart ayında yayınlanan Dönüşüm Zamanı kitabımın 111, 120, 133, 235 ve 240. sayfalarında içinden geçmekte olduğumuz bu dönem için yaptığım bazı değerlendirmeleri paylaşmak istiyorum:
“2009-2012 geçişinde, büyük ülkelerde iç karışıklıklar, kargaşa ve çatışmalar giderek artacak. Uranüs’ün Koç burcuna giriş yapacağı 2010 yılından itibaren, karışıklık ve kaos oldukça riskli noktalara ulaşacak. 2011 yılında, pek çok ülkede iç gerginlikler belirgin bir şekilde tırmanıyor olacak ve bölünme riskinin doruk noktasına geldiği görülecek. Bağımsızlık ilanları sıklaşacak.”
“2009-2011 geçişinde, en hızlı ve stresli gelişmeler, Asya ve Orta Doğu’da ortaya çıkacak. Bu stresli dönemde, ülkeler arası gerginlikler artacak, savaş rüzgarları hızlı bir şekilde esecek.”
“2010 yılı ilkbahar aylarından itibaren benzeri tema, bu kez Orta Doğu’da yaşanabilir. İnsan hakları konusunda yoğun protestolar oluşabilir.”
“Hükümetlerin otoritelerinin sarsılacağı bir dönemden geçiyoruz. Baskı uygulayan rejimlerin ve yönetim tarzının, ayaklanmaları, isyanları beraberinde getireceği gerçeğini gören ve halkla bütünleşme içerisine girmeyi başaran yönetimler güçlenirken, tam tersini ortaya koyan yönetimler başarısız olmak durumunda kalacaklar. Fikir ve ifade özgürlüğünün önünün açılması, yeniliklere, reformlara daha açık olunması, Satürn-Uranüs karşıtlığının bir gerekliliğidir.”
“2009 yılı sonlarından başlamak üzere, bu üç gezegenin açı toleransları iyice daralıyor ve T-kare açı kalıbı etkisini iyice göstermeye başlıyor. Bu da bize sıra dışı durumlarla karşılaşacağımız, oldukça hareketli ve radikal bir dönemde olacağımızı işaret gösteriyor. Daha önce de değindiğimiz gibi, bu sert açı kalıbı 2011 Ağustos’una kadar etkisini gösterecek. Öncü burçlarda oluşacak T-kare, hareketli ve eylemci zamanlara işaret etmekte. Bu çok önemli üç gezegenin birbirlerini tetiklemesiyle birlikte, ekolojik felaketler, sosyal kargaşalar, siyasi ayaklanmalar, terör, hatta savaş gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Hükümetlerin çöktüğü, ekonomik yapıların bozulduğu ve iyice çöktüğü bir sürece giriş yapmamız çok kuvvetli ihtimaldir.”
“Gerçekten tüm insanların hayrına yönelik hedefleri olan insanlara, onları destekleyecek enerji verilecek. Bunun tam tersine, kendilerine ya da başkalarına hizmet etmeyen birtakım şeyleri bırakmaları gereken, kısıtlayıcı ve yıkıcı tutum içerisindeki bireyler, kuruluşlar, örgütler, hükümetler ise, son kez silkeleniyorlar olacaklar.”
Dönüşüm Zamanı kitabımda “Gezegen Döngüleri” başlığı altında yaptığım değerlendirmelerden oluşacak derlemeleri yakında yayınlamaya başlayacağım. Dönüşüm Zamanı kitabı, Astroloji’nin tarihle birlikte çalışıldığında ne denli faydalı bir referans olduğunu göstermeye çalıştığım ve gerçekten de çok emek harcadığım bir kitap olmuştur.
Dönüşüm Zamanı
Astrolojik olarak, gezegen döngülerini izlediğimizde, 2008 yılının sonlarından itibaren başlayan ve 2012 yılı sonlarına kadar etkili olacak önemli değişimler sürecine girdiğimiz aşikardır. Tarihsel perspektiften bakıldığında, tüm gezegensel döngülerin önemi olmakla birlikte, kolektif yaşam açısından Satürn, Uranüs ve Plüton’un içinde yer aldığı üç döngü en önemli ve etkili olanlarıdır. Bu gezegenlerin birbiriyle irtibatları, yani döngüleri, insanoğlunun toplum ve kültür içindeki evrimiyle, kolektif yaşam ile ilgili değişimlerin, gelişmelerin habercisidirler.
Toplum ve kültür içinde Satürn otoriteyi ve geleneği, kurulu ve alışılmış düzeni, statükoyu ve hiyerarşiyi ifade eder. Yavaş, tedbirli ve değişime karşı dirençlidir. Güven duyulan şeylere önem verilir. Yenilikçilik ise şüphe ile karşılanır. Uranüs sıradan kurallara uymamayı, geleneklere karşı çıkmayı, hiyerarşik düzeni ve statükoyu inkar etmeyi temsil eder. Beklenmedik şeyleri ifade eder, şoklar ve devrimlerle değişimi beraberinde getirir. Plüton toptan değişimi ifade eder. Eskiyi tamamen ortadan kaldırarak yeni için yer açan dönüştürücü bir güçtür. Bilinçsiz baskılarla ortaya çıkan ancak sonrasında bilinçli hale gelen kitlesel sosyal hareketleri ifade eder.
21 Aralık 2010 tarihinde yaşanan tam Ay tutulmasının, mevcut gezegen döngülerini tetikleyeceğini; sosyal, kültürel, politik kaos ve kargaşanın ön plana çıkacağı; protesto, eylem, grevler, özgürlük ilanlarının artacağı bir sürece işaret ettiğini öngörmüştüm. Tutulma İkizler burcunun son derecesinde gerçekleşiyordu ve bu da sonlanma ve değişim işaretçisi olarak görülmenin yanı sıra, yıkıcı ve ölümcül etkileri de beraberinde getiriyordu. Bu konuda detaylı bilgiye aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
http://www.onerdoser.com/Y17_1_21-aralik-2010-tam-ay-tutulmasi-i-.html
http://www.onerdoser.com/Y19_1_21-aralik-2010-tam-ay-tutulmasi-ii-.html
2010 yılı boyunca etkinliğini iyice gösteren ve 2011 yılına girişimizle birlikte patlak veren huzursuzlukların işaretlerini, çalkantılı olayların yaşandığı ülkelerin astrolojik haritalarında görmekteyiz.
Tunus
21 Aralık 2010 tarihinde 29 derece İkizler burcunda gerçekleşen tam Ay tutulması, Tunus astrolojik haritasının yönetici figürlerini temsil eden Güneş ve halkı temsil eden Ay derecesini tetikliyordu.
Tutulmanın Jüpiter-Uranüs derecesi de Tunus astrolojik haritasını tetikliyordu. Bu irtibat statükonun sarsılması, yöneticilere karşı isyan, saldırılar, protesto, eylem, grevler, özgürlük ilanları, sosyal, kültürel, politik kaos ve kargaşa işaretçisiydi.
Tutulma haritasının Plüton derecesi, Tunus astrolojik haritasının barış ve huzuru temsil eden Venüs derecesinin tam karşısındaydı ve toplumsal huzur ve barışın risk altında olduğunu göstermekteydi. Kargaşa, spekülasyon, vurgunculuk ve entrikalarla ilişkilendirilen ve kayıpların, kontrol dışındaki faktörlerin temsilcisi Güney Ay Düğümü de yine Venüs derecesi üzerinden geçiş yapmaktaydı.
Önümüzdeki süreçte, Tunus astrolojik haritasının Venüs derecesi transit Jüpiter ve Uranüs tarafından tetiklenecek. Muhtemelen iç gerginlikler ve huzursuzluklar tırmanacak.
Mısır
21 Aralık 2010 tarihinde 29 derece İkizler burcunda gerçekleşen tam Ay tutulması, Tunus astrolojik haritasına benzer şekilde Mısır astrolojik haritasının da yönetici figürlerini temsil eden Güneş ve biraz toleransla da olsa halkı temsil eden Ay derecesini tetikliyordu.
Tutulmanın Jüpiter-Uranüs derecesi de Mısır astrolojik haritasının Güneş-Ay derecesini tetikliyordu. Bu irtibat statükonun sarsılması, yöneticilere karşı isyan, saldırılar, protesto, eylem, grevler, özgürlük ilanları, sosyal, kültürel, politik kaos ve kargaşa işaretçisiydi. 21 Aralık Ay tutulmasına yönelik köşe yazımda bu konuyla ilgili tahminde bulunmuştum. Yazıma aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Tutulma haritasının Plüton derecesi, Tunus astrolojik haritasının çatışma ve gerginliklerin genel temsilcisi olan Mars derecesinin tam karşısındaydı ve kargaşa, spekülasyon, vurgunculuk ve entrikalarla ilişkilendirilen ve kayıpların, kontrol dışındaki faktörlerin temsilcisi Güney Ay Düğümü de yine Mars derecesi üzerinden geçiş yapmaktaydı. Bu kez etkiler daha da gergin ve sonuçlar vahim olacak gibi gözüküyordu. Nitekim öyle de oldu. Mısır’daki görüntüler adeta iç savaş görüntüsü içeriyordu.
Tunus’tan sonra Mısır halkı da 1981’den beri iktidarda olan Hüsnü Mübarek’i devirmek için sokağa döküldü. Mısır’da hükümet günlerce süren protesto gösterilerinin ardından bugün resmen istifa etti. Sağlık Bakanlığı, gösterilerde 50 kişinin öldüğünü, 2500’den fazla kişi yaralandığını açıkladı.
4 Ocak 2011 tarihinde Oğlak burcunda gerçekleşen Güneş tutulmasının izdüşümü de, Mısır astrolojik haritasının yönetimi, otoriteyi ve ülkenin dış imajını temsil eden 10. evinde yerleşimde olan Kiron üzerine düşmüştü. Bu yerleşim, hükümetin büyük yara alacağını ve prestij kaybedeceğini işaret etmekteydi.
Önümüzdeki süreçte, Mısır astrolojik haritasının Mars derecesi Jüpiter ve Uranüs tarafından tetiklenecek. Muhtemelen iç gerginlikler daha da tırmanacak. Hatta bu stresler, ülkenin dış ülkelerle ilişkilerinde de gerginliklere işaret edebilir!
Yaz aylarındaki Güneş ve Ay tutulmaları esnasında gökyüzünde oluşacak Büyük Kare açı kalıbı, Mısır astrolojik haritasını oldukça gergin bir şekilde etkilemekte. Mısır astrolojik haritasındaki derecesine dönüş yapmaya hazırlanan Satürn, sonbahar aylarının da Mısır için oldukça mesuliyet getirici olacağını göstermekte.
Cezayir
4 Ocak 2011 tarihinde Oğlak burcunda gerçekleşen Güneş tutulması, Cezayir astrolojik haritasının Güneş derecesinin karşısına denk düşmüştü. Bu esnada transit Satürn de Güneş derecesini geniş toleranslı kare açıyla tetiklemekteydi.
Tunus’ta çıkan olaylar Cezayir’e de sıçradı. İşsizlik ve hayat pahalılığına karşı isyan vardı. 5 Ocak’tan itibaren ülkede çalkantılar yaşandı, çıkan arbedelerde çok sayıda kişi yaralandı, ölenler oldu.
Şu sıralar geri harekete geçmiş olan Satürn, 10 derece Terazi burcuna kadar gerileyecek ve Cezayir astrolojik haritasının Güneş derecesini daha sert bir biçimde tetikleyecek. 1 Haziran’da gerçekleşecek Güneş tutulması, 15 Haziran’da gerçekleşecek Ay tutulması esnasında da transit Satürn Güneş derecesini tetikliyor. Ayrıca 1 Temmuz 2011’de gerçekleşecek Güneş tutulması derecesi de Cezayir astrolojik haritasının Güneş derecesinin neredeyse tam üzerine düşmekte ve bu tutulma esnasındaki gezegen dizilimleri de Cezayir astrolojik haritasını oldukça gergin bir biçimde etkileyecek. Dolayısı ile önümüzdeki süreçte Cezayir’de çalkantılar devam edecek, hatta daha da gerginleşecek gibi gözükmekte…
İlerleyen günlerde yazımın ikinci bölümünü yayınlayacağım ve önümüzdeki süreçte Orta Doğu ülkelerini neler beklediği sorunsalı üzerine astrolojik değerlendirmelerime diğer Orta Doğu ülkeleriyle (Türkiye dahil) devam edeceğim…
http://www.onerdoser.com/Y19_1_21-aralik-2010-tam-ay-tutulmasi-ii-.html