Bundan yaklaşık 400 yıl önce Güneş Sistemimiz’in merkezinde Dünya değil Güneş’in bulunduğu ve tüm gezegenlerin onun etrafında döndüğü görüşünü ortaya koyan Kopernik, güneşmerkezli bakışı anlatan eski yazılara da aşinaydı. Örneğin 8. yüzyılda yaşamış İranlı Astrolog Ebu Maşar bazılarının güneşmerkezli model olarak yorumladığı bir gezegen modeli geliştirmiş, gezegen yörüngelerini Dünya yerine Güneş’ten bakışla almıştı.
Aynı zamanda astronom da olan astrologlar, Kopernik’e kadarki dönemde yermerkezli bakışı kullanarak haritalar çizdiler ve öngörüler yaptılar. Ama astrologlar Kopernik’in gösterdiği yeni keşfedilen güneşmerkezli perspektifle fazla ilgilenmeyip yermerkezli (dünyamerkezli) haritalar kullanmaya devam edince, astronomlarla aralarındaki bakış farklılığından doğan kopuş başlamış oldu. Astronomlar tarafından eleştirilen ve astronomlar ile astrologlar arasındaki bakış farkı oluşturan temel sebepler, Güneş merkezli gezegen pozisyonlarının Dünya’dan görünene uymaması ve Dünya’da yaşadığımıza göre Güneş Sistemi’ne Dünya’dan bakıyor olmamızdı. Yaşadığımız dönemde Güneş Sistemi’ne bütüncül bir yaklaşımın değeri gittikçe daha fazla anlaşılmaktadır, Dünya da Güneş de müstakil olarak değerlendirilmemekte, bulundukları sistemin bir parçası olarak görüldüklerinden, yorumlar sistemin bütününe göre yapılmaktadır.
Pek tabii ki Dünya’da yaşıyoruz ve içinde bulunduğumuz sistemi değerlendirirken kendi merkezimizi esas almamız, astrolojik yorumları Dünya’dan bakışla yapmamız mantıklıdır. Ama şu bir gerçek ki, Güneş bizi diğer göksel cisimlerden çok daha fazla etkiler ve Dünya üzerinde yaşıyor olduğumuz halde, Güneş’in direkt etki alanı içerisindeyiz. Yaşamımızın kaynağı olarak Güneş, merkezi olduğu sistemin özü, adeta ruhudur. Eğer Güneş sistemindeki yaşamı değerlendirmek istiyorsak, Güneş’i öncelikli olarak göz önüne almamız ve bu sistemi bütün olarak değerlendirmemiz gerekmektedir; bu da ancak güneşmerkezli haritalarla mümkündür. İnsanoğlunun Dünya sınırlarını aşmaya başladığı uzay çağında bu ihtiyaç giderek artacaktır. Artık kendimize dışarıdan ve bütünsel olarak da bakmamızın, dünyasal sınırlamaların dışına taşmamızın zamanı gelmiştir. Bunu sağlayabilmemiz için alışılagelmiş yermerkezli haritalar yanında, güneşmerkezli haritaları da kullanmayı öğrenmemizde büyük fayda vardır.
Güneşmerkezli Astroloji Haritası Nedir?
Güneşmerkezli astroloji haritaları, sistemin merkezine Güneş’i oturtan haritalardır. Yani olaylara baktığımız merkez Dünya değil Güneş’tir. Geleneksel Astroloji haritası, güneş sistemindeki çeşitli gezegenlere Dünya’nın kendi yörüngesinden göründüğü kadarıyla bakarken, güneşmerkezli haritalar tüm Güneş Sistemi’ne toplu bir bakış imkanı sağlar. Bu bakışta, Dünya’nın güneş sistemini nasıl gördüğü değil, gezegenlerin asıl işlevsel merkezleri olan Güneş ile olan ilişkileri dikkate alınır.
Güneşmerkezli Astroloji’de bu sisteme özgü bazı faktörler vardır, bunlardan ikisi perihelia ve gezegen düğümleridir.
Güneşmerkezli astroloji haritaları, yalnızca kişisel haritaların yorumunda değil, kitle isyanlarının, devrimlerin, borsa piyasalarının ve diğer ekonomik hareketlerin yanı sıra, radyo parazitleri ve hava şartlarının değişimlerinin, doğal afetler gibi jeofizik olayların öngörülmesinde de kullanılmaktadır.
Güneşmerkezli astroloji haritaları, bu konuda uzun araştırmalar yapmış, kitaplar veya makaleler yazmış astrologlar tarafından göksel ve dünyasal olaylar arasındaki bağlantıyı en verimli şekilde gösteren araçlardan biri olarak tanımlanmıştır.
Bu konuda uzun yıllardır araştırmalar yapan Astrolog Robert Hand’e göre güneşmerkezli gezegen pozisyonları hem dünya astrolojisinde, hem kişisel astrolojide vazgeçilmezdir.
Güneşmerkezli Astroloji Haritalarının Kullanım Alanları
Dünya Astrolojisi
Güneşmerkezli astroloji haritaları, Natal (Kişisel) Astroloji’de en çok içsel durumları gösterme eğiliminde olsa da, çeşitli gezegen dizilimlerinin kitle davranışına çok önemli etkileri olduğu da bir gerçektir. Bu nedenle planlı aktivitelerden çok, spontane kitle davranışı sonucu oluşan önemli olayların öngörülmesi açısından Dünya Astrolojisi’nde de kullanımı çok önemlidir.
Son dönemde Güneş sistemimiz hakkında elde edilen bulgular Güneş çevresinde dolaşan gezegenlerin çekim alanları yoluyla, çeşitli dizilimlerde bulunduklarında Güneş’e baskı yaptıklarını göstermiştir. Dev güneş alevlenmeleri bu baskının bir sonucudur. Güneşmerkezli sistem gezegenlerin Güneş’e uyguladıkları bu baskının zamanlamasını hesaplamak için kullanılabilir.
Gezegenlerin Güneş ile hizalanması (açısal olarak birbirlerine göre çeşitli pozisyonlarda bulunmaları) Güneş aktivitesini ve dolayısıyla (ya da direkt olarak) Dünya manyetik alanı aktivitesini etkiler. Bu da Dünya’mızda hava şartlarının değişmesine, gerginliklere ve hastalıklara neden olabilir. Güneş aktivitelerinin yoğunlaşacağı maksimum dönemine ilerlemekteyiz. Bu dönemde oluşacak ve Güneş’i de açısal olarak etkileyecek gezegen dizilimleri, güneş aktivitelerini tetikleyebilir, böylece etkin jeomanyetik fırtınalara sebep olabilir, böylelikle insanlar arasındaki huzursuzlukları, çatışmaları, kargaşa ve terörü, hatta uluslar arası gerginlikleri tetikleyebilir. Sert jeomanyetik fırtınalar, büyük ölçekli depremlere, tsunami ve sel baskınlarına, volkan aktivitelerine, aşırı sıcaklık artışına, yangınlara da sebep olmaktadır. Güneşmerkezli haritalarla Güneş’e göre gezegen dizilimleri daha kolay görülebilir ve böylelikle bu aktiviteler doğrulukla tahmin edilebilir.
Çalışmalar, güneşmerkezli gezegen pozisyonları ile güneş alevlenmeleri ve güneş lekeleri sayısı arasında da bir bağlantı olduğu göstermektedir. Muhtemelen güneşmerkezli gezegen pozisyonlarından etkilenen Güneş aktivitesi günlük olarak değişir. Güneş rüzgarı adı verilen parçacık akımı Dünya’nın atmosferine girerek Dünya’nın manyetik alanında değişikliğe neden olur, beyin dalgalarındaki ve hormonlardaki değişiklikleri tetikleler ve bu nedenle davranışı etkiler. Gezegen hizalanmalarından kaynaklı jeomanyetik fırtınalardan tüm canlıların biyokimyası etkilenmektedir. İnsanlar arası üzüntüler ve uluslar arası sorunlar birbiriyle bağlantılıdır. Güneşmerkezli sstroloji haritasındaki gezegen yerleşimleri, toplumsal aktivite ve eylemlerimizi, birbirimizle uyumumuzu ve bunun Güneş üzerindeki yansımalarını daha rahat anlamamıza yardımcı olabilir.
Güneş rüzgarlarının insan bilincinin gelişim süreciyle ilişkili olduğu da düşünülmektedir. Bu sürecin gelişimini incelerken güneşmerkezli astroloji haritalarından istifade edilebilir.
Finansal Astroloji
Bu alanda uzman kabul edilen isimlerden biri olan Astrolog Ray Merriman, bir röportajında kendisine yöneltilen Finansal Astroloji’de daha fazla araştırılması gereken alanlar hangileridir sorusuna “güneşmerkezli astroloji ve muhtemelen de güneş lekeleri” cevabını vermiştir. Güneş lekeleri henüz astrolojide kullanılmasa da, özellikle Dünya Astrolojisi’nde kullanılacak çok önemli bir faktör haline gelebilir. The Financial Universe adlı kitabında Christeen Skinner, önemli dünya liderlerinin doğduğu günde güneş lekesi aktivitesini incelemiş, liderlerin karakter ve tavırları üzerindeki etkilerine önemle değinmiştir.
Natal (Kişisel) Astroloji
Natal Astroloji’de güneşmerkezli haritalar, kişinin dış çevrede karşılaştıkları durumlardan nispeten bağımsız içsel doğasını tanımlarlar. Bu yüzden, bireylerin içinde bulundukları psikolojik süreçleri anlamada kullanılabilirler. Michael Erlewine’e göre kişilik tipleri kişilerin güneşmerkezli ve dünyamerkezli haritalarındaki baskın açıların karşılaştırılması ile ortaya çıkarılabilir. Her iki haritadaki sert ve yumuşak açıların baskınlığı karşılaştırılır. Güneşmerkezli haritalarda sert, dünyamerkezli haritalarda yumuşak açıların baskın olduğu kişiler iç çalkantılar ve içsel psikolojik krizler yaşayacaklardır, ama dış dünyadaki sorunları daha kolay halledebileceklerdir. Güneşmerkezli haritasında yumuşak açılar, dünyamerkezli haritasında sert açılar baskın olan kişiler ise tam tersine içsel olarak sakin oldukları halde dış dünya ile daha fazla zorluk yaşayacaklardır. Geleneksel dünyamerkezli astroloji haritası kişiliğimizin ve kendimizi bulduğumuz gerçek fiziksel dünya merkezli ortamların haritasıdır; güneşmerkezli doğum haritası ise daha içsel benliğinizin haritasıdır. Kişiliğimizi destekleyenin ne olduğunu ya da arkasındakini gösterir.
Dünyamerkezli astroloji de psikolojik durumları anlatır, ama bu haritalarda ifade edilen psikolojik durumlar güneşmerkezli haritalara göre daha çok dış olaylara yansıtılmıştır ve içsel olsalar bile sosyal boyutları vardır. Güneşmerkezli haritalar sayesinde insanın daha yüksek zeka ve ruhsal kapasitesini inceleyebiliriz. Bu bir nevi “Dharma haritası” gibi görülebilir.
Sağlık ve diğer fiziksel problemler de güneşmerkezli haritalarla çok daha açık bir biçimde gösterilebilir.
Güneşmerkezli haritalar toplumsal hayatımızla, kariyerimizle ve dünyadaki tanınırlık deneyimlerimizle ilgilidir. Yermerkezli harita kendimizi içinde bulduğumuz ortamları, Güneş merkezli harita ise bu görünümlerin özünde neler olduğunu gösterir.
Mademki Güneş sistemin merkezidir, özüdür, hatta adeta ruhudur (sol=soul), güneşmerkezli bakış için kalp-merkezli, ruh-merkezli ifadelerini kullanabiliriz. Alışılagelmiş dünyamerkezli bakış daha ziyade beden-merkezli, ego-merkezli, kişilik-merkezlidir.
Her bakış açısı bizi farklı bir bilinç düzeyine götürür. Güneşmerkezli bakışla tanışmak bize çok farklı algıların kapısını açacaktır; sübjektif ego merkezli bakışın dışına çıkıp bütünü fark edebilmemizi, çevremizde ve kendimizde daha önce farkında olmadığımız bağlantıları görebilmemizi sağlayacaktır.
Öner DÖŞER
20 Haziran 2011
ASTROLOJİ OKULU, İstanbul
SEMİNER DUYURUSU
Hiç Astroloji bilmiyor olmasına rağmen, gezegenlerin pozisyonlarının güneş lekeleri ve jeomanyetik fırtınaları etkilediği konusunda en önemli çalışmaları yapmış ve manyetik fırtınalara dair tahminleri %90 gibi doğruluk oranına ulaşmış bir radyo teknisyeni olan John H. Nelson’ın bu başarılı tahminlerinden esinlenerek güneşmerkezli (Heliocentrik) haritalarla çalışmaya başladım. Astronom-Astrofizikçi Dr. Percy Seymour’un 1992 yılında yayımlanan Astroloji’nin Bilimsel Temelleri adlı kitabında, gezegenlerin güneşmerkezli dizilimlerinin Güneş üzerinde yarattığı manyetik etkinin, Dünya manyetik alanı ve insan hayatı üzerindeki etkilerinden yola çıkarak, içinde bulunduğumuz bu önemli süreci analiz etmede güneşmerkezli haritaların kullanımlarının önemine inandım.
Şimdi bu konudaki araştırmalarımı ve bilgi birikimimi paylaşmak üzere 1 Ekim 2011 Cumartesi günü 11:00-17:00 saatleri arasında sunacağım seminerde, güneşmerkezli astroloji haritalarının hem Natal Astroloji ve hem de Dünya Astrolojisi alanda kullanımı konusunda detaylı bilgiler vereceğim. Taksim Hill otelde sunacağım seminerle ilgili gerekli bilgileri aşağıda sunuyorum.
Seminer Bilgileri
Konu: Güneşmerkezli Astroloji Haritalarının Kullanımı
Sunan: Öner DÖŞER, AMA
Tarih: 1 Ekim 2011, Cumartesi
Saat: 11:00-17:00 arası
Yer: Taksim Hill Otel
Ücret: 125 TL (Astroloji Okulu öğrencilerine 100 TL)- Coffee Break
Rezervasyon: 0216 386 73 96 – 0532 284 89 79 – [email protected]
Seminer Akış Programı
11:00-13:30 arası (12:00’de Cofee Break)
Güneşmerkezli haritaların nasıl çıkartıldığı anlatılacak ve kısaca Güneşmerkezli Efemeris tanıtılacak. Ayrıca bu sistemde kullanılan perihelia ve gezegen düğümlerinden bahsedilecek. Gezegenlerin, evlerin ve açıların anlamları ve kullanımlarına kısaca değinildikten sonra, Dünya Astrolojisi’nde güneşmerkezli haritaların kullanımına geçilecek. Depremler, volkan aktiviteleri, kasırgalar gibi doğal afetleri öngörme yöntemleri değerlendirilecek. Önümüzdeki süreçte doğal afetlere, fiziksel ve ruhsal sağlığımızla ilgili durumlara, finansal değişimlere, politik-ulusal-uluslararası huzursuzluklara yol açması muhtemel bazı gezegen dizilimlerinin tarihleri üzerinde odaklanılacak.
Öğle arası
14:30-17:00 arası (15:30’da Cofee Break)
Natal Astroloji’de güneşmerkezli haritaların kullanımına değinilecek. Kişisel gelişim ve tekamül sürecinde güneşmerkezli haritaların önemi anlatılacak. Bu haritaların ilerletim modelleri ve transitleri, yermerkezli haritalarla birlikte kullanımları öğretilecek. Doğum bilgilerini önceden ileten tüm katılımcıların bireysel güneşmerkezli haritaları hazırlanmış olacak ve bu katılımcılardan örnek haritalar üzerinden değerlendirmeler yapılacak. Natal haritalar üzerinde ilerletme yöntemleri değerlendirilecek.
Dr Ben Dykes Bizlerle
2 Ekim 2011 Pazar günü ise yine Taksim Hill otelde astrolog dostum Prof. Dr. Benjamin Dykes, AstroArt Astroloji Okulu özel misafiri olarak iki sunum yapacak. Bunlardan 11:00-13.30 saatleri arasında ilki evlilik ve ilişkiler üzerine olacak. Ben Dykes, bu sunumda öncelikle evlilik ve ilişkilerle ilgili göstergelerin tespiti üzerine bilgiler verecek. Ardından Profeksiyon ve Transit gibi Ortaçağ Astrolojisi teknikleri kullanarak evlilik ve ilişkiler üzerine öngörülerde bulunmayı öğretecek. Ben’in 14.30-17:00 saatleri arasında sunacağı ikinci konu ise yılın olayları öngörmek için kullandığımız Güneş Dönüşü haritaları üzerine olacak. Ben, sunum esnasında Profeksiyon ve Transit haritalarla Güneş Dönüşü haritalarının kombine ederek okunmasını, böylelikle önemli olayların ve dönemlerin spesifik olarak öngörülmesi üzerine yoğunlaşacak. Gün boyunca sürecek bu iki seminerin ücreti 125 TL’dir. Çok yakında seminer konularının daha detaylandırılmış bilgilerini duyuracağız…
Minnesota, ABD’de yaşayan Ben Dykes, Thelema ve Wicca deneyimine ek olarak, Batı Gizem Geleneğinin Golden Dawn [Altın Şafak] sistemi hakkında da 10 seneyi aşkın deneyime sahiptir. Yıllarca modern astroloji üzerine çalıştıktan sonra, Robert Zoller’in öğrencisi olarak Ortaçağ astrolojisi üzerine çalışmaya başlamıştır ve bugün, Ortaçağ teknikleriyle harita okuma ve öngörmeyi savunmaktadır. Benjamin’in çalışmaları ve danışmanlık hizmetleri hakkında daha detaylı bilgi için: http://www.bendykes.com