Güneş, sıcak ve kurudur. Güneş’in gücü o kadar fazladır ki, gözümüzü korumadan ona direkt olarak bakmamız zordur. Eğer yazın kendimizi ışınlarından iyi koruyamazsak, yanarız. Bu yüzden Güneş hem hayat vericidir hem de yaşamsallığa zarar veren bir yöne sahiptir. Aynı şekilde, gökyüzünde de Güneş’e çok yaklaşan bir gezegen yanar. Güneş’in yanında kendi kişiliğini, yani gezegen olarak ifade ettiği özellikleri yitirir, sergileyemez, tamamen Güneş’in etkisi altına girer. Bir gezegenin Güneş’in 8,5 derece önünde veya arkasında olması durumu, yanık olma durumudur. Böyle bir gezegen zarar görmekte kabul edilir ve bu gezegenin doğası gereği temsil ettiği şeyleri gösteremeyeceği düşünülür. Bunun istisnası, ancak Güneş’e 17 dakikanın içerisinde yakınlıkta olmaktır. Böyle bir gezegen yanmış olmaz, Güneş’in niteliğinden ve doğasının gücünden istifa eder, yani “cazimi” olur. Bu Kasmimi olarak da ifade edilir. Biz bunu Türkçeleştirirken İngilizce açıklaması olan “In the heart of the Sun” ifadesinden yola çıkarak Güneş’in Kalbinde Olmak şeklinde ifade ediyoruz. Birçok eski astrolog bunun önemli bir asalet olduğunu söylemiş, böyle yerleşimde bir gezegenin adeta özel bir koruma altında gibi olduğunu düşünmüşlerdir. Çoğu geleneksel astrolog Güneş’in kalbinde olması için bir gezegenin Güneş’ yakınlığının 17 dakika içerisinde olması gerektiğini söylerken, bazıları bunu 16 dakika olarak belirtmiştir. Cazimi ifadesini ilk kullanan 6-7 yüzyıllarda yaşamış Mısırlı Rhetorius ve 9.yüzyıl İranlı astroloğu Sahl bin Bishr gibi bazı astrologlar bunu 1 dereceye kadar genişletmişlerdir.[1]
Geleneksel Astrolojide (genel olarak) Cazimi için aynı enlemde olma şartı aranmaz
Genel olarak biz astrologlar gezegenlerin ve yıldızların 360 derecelik daire içerisindeki Zodyak boylamı ile ilgileniriz. Geleneksel astrolojide bir gezegenin Cazimi yani Güneş’in kalbinde olması için baktığımız kriter o gezegenin Zodyak boylamının Güneş’in Zodyak boylamı ile 17 dakika dahilinde yakın olmasıdır. Bu manada aynı enlemde de olması şartı aramayız. Enlem, yani gezegenlerin ve yıldızların ekliptiğin üzerinde mi aşağısında mı olduğu geleneksel astrolojide fazla dikkate alınmaz. Cladius Ptolemy’den bu yana enlem ve boylam kavramları bilinmektedir. Ebu Ma’şer, Alcabitius, el-Biruni, Abraham Ibni Ezra gibi ustalar enlem kavramının farkındadırlar. Ama Cazimi olma açısından aynı enlemde olma şartı aramazlar, bunu belirtmezler. Aynı boylamda olma şartı ararlar.
Bunun bir istisnası olarak Guido Bonatti’nın Lider Astronomiae adlı eserinin Benjamin N. Dykes imzalı çevirisinin ikinci cildinin 7.bölümünün 211.sayfasında hem enlem hem boylam şartı aranmakta ve parantez içerisinde (ki nadiren olur) denilmektedir.[2] Ama bunun dışındaki geleneksel kaynaklarda, hatta Bonatti’den çok sonra, Rönesans son döneminde yaşamış olan William Lilly’nin Christian Astrology adlı eserinde Cazimi konusunda bile enlem şartı görülmez.[3] Cazimi, yani bir gezegenin Güneş’in kalbinde olma durumu sadece Zodyak boylamı şartı aranmıştır. Robert Zoller’in bize aktardığı bilgilerde Cazimi olma konusunda sadece boylam belirtilmiş, enlem şartı aranmamıştır.
Ben de geleneksel astroloji kurallarını izlemeye devam ediyorum ve Cazimi de de diğer kavuşum ve açılarda olduğu gibi sadece boylama bakarak yorumluyorum. Çoğu prestijli geleneksel astroloji ustası da böyle yapıyor. Geleneksel Astrolojinin öncü ustalarından Christopher Warnock da böyle düşünür. Bu konuda araştırma yapanlara linkteki yazıyı okumalarını tavsiye ederim.[4] Bu yazıda Warnock’un belirttiği gibi, aynı şey Sabit Yıldızlar ile çalışırken de geçerlidir. Ekliptiğe yakın olan gezegenlerin aksine, Sabit Yıldızlar tüm gökyüzü küresine yayılmıştır. Bunlar bu üç boyutlu uzaydan, ekliptiğin iki boyutlu uzayına yansıtılmıştır. Geleneksel Astrologlar onların bu yansıtılmış pozisyonlarını kullanmıştır. Boylam şartı arayacak isek, o zaman bunu bütün gezegenlerin kavuşumu ve hatta açıları için de düşünmek gerekir. Bu da ayrı bir sorunsaldır.
4-5 Mayıs 2020 tarihinde Merkür’ün Cazimi olup olmadığı ile ilgili bir kafa karışıklığı olmuş sanırım. Merkür’ün Güneş’e 17 dakika yakınlıkta olduğu 4 Mayıs akşamı 18:53 ile 5 Mayıs sabahı 06:33 arasında Cazimi yani Güneş’in kalbinde olduğunu belirtmiştim. Geleneksel Astroloji üstadı Peter Stockings kişisel web sitesinde bu yıl Cazimi olan gezegenlerin listesini vermektedir. Burada da görüleceği gibi 5 Mayıs 2020’de Merkür Güneş’in kalbindedir. [5]Bu listede göreceğimiz gibi sadece Merkür değil, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn’ün de Güneş’in kalbinde (Cazimi) olacağı zamanlar verilmiştir.
Farklı görüşte olanlar, bir gezegenin Güneş’in kalbinde olması için hem aynı boylamda hem aynı enlemde olması gerektiğini savunanlar olabilir. Pek çok disiplinde olduğu gibi astrolojide de farklı görüşler olması doğaldır. Bunlar teknik açıdan tartışılabilir. Buna olumsuz yaklaşmıyorum. Ben bu yazımda Cazimi’yi branşım olan geleneksel astroloji açısından ele aldım ve hepimizin bildiği üzere bu geleneksel astrolojinin bir argümanıdır ve ustaları tarafından kullanılırken ve tarif edilirken de çoğu kadim astrolog tarafından aynı enlemde olma şartından, yani deklinasyondan bahsedilmemiştir.
Sevgi, ışık ve umutla!
Öner Döşer, AMA, ISAR Cap, Cert. OPA
OPA Türkiye Temsilcisi, APAI Üyesi
AstroArt Astroloji Okulu Kurucusu
www.astrolojiokulu.com
[1] Sahl bin Bishr, Introductorium de principii iudiciorum Zahelis Ysmaelitae, in Works of Sahl and Masha’allah, translated & ed. by Benjamin N. Dykes, Cazimi Press, Golden Valley 2008, p.41.
[2] Guido Bonatti, Book of Astronomy, translated by B. Dykes, Cazimi Press, Golden Valley, MN 2007, p. 211.
[3] Christian Astrology, William Lilly, cit., p.113. On p.300
[4] http://renaissance-astrology.blogspot.com/2010/01/cazimi-in-longitude-latitude.html
[5] https://starsandstones.wordpress.com/tag/cazimi/