Güneşmerkezli bakışla, dikkat çekici gezegensel geometrik açıların etkin olduğu önemli bir hafta yaşadık. Merkür’ün güneşmerkezli aktif açıları, güneş/jeomanyetik aktivitelerin etkinleşeceği, bu yüzden iş dünyası ve ticari koşulların ve bu alandan gelen haberlerin hızlı bir şekilde değişeceği bir haftada olduğumuzu göstermekteydi.
Son dönemdeki yazılarımda belirttiğim gibi, güneş aktivitelerinde göreceli hareketlenme var. M sınıfı, C sınıfı güneş alevlenmeleri ve 31 Temmuz itibariyle 3 adet CME (Koronal Kütle Fışkırması) oluştu. Leke sayısı 130’a kadar çıktı. NASA’dan yapılan açıklamada, Koronal Kütle Fışkırmalarının (CME) Dünya manyetik alanında yıllardan bu yana kaydedilmiş en etkin jeomanyetik fırtınalardan birini yarattığı belirtildi. (K-index ölçeğinde 0-9 arasında 8 olarak kaydedildi) Jeomanyetik fırtına neticesinde oluşan auroralar Avrupa’da ve ABD’nin kuzey bölgelerinde gözlemlendi.
“Earth’s magnetic field is still reverberating from a CME strike on August 5th that sparked one of the strongest geomagnetic storms in years. Registering 8 on the 0 to 9 "K-index" scale of magnetic disturbances, the storm at maximum sparked auroras across Europe and in many northern-tier US states.” http://spaceweather.com/
6 Ağustos itibariyle NASA’nın sayfasında verilen bilgilerde 1263 numaralı güneş lekesinin hafta sonu itibariyle iki misline ulaştığı, bunun güçlü bir güneş fırtınasına yol açabileceği belirtiliyor.
“BIG SUNSPOT GETS BIGGER: Behemoth sunspot 1263 has almost doubled in size this weekend. A 28-hour movie from NASA’s Solar Dynamics Observatory shows the spot developing a tail that has added some
Halbuki Güneş aktivitelerinin artık iyice azaldığı söylenmişti ve bu gazetelere yansımıştı Haziran ayında. Bence Ağustos ayından itibaren Güneş aktivitelerinde belirgin bir artış söz konusu olacak. Eylül ayında daha belirgin artışlar yaşanabilir. Oldukça hareketli, aktif, agresif bir dönemden geçmekteyiz ve geçtiğimiz hafta boyunca ardı ardına gerçekleşen güneş/jeomanyetik aktivitelerinin sonuçlarını deneyimleyeceğimiz, başka yeni güneş/jeomanyetik aktivitelerin de oluşabileceği bir sürece ilerliyoruz. Streslerin yanı sıra, güneş rüzgarlarıyla tetiklenecek yeni bir bilinç dalgasına da girmiş durumdayız. Ben buna GÜNEŞ BİLİNÇLİLİĞİ diyorum.
Bazı bilim insanları, güneş elektromanyetik radyasyonunun hızlandırıcı etkisi olduğundan söz etmektedir. Güneşten gelen partikülleri bize ileten güneş rüzgarları merkezi sinir sistemimizi, beyin aktivitelerimizi ve hormonlarımızı hızlı ve etkili bir biçimde uyarır. Bunun neticesinde insan bilincinde önemli değişimler gerçekleşir. Son dönemde dünyada gelişen kitlesel uyanışlar, artan güneş aktivitelerinin tetiklediği bilinç gelişmesinin bir sonucudur. Güneşten gelen ışınlar, bireyleri ve toplumları bilinç kaymasına hazırlamaktadır. Şüphesiz bir yanda, agresif insan zihninin yarattığı kaos ve kargaşa yaratan atmosfer de oluşmaktadır. Güneş aktivitelerinin yoğun olduğu dönemlerde kitlesel isyanlar, devrimler, savaşlar da görülmektedir. Her şeyin iki farklı yüzü olduğu gibi, güneş aktivitelerinin de ortaya çıkarttığı iki farklı yön vardır ve hangi yönde ilerleyeceğimiz, bilinçli ya da bilinçsiz seçimlerimizle alakalıdır.
Bu kargaşalı gözüken süreçten korkacağımıza, bilinçliliğimizi hızlı bir şekilde yükseltecek güneş rüzgarı dalgasını ve bu dönemde etkin olan gezegen pozisyonlarının ortaya çıkartacağı yüksek frekanslı enerjiyi potansiyellerimizi gerçekleştirmek ve hayat amacımızı oldukça kısa zamanda yerine getirebilmek için eşsiz bir fırsat olarak görebiliriz. Zihinsel olarak agresyon hissedeceğimiz bu süreçte, yaratıcı ve aktif düşünme, çabuk çözüm üretebilme kapasitemiz de devrede olacak. Zihnimizi yaratıcı aktivitelere yönlendirebilirsek bu durumdan istifade edebiliriz. Güneşin etkilerinin yıkıcı veya yapıcı yönlendirilmesi, bizim ne kadar bilinçli olduğumuza bağlı. Bilinçliysek, sonuçları öngörebilir, bize verilen potansiyel ölçüsünde değerlendirebiliriz. Dünya’da ne olduğunu anlamak için, Güneş’te ne olduğunu anlamak gerekir. GÜNEŞİN TAVRINI ÖNGÖREBİLİRSEK, DÜNYANIN GELECEĞİNİ TAHMİN EDEBİLİRİZ!
Gezegenlerin Güneş’i merkez alarak hizalanmaları, etkin güneş aktivitelerinin zamanının tahmin edilmesinde kullanılabilir. Çalışmalarım neticesinde vardığım kanıya göre güneş yüzeyindeki yerçekimi alanındaki değişim oranını asıl etkileyen şey gezegenlerdir. Yerçekimi etkilerinin Güneş’inkinden az olmasına rağmen gezegen alanı vektöründeki değişim güneş alevlerinin oluşumunda tetikleyici bir etki oluşturur. Böylelikle gezegenlerin konumlarına göre güneş alevleri önceden tahmin edilebilir. Genellikle, gezegenlerin kesin açılara gelmesiyle, güneş lekesi sayısının artması, pik yapması arasında birkaç günlük fark vardır. Eğer Dünya, iki veya daha fazla sayıda gezegenle hizalanırsa, güneş lekesi aktivitesi çok daha çabuk, doğrudan ve açıktır. Eğer gezegenler arası dizilim Dünya’yı dahil etmiyorsa, güneş aktivitesi artmadan önce vakit geçmekte, gecikme olmaktadır. Önümüzdeki yakın süreçte, Dünya’yı da dahil edecek gezegen dizilimleri (açıları) oluşacaktır.
Yakın dönemde gerçekleşecek güneşmerkezli gezegensel irtibatlara ve önümüzdeki bu önemli sürecin genel tahminlerine gelince…
7, 8, 9 Ağustos 2011: Bugün itibariyle (7 Ağustos) Merkür-Satürn dik açısının etkileri içerisindeyiz. 8-9 Ağustos tarihlerinde Merkür-Jüpiter dik açısı etkinleşiyor. Bu üç günlük süreçte iletişimsel aksamalar, sorunlar, rüzgarlı hava koşulları, uluslar arası ticaret ve para piyasalarında önemli sorunlar yaşanabilir, zorunlu açıklamalar yapılabilir. Özel ilişkilerimizde sözlerimize ve tavırlarımıza dikkat etmemizde fayda var. Öte yandan, yaratıcı aktiviteler, yeni fikirler tasarlamak için çok güzel fırsatlar olduğunun da farkında olmalıyız. Zihnimiz her zamankinden daha aktif çalışacak ve bu agresyondan dolayı yaratıcılık/üretkenlik artacak.
13, 14 Ağustos 2011: Dolunayın güçlü enerjisini hissedeceğimiz günlerde olacağız. Dolunay esnasında Dünya-Venüs-Güneş dizilimi de oluşmaya başlıyor. Merkür de dizilime birkaç derece toleransla dahil oluyor. Bu günlerde Dünya manyetik alanında önemli türbülanslar yaşanabilir. Bu durum, insan ilişkilerinde gerginliklere sebep olabilir. Agresif ruh hali yaratabilir. Etkin doğal afetler yaşanabilir. Dolunayın etkileri iki gün öncesinden itibaren aktif bir şekilde kendini göstermeye başlayacağından, 11 Ağustos itibariyle pozitif olumlamaya ve imgelemeye yönelik meditasyonlar, dualar yapılabilir. Toplum için iyi niyetler içeren toplu meditasyonlar, dualar düzenlemek isabetli olabilir. Yağmur duası tarzında aktivitelerin işe yaramasının sebebi, en derin şuurumuzla bağlantı kurabilmemizdir. Bu türde eylem ve çalışmalar, gerginliği yumuşatıcı etkiler yaratmaktadır. Her birimiz olası depremleri, volkanik patlamaları, olumsuz hava koşullarını, insan ilişkilerindeki huzursuzlukları yumuşatmak için yardım edebiliriz. Öte yandan, artistik ve sanatsal yaratıcılığımızın tavan yapacağı günler bunlar. Yaratıcı yazarlar ve sanatçılar, tasarımcılar, yeni plan ve projeler, programlar yapanlara önemle duyurulur!
16, 17, 18 Ağustos 2011: Dünya-Merkür-Güneş-Venüs diziliminin tam anlamıyla aktif olacağı günlerdeyiz. İnsan ilişkilerinde gerginliğin yüksek olacağı zamanlardayız. Bu yüzden, mümkün olduğunca toleranslı ve esnek olmalı, şartları zorlamamalıyız. Kopuşlara sebep olabiliriz. Öte yandan, doğal afetler bakımından en kritik tarihlerde olduğumuzu söyleyebiliriz. Dünya genelinde etkin ve şiddetli doğal afetler olabilir (deprem, volkan aktivitesi, sel baskınları, kasırgalar vs), terör artış gösterebilir, insan ilişkilerinde gerginlikler, iletişimsel sorunlar yaşanabilir, uluslar arası alanda, iç ve dış politikada gerginlikler yaşanabilir. Dünyamerkezli bakışla, 1 Temmuz 2011 tarihinde gerçekleşmiş olan güneş tutulmasının Mars tarafından tetikleneceği tarihler de bununla çakışıyor. Diğer taraftan, zihnin artistik tasarım ve dizayn, yaratıcı fikirler ve buluşlara çok açık olacağı günlerdeyiz. Her zamankinden daha hızlı çalışacak zihnimizi iyi kullanabiliriz.
Öner DÖŞER
7 Ağustos 2011, Pazar
Ayvalık