FARKINDALIK ZAMANI!
Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesi kararına yönelik tepkiler giderek büyüdü ve kolektif bir sinerji yarattı adeta. Olayların çok hareketlendiği bu dönemi astrolojik açıdan değerlendirdiğimizde, Türkiye astroloji haritası üzerinde kesinleşen iki tane önemli partil (aynı dereceden) kavuşum olduğunu görüyoruz. Bunlardan bir tanesi, Güneş derecesini tetikleyen transit Satürn; diğeri Uranüs derecesini tetikleyen transit Kiron. Transit Satürn’ün Türkiye astroloji haritasının Güneş derecesini tetiklemesi üzerine ziyadesiyle değerlendirme yaptık. Burada kısaca da olsa transit Kiron’un Türkiye astroloji haritasının Uranüs derecesini tetiklemesini değerlendireceğim.
Bireysel haritalarımız bize özel olanı anlatsa da, ülkemiz astroloji haritasının incelenmesi, dönemsel olarak ne türde etkiler aldığımızı, bunlarla nasıl başa çıkabileceğimizi ve nasıl kullanabileceğimizi göstermesi açısından çok önem taşıyor. Türkiye astroloji haritasını tetikleyen Kiron transiti, genel anlamda hepimizi etkiliyor zira.
Transit Kiron’un, bir ülke haritasının Uranüs derecesini tetiklemesi sürecinde değişim, özgürleşme ve baskıya (özellikle baskı oluşturan otoriteye) karşı çıkma arzusu had safhaya varır. Bu tetikleme genellikle otoriteyle (devlet, asker, polis vs) ilgili sorunlar getirir. Böylesi dönemlerde sosyal ve ideolojik karışıklıklar, devrim niteliğinde hareketler, halk protestoları ve kendini ifade etmek isteyen grupların eylemleri görülmüştür.
Böyle tetiklemelerin önemli bazı riskleri vardır. Özgürlüğü savunduğu halde kendininkinden farklı fikirlere karşı tahammülsüzlük ve bu çelişkinin farkına varamama bunlardan biridir. Ayrıca böylesi dönemlerde sağlıklı ve yaratıcı karşı çıkmayla, yıkıcı sonuçlar getirebilecek isyanı birbirinden ayırt etmek gerekir. Tepkilerimizi bilinçsizce ve şuursuzca değil, bilinçli ve amaca yönelik olarak ortaya koymayı tercih edebiliriz. Yani, odak noktasını iyi belirlememiz gerekiyor. Neyi ne için yaptığımızın, neye karşı çıktığımızın, neyi amaçladığımızın farkında olmalıyız. Olayları, amacın dışına çekmeye yönelik provokasyonlara kapılmamak çok önemli böylesi dönemlerde. Bu, ortaya konan emeklerin boşa gitmesine neden olabilir. Transit Plüton’un Türkiye astroloji haritasının 7. evinden, haritanın 1. evinde yerleşmiş Plüton’a karşıt açısının etkin olduğu bu dönemde dış menşeli provokasyonlara da açık olduğumuzu gösteriyor neticede. Bunun farkında olalım.
Transit Kiron’un bir ülke haritasının Uranüs derecesini tetiklemesi, çözüm bekleyen konularla ilgili alışılmış modellerin ötesine geçen alternatif modeller oluşturma şansı verebilir. Parlak ve orijinal fikirler ortaya çıkabilir. Krion’dan transit alan Uranüs, Türkiye astrolojik haritasının 9. evini yönettiğine göre, bu dönemde hayata bakışımızda yeni perspektif ve vizyon kazanabilir, zihinsel farkındalıklar yakalayabiliriz. Bu heyecanlandırıcı ve harekete geçirici etkinin yarattığı sinerjiyi en güzel şekilde değerlendirmemiz ve bu yolla hem kendimizi ve hem toplumumuzu şifalandırmamız, bizi yaralayan temaların üstesinden gelmemiz mümkün. Uranüs’ün ifade ettiği değişim enerjisini yapıcı bir şekilde ve istediğimiz sonuca ulaşmak için iyi kullanmamız gerekiyor.
Chiron and the Healing Journey kitabının yazarı Melanie Reinhart, kitabında Kiron’un Uranüs ile açıları için yaptığı değerlendirmeler bu dönemle ilgili fikir edinmemize yardımcı olabilir: “Kiron dış bir gezegene açı yaptığında kişinin hayatında bu dış gezegenin etkilerinin, iyi ya da kötü, güçlü bir şekilde görülmesine neden olur. Ufkumuz o kadar aşırı genişleyebilir ki, kolektif ve ruhsal konulardan kişisel hayatımızın gerekliliklerine sıra gelmeyebilir. Bu açılar her şekilde temsil ettikleri güçlü kolektif konularla ilgilenmeyi ve kişiler üstü bilincin geliştirilmesini gerektirirler… Kiron ve/veya Uranüs birbirlerini transitle aktive ettiklerinde zihinsel farkındalık birden o kadar gelişir ki, uyum sağlamak zorlaşır, kişinin hayatının haritasını anlamasını sağlar. Ancak bu vizyon hayatın sonuna kadar devam eder ve kişiyi o zaman farkında olduğu şeylere uymaya zorlar. Kiron/Uranüs açılarının hediyesi eskiyi tamamen reddetmeden yeniyi alabilmek, güçlü sezgiler, duygu yüklü düşünceleri ayıklayabilmek ve yaratıcı düşünce sürecini derinden anlamaktır. Ya/ya da düşünce şeklinden kurtularak yeniye ve daha organik düşünce şekillerine açılabiliriz.”
Sevgi, ışık ve umutla…
Öner DÖŞER
2 Haziran 2013, Pazar
ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan