Danışmanlık verme aşamasına gelmiş astroloji öğrencilerinin en sık sorduğu sorulardan biridir: Danışmanlık verirken nasıl bir sıra izlemeliyim? Önce nereden başlamalıyım? Sonra nasıl ilerlemeliyim? Ve nerede tamamlamalıyım.
Öncelikle eldeki haritanın dinamiklerin anlamakla başlamalıdır. Yani Natal haritayı okumalıdır. Haritayı okumak demek, haritanın gerçek potansiyellerini saptamak, gerçekte neyi taahhüt ettiğini belirlemek demektir. Bunun için harita okuma tekniklerini sırasıyla uygulayarak incelemek gerekir. Öngörülerde bulunmadan önce haritayı iyi okumalıdır; aksi takdirde öngörülerimiz de doğru olmaz. Öngörü sadece bir olayın ne zaman gerçekleşeceğiyle ilgili bir meseledir. Doğru öngörünün anahtarı haritayı doğru okumaktır. Bir haritanın taahhüt etmediği şeyleri öngörmek, belki de bir astroloğun düşebileceği en büyük hatalardan biridir. Eğer Natal haritanın potansiyellerini iyi kavrayamamış iseniz, öngörü yöntemlerini sağlıklı bir şekilde uygulayamazsınız.
Geleneksel astrolojinin en temel taşlarından biri olan “Harita neyi vaat ediyorsa, o gerçekleşir” kuralını akıldan çıkarmamak gerekir. Örneğin çocuk sahibi olmayı vaat etmeyen bir haritada, öngörüm tekniklerini uygulayarak ne zaman çocuk sahibi olunacağını tespit etmek boşa zaman kaybı ve hayal kırıklığı getirebilir. Tabi ki bir astroloğun her zaman yanılma payı vardır ve en küçük ihtimalleri bile göz ardı etmemek gerekir. Ama haritanın potansiyelleri hakkında karsı taraftaki kişiye haritasının neyi taahhüt edip neyi etmediği konusunda genel bir bilgi verilmelidir. Örneğin, haritanın potansiyel olarak vaat etmediği bir mesleğin pesinden koşmak; kazanılması vaat edilmeyen ölçüde maddi kazanım veya ün pesinde koşmak, kişiyi yıllar sonra hayal kırıklığına uğratabilir. Bu kişi bunca yılı boşuna ve aslında ulaşma ihtimali pek de olmayan bir şey için harcamış olduğunu düşünebilir.
Bu yüzden karsı tarafa aktarılacak bilgiler önceden çok iyi analiz edilmeli ve okunmalıdır. Derste biz buna haritanın okunması-betimlenmesi diyoruz. Çocukların eğitiminde, onların hangi konulara daha fazla eğilimli olduklarının tespitini yine haritayı betimleme teknikleri sayesinde başarabiliriz. Onları hangi kötü etkilerden korumamız gerektiğini bilmemiz yararlıdır. Birisini tanıma aşamasında, onun kabiliyetlerini ve zaaflarını bilmek de faydalıdır. Böylece ondan beklentilerimiz ona göre gelişir. Kimseden kapasitesinin üzerinde bir şey beklememek gerekir. Bazen başarısızlıkları veya zayıflıkları yüzünden kızdığımız ya da suçladığımız insanların haritasını iyice incelediğimizde, belki de onlara kızmaktan vazgeçeriz.
Henüz danışmanlığa başlamak üzere olan kişilere önerim öncelikle gezegenlerin haritanın hangi çeyreklerinde yoğunlaştığını incelemeleridir. Yükselen yöneticisinin, Güneş’in ve Ay’ın yerleştiği çeyrekler özellikle önemlidir. Çünkü harita sahibinin hayatın hangi alanına odaklanması gerektiğini gösterir. Diyelim ki gezegen yoğunluğu ve özellikle saydığımız üç gösterge haritanın üst yarımküresinde olsun. Bu yerleşimler, harita sahibinin daha ziyade toplumsal alanda rol üstlenmesi gerekeceğinin işaretçisidir. Ya da eğer haritanın üçüncü çeyreğinde, yani 7. ve 10. Evler arasındaki alanda bir yoğunluk söz konusu ise, harita sahibinin hayatında diğer kişilerle paylaşımlar ağırlık tutacaktır. Her yıl danışmanlığa gelen bir danışanımın haritasında çok sayıda gezegen (Yükselen yöneticisi, Güneş ve Ay da dahil) 7, 8 ve 9. Evlerde yerleşmişti. Ben de ona hayatının en önemli odak noktasının eş ve diğer kişilerle ilişkiler, ortaklıklar, ortaklaşa kazanımlar, miraslar, uzak yerlere seyahatler ve yabancılarla ilişkiler alanlarında ağırlık kazanacağını söylemiştim. Bana hakikaten de o yaşına kadarki süreçte hep böyle olduğunu, hayatında en önemli odak noktası olan eşiyle ortaklaşa sahip oldukları imkanları bulunduğunu, babasından kalan mirasla ilgili konuların bir yere bağlanmasının zaman aldığını, bunları çözmek için en fazla gayret gösterenin kendisi olduğunu, yabancıların Türkiye’de yerleşmesine yardımcı olan ve aynı şekilde Türkiye’den yurt dışına yerleşen kişilere de danışmanlık verdiğini söyledi. Ve ardından da sordu: “Peki hep böyle mi olacak?” Cevabım “evet” idi. Çünkü haritası böyleydi. Çünkü burada oluşunun sebebi, tüm bu konularla uğraşmak, çözüm üretmeye çalışmaktı (Güneş ve Ay 8. Evdeler). Kaynakları paylaşmak üzere buradaydı. Eşi her zaman en önemli odak noktası olacaktı (Yükselen yöneticisi ve Merkür 7. Evde). Yabancılarla ilgili işler yapacaktı (Jüpiter 9. Evde) ve bolca seyahat edecek, eğitmenlik, danışmanlık tarzı işlerle uğraşacaktı. O, tüm bunları deneyimlemek için buradaydı.
Gezegenlerin yerleştikleri yarımküre ve çeyreklerinin ardından, haritayı element ve nitelikler bazında incelemeleridir. Hangi elementte fazlalık, hangi elementte eksiklik olduğunun tespiti gerçekten de önemlidir. Çünkü bu tespit, harita sahibinin aşırı ya da abartılı kullandığı veya eksikliğini hissettiği şeyleri gösterir. Nasıl bir tamamlanma aradığının da ipuçlarını verir. Element ve nitelik analizini sadece bir Natal harita için değil, sinastride, harita karşılaştırmalarında da çok önemseriz. Genel olarak kişilerin haritalarında eksik elementi veya niteliği yoğun bir şekilde barındıran harita sahiplerini kendilerine çektiklerini gözlemleriz. Örneğin haritasında ateş elementi eksikliği olan bir kişi (yani haritasında gezegenlerin ateş elementi burçlarda bulunmaması, Yükselen veya Tepe Noktasına ateş elementi burçların denk gelmemesi) farkında olmadan etrafına ateş elementi burçlarda gezegen yoğunluğu bulunan (ya da Yükselen, Tepe Noktası) kişileri çekecektir. Aslında onlarla zorlanacaktır, çünkü bu alışık olmadığı bir şeydir. Ama böylece bir tamamlanma da yaşayacaktır. Element bazında eksik ve fazlalıkları bilmek, harita sahibini doğru yönlendirmek açısından çok önemlidir.
Element ve niteliklerin analizlerinin ardından, Yükselen burca bakılmalıdır. Yükselendeki burç harita sahibinin öncelikli motivasyonlarını gösterir. Yani kişiyi nelerin motive ettiği, nelerin harekete geçirdiği, nelerin mutlu ettiği… Onun yetenekleri, doğal olarak rahat ettiği ortamlar… Ardından haritanın 1. Evinde, özellikle de Yükselen derecesine yakın yerleşen bir gezegen olup olmadığına bakılmalıdır. Bu gezegen veya gezegenler harita sahibinin öncelikli motivasyonlarını etkilerler. Bu gezegenlerin doğası gereği temsil ettiği konular ve bu gezegenlerin haritada yönettiği evlerin konuları, harita sahibinin hayatında öncelik tutacaktır. Örneğin 1. Evde yerleşen gezegen 10. Evin yöneticisi ise, iş hayatı, kariyer ve toplumsal konular kişinin hayatında öncelikli yer tutacaktır ve hayatına doğal bir şekilde gelecektir. Eğer 1. Evde yerleşen gezegen 7. Ev yöneticisi ise, eş ve ortaklıklarla ilgili konular doğallığında harita sahibini bulacaktır. Fazla bir gayret sarf etmese de, diğer kişileri kendi alanına çekmeyi başaracaktır. Yükselen derecesine açı yapan gezegenler de yine kişinin öncelikli motivasyonlarını, hayatına etki eden öncelikli konuları gösterir. Örneğin Boğa burcunun yükseldiği bir haritada 10.evde yerleşen ve Yükselen derecesine kare açı yapan bir Satürn, harita sahibinin kendisini arzu ettiği gibi güvenceye almasının önünde duran, engelleyen üst ve otorite figürlerinin hayatında önemli rol oynayacaklarını gösterir.
Bir sonraki aşamada yapmamız gereken şey Yükselen yöneticisinin haritadaki yerini saptamaktır. Yükselen yöneticisinin öncelikle hangi evde, sonra da hangi burçta yer aldığına bakılmalıdır. Bu yerleşimler bize kişi hakkında çok önemli bilgiler verecektir. Bu planet kişinin öncelikli motivasyonlarını nerede ve nasıl gerçekleştirmek istediğini verir. Diyelim yükselen yöneticisi 2. evde olsun. Kişi arzu ettiği maddi güvenliğini sağladığı sürece kendisini güvende hissedecek; duygusal olarak tatmin duyacaktır. Yükselen yöneticisi 4. evde ise, kişi bu güvence ihtiyacını yaşadığı ortamda ve aile içinde; 8. evde ise başkalarından aldığı destek sayesinde; 11. evde ise sosyal ortamında arayacaktır.
Yükselen yöneticisi doğası ve Zodyak durumu ile kişinin motivasyonlarını gerçekleştirirken ne tür metot kullandığını gösterir. Örneğin Yay burcunun yükseldiği bir haritada bu planet Jüpiter ise, öğretme, inançlar, seyahatler, eğitim vasıtasıyla olacaktır. Jüpiter’in içinde bulunduğu burç da kişinin bunu nasıl ortaya koyduğunu açıklar. Jüpiter Aslan’da ise yüksek eğitim veya akademik alanda ya da uluslararası işlerde yöneticilik söz konusu olabilir. Önce motivasyonun ne olduğunu saptamak gerekir. Yani güdüsel olarak nasıl harekete geçmeye hazırız. Sonra sırada harekete geçiş (aksiyon) vardır. Bunun cevabını bize yükselen yöneticisi verir.
Yükselen yöneticisinin diğer gezegenlerle açıları, harita sahibinin öncelikli motivasyonlarını (Yükselen burcun temsil ettiği) gerçekleştirmeye çalışırken hangi alanlarda destek bulacağı, hangi alanlarda engellerle karşılaşacağı hakkında bilgi verecektir. Yükselen yöneticisi örneğin haritanın 2. Evinin yöneticisinden destekleyici (olumlu, uyumlu) açı alıyorsa, harita sahibi hayatında öncelik verdiği ve gerçekleştirmek istediği konularla ilgili alanlarda maddi imkanlarını daha rahat kullanabilecek demektir. Yükselen yöneticisi örneğin 7. Ev yöneticisinden köstekleyici (olumsu, uyumsuz) açı alıyorsa, harita sahibinin öncelikli motivasyonlarını gerçekleştirmesi yolunda ona sorun çıkartacak ya da hayatında dengesizlik yaratacak eş veya ortaklardan bahsetmemiz gerekir.
Yükselen burcun da yer aldığı 1. Evden başlayarak yaptığımız bu uygulamayı haritadaki diğer evler için de yapabiliriz. Örneğin kişinin iş ve kariyeri, hayattaki başarısı, üst ve otorite figürleriyle ilişkilerini saptamak için 10. Eve bakarken, bu ev girişinde yerleşen burcun niteliklerini, ev içerisinde yer alan gezegenlerin doğasını ve yönettikleri evleri, ev girişinin aldığı açıları ve nihayet 10. Ev yöneticisinin haritadaki yerleşimini ve açılarını değerlendirebiliriz.
Haritadaki göstergeleri belirlerken, harita sahibine ait göstergelerin Yükselendeki burç, Yükselen yöneticisi, 1. evde yerleşmiş gezegenler (özellikle ASC’ ye en yakın duran) ile sınırlamak önemlidir. Yükselen derecesine açı yapan gezegenler de kişilik ve kişiliğin nasıl kullanıldığı üzerinde etkilidirler. Bu faktörler dışındaki şeyler harita sahibinin hayatındaki diğer kişilere ve konulara aittir. Hayatımızdaki diğer kişilerden bağımsız yasamayız. Sadece bizim hayatlarımız ve davranışlarımız diğerlerini etkilemez; onlarınkiler de bizi etkiler. Eğer haritada kimin kim veya neyin ne olduğunu iyi belirleyemezseniz, doğru ön görümlerde bulunamazsınız. Sonuçta önemli bir etki gerçekleştiğinde, bu etkinin kimin üzerinde veya hayatında gerçekleştiğini ön görmek önem taşır. Bir sonraki yazımızda öngörü yöntemleri ve kullanımları üzerinde değerlendirmeler yapacağız.
Sevgi, ışık ve umutla!
Öner Döşer, AMA, ISAR Cap
OPA Türkiye Temsilcisi
APAI Üyesi