Geçtiğimiz Aralık ayı başında ve ortasında, Türkiye Temsilcisi olduğum Profesyonel Astroloji Organizasyonu (OPA) ve öngörü yöntemleri üzerine bazı dersler verdiğim Amerika Kepler College için yaptığım sunumlarda ve ISAR web sitesinde yayınlanan makalemde 26 Aralık tutulmasının çok önemli olduğuna, bu tutulmanın bir devrin kapatıp, yepyeni bir devrin başlangıcına işaret ettiğini, bu tutulmayı yıllar sonra da konuşacağımızı, hiçbir şeyin artık eskisi gibi kalmayacağını belirtmiştim. Bunu yaparken, uzun yıllardan bu yana derslerimde anlattığım, 2009 yılından bu yana Yeni Dünya Düzeni başlığı altında anlattığım Satürn-Plüton kavuşumundan da faydalanarak belirtmiştim. Ama tek başına bu kavuşum değildi. Jüpiter-Satürn’ün Kova burcundaki kavuşumunun yaratacağı büyük değişimleri yine 2009 yılından bu yana vurgulayarak anlatıyorum ve kitaplarımda da yer veriyorum. Üç önemli gezegen kavuşumunun yaşanmasından önceki 2019 yılı bitişler yılı, bu üç kavuşumunun yaşanacağı 2020 yılının başlangıçlar yılı olacağını öngörmüştüm ve konuşmalarımda ifade etmiştim. Bu bağlamda 26 Aralık 2019 tarihindeki güneş tutulması bir milat olma özelliği taşıyordu. Bu yüzden yazımın içeriğinde bir kısım değineceğim. Bu konuda kapsamlı öngörülerimi ISAR web sitesinde İngilizce olarak okuyabilirsiniz.
https://isarastrology.org/oner-doser-capricorn-eclipse-on-december-26th-2019/
Ayrıca linkteki diğer yazım da 2020 öngörülerini içermektedir.
https://isarastrology.org/tr/oner-doser-predictions-for-2020-part-2/
Aşağıda 26 Aralık 2019 tarihindeki güneş tutulması haritasını görmektesiniz.
Sadullah el-Ankaravi’nin eseri Mecmuatü’l Ahkam’dan 2020 öngörüleri
Öngörülerimde sıkça müracaat ettiğim ve referans verdiğim Sadullah el-Ankaravi’nin Oğlak burcundaki tutulma hakkında, tutulma haritasındaki gezegen yerleşimleri ve kavuşumlarıyla ilgili verdiği bilgilerin yanı sıra, 2020 Koç Giriş haritasındaki gezegen yerleşimleri ve kavuşumlarıyla ilgili verdiği bilgileri bu yazımda bir araya getirdim. Ayrıca 2020 yılında Satürn’ün ve Jüpiter’in Kova burcuna geçişi, bu gezegenlerin gerilemeleri, ilaveten Mars’ın Koç burcundaki gerilemesi hakkındaki bilgileri de bu yazımda paylaşıyorum. Amacım 19 yüzyıl Osmanlı astroloğu Sadullah el-Ankaravi’nin muhteşem eseri Mecmuatü’l Ahkam’ın öngörü konusundaki başarısına dikkat çekmek ve önümüzdeki dönemle ilgili uyarılarını da paylaşmak. Mecmuatü’l Ahkam’ın anlamını Bütün Hükümlerin Toplandığı Kitap olarak tanımlayabiliriz. Eski astrolojik metinleri geri kazandırma misyonu taşıyan TAMAK Projemiz kapsamında kitabı tanıtırken bu ifadeyi kullanmıştık.
Virüs salgını ile yakın zamana denk düşen Oğlak burcu tutulmasına ilişkin bilgiler arasında, tutulma yöneticisi Satürn olduğunda bunun ne anlama geldiğiyle ilgili bilgiler arasında salgın hastalıklar ve vebanın da yer almasına, Satürn’ün temsil ettiği temalar arasında yaşlılarla ilgili yorumların yer aldığına dikkat çekmek istiyorum.
Sadullah Efendiye göre Güneş Tutulmasının Yöneticisi Satürn ise:
“Eğer yönetici Satürn olursa sıkıntılar Satürn’e mensup illet ve dertlerden ortaya çıkar ve havanın değişmesi, soğuması, pus ve duman gibi konularda gelişmeler olur. Veba ortaya çıkıp büyük ve yük taşıyan hayvanlara, Ademoğlu’ndan yaşlı kimselere, şeyhlere, kadim hanedan üyelerine, köylülere, fakirlere ve yalnızlığı seçen kişilere zararı dokunur.”
26 Aralık tutulması Jüpiter ile birleşmekteydi ve Jüpiter hem yanık hem düşüşte olduğu Oğlak burcunda hem de Güney Ay Düğümüyle birleşmesinden dolayı hayli zarar görmekteydi. Bakınız Sadullah Efendi bu konuda ne diyor:
Sadullah Efendiye göre Jüpiter Oğlak burcundaysa:
Mısır’da veba ve salgın hastalıkların görülmesine, Batı’da padişah eşlerinin hastalanmasına, büyük kimselerin vefatına işaret eder. (Tuhfe’den alınmıştır.) [1]
Sadullah Efendiye göre Jüpiter Oğlak burcunda yanık ise:
Büyük makam sahibi kişilerin ölmesine, ölüme sebep olan ateşli ve kuru hastalıkların görülmesine işaret eder… Ay açı yapan bir konumda olursa tüccarların ve çarşı esnafının durumunun kötüleşmesine, insanların vatanlarına düşkünlük göstermelerine işaret eder. (Tuhfe’den alınmıştır.) [2]
Sadullah Efendiye göre Jüpiter-Gad kavuşumu:
Güç ve servet sahibi kişilerin durumlarının kötüleşip mallarına haciz gelmesine, yüce makamlarda bulunan ve ayandan olan kişilerin hastalanmalarına, işlerin kanuna uygun olmayan şekillerde yapılmasına, dindar kişilerin zaafa düşmelerine, büyük kişiler arasında ayrılık görülmesine, hastalıklara ve havaların kötüleşmesine sebep olur.
Tabii bu yorumlar kış aylarının neler getireceğini öngörmek için çıkartılan Oğlak burcuna Giriş haritası için de geçerlidir. O harita 21 Aralık 2019-21 Mart 2020 tarihleri arasını anlatmaktadır. O haritada da Jüpiter Oğlak burcunda ve yanıktır, Güney Ay Düğümü ile birleşmektedir.
2020 yılının haritasında neler var?
Geleneksel astrolojide yılın neler getireceğini anlamak için Güneş’in Koç burcuna giriş anı haritasına bakılır. Bu harita 21 Mart’tan bir sonraki yılın 21 Mart’ına kadar geçerlidir. Aşağıda gördüğünüz üzere 20 Mart 2020 tarihi için Ankara’ya göre çizdirilmiş astroloji haritasında Balık burcu yükselmektedir.
Sadullah Efendiye göre Yükselen Balık ise:
Padişahların ülkelerinde düşmanlıkların ve zıtlaşmaların fazlalaşıp savaş ve dövüş olmasına, meliklerin hallerinin sıkıntılı olmasına, askerlerin savaşta helak olmasına, yollarda haramilerin çok olmasına ve nimetlerin azalmasına işaret eder.[3]
Yükselen burcun yöneticisi Jüpiter’dir. Dolayısıyla Jüpiter’in durumu yılın nasıl olacağıyla ilgili önemli bilgiler verecektir.
Sadullah Efendiye göre Yükselen yöneticisi Jüpiter ise:
tek başına olursa, durumu da iyi olursa selamet ve emniyete, meliklerin halinin iyi olmasına, kadınların işlerinin ve erkek evlatlarının çok olmasına, Efrenc’te fitnelerin meydana gelmesine ve onların ulularının helak olmasına, meyvelerin kalitesinin iyi olmasına, pahalılığın artmasına, yağmurların çoğalmasına, eşrafın halinin güzel olmasına, insanların zühd haline ve hayır işlemeye rağbet etmesine işaret eder. Eğer Jüpiter kötü durumda olursa zikrettiğimiz hallerin tersine işaret eder. Ayrıca insanlarda göz ağrısı, öksürük, nezle ve akciğer iltihabı benzeri bulaşıcı hastalıkların çoğalmasıyla beraber, bozgunculuğun, yalan ve zinanın görülmesine, haksızlıkların çoğalmasına ve Doğu ülkelerinde bir sultanın ölümüne işaret eder. Eğer Jüpiter tek başına olmaz, beraberinde Mars da olursa hainliğin, asilerin, iddia edicilerin ve hırsızların çoğalmasına, birçok defa aşırı sıcaklıklar yaşanmasına, veba ortaya çıkmasına ve büyük bir Melikin helak olmasına işaret eder.[4]
Jüpiter düşüşte olduğu Oğlak burcundadır. İlaveten Mars’tan zarar görmektedir.
Sadullah Efendiye göre Jüpiter zararda olursa: Alimlerin, Vezirlerin ve Kadıların sıkıntılı durumlara düşmeleri, bu gruptaki kişilere atılan iftiralar sebebiyle zelil olmaları, yemek ve yiyeceklerin kıymetlenmesi, okullarda ve kadılık kurumlarında durgunluk ve yorgunluk görülmesi
Yılın haritasında Jüpiter Mars ile Oğlak burcunda aynı derecede kavuşmaktadır. Oğlak burcu toprak elementi üçlüsünde yer alır.
Sadullah Efendiye göre Jüpiter-Mars kavuşumu varsa:
Oğlak burcundaysa: Vezir, şeref sahibi kişilerin ve alimlerin işlerinde özensizlik göstermelerine, bu tabakada bulunan kişilerin küçük düşmelerine ve hastalanmalarına, emirler ve askerler eliyle sıkıntıya düşürülmelerine, serseri ve başıboş insanların kuvvetlenmesine işaret eder. [5]
Toprak üçlüsündeyse: Halk nezdinde önemli kişiler arasında fitne çıkar, imamlar ve hakimlerin talihsizlik yaşar, yiyecekler bozulur, hava sıcaklıktan kaynaklı olarak bulanık olur, tarladaki ekinler çekirge ve başka zararlı hayvan sebebiyle ziyan olur.
Haritada Jüpiter aynı zamanda Satürn ile de kavuşmaktadır.
Jüpiter-Satürn kavuşumu varsa:
Oğlak burcundaysa: Devletlerin ve dünyanın durumu değişir, duygulu ve kimsesiz insanlar yüksek mevkilere gelir, soylu ve asil kişiler yok olur, sağlam binalar yapılır, yıkımlar olur, yalan ve uydurma haberler çıkar, hava çoğunlukla soğuk olur, yağmurlar azalır.
Toprak üçlüsündeyse: Şeyhler ve yaşlılar güç elde eder, gayr-ı menkul sahipleri atılım yapar, eski hanedan üyeleri mutlu şekilde yaşar, yiyecekler bollaşır, ekin ve imar işlerine rağbet edilir, devlet yönetimi el değiştirir, deprem olur.
2020 yılında gezegen geçişleri
Satürn gezegeni 22 Mart 2020’de Kova burcuna geçmiştir. 2 Temmuz 2020’de tekrar Oğlak burcuna gerileyecek ve 17 Aralık 2020’de Kova burcuna geçip, 7 Mart 2023 tarihine kadar Kova burcunda hareket edecektir.
Sadullah Efendiye göre Satürn Kova’ya geçtiğinde:
Yıkıcı rüzgarlar eser, kargaşa ve savaşlar çıkar. Devlet büyükleri azalır, onların başına kötü şeyler gelir, mal ve mülk yok olur, yaşlılar ölür ve Satürn’ün temsil ettiği kişiler güç elde eder. Veba ve ölümler çoğalır, sıradan ve aşağı tabakadan kimseler yaygınlaşır, dertler ortaya çıkar, yalan ve uydurma haberler duyulur, insanlar değer görmeye rağbet eder, hoş olmayan yağmur ve rüzgarlar artar, tuz artar, mahsuller azalır ve depremler olur. Batı’da hizmetçilerin durumunun bozulmasına, zorluk ve sıkıntı içinde olmalarına, havada nem oranın yüksek olmasından dolayı hizmetin azalmasına, yaşlıların vefatına, Doğu’da ise hüzün ve kederlerin artmasına sebep olur. Sadullah Efendi, Letaif ve Tuhfe isimli eski eserlerden yaptığı alıntıya dayanarak “Satürn’ün Kova burcundan geçişinin kargaşa ve savaşlara, vebanın yayılmasına ve dünyada ölümlerin artmasına, rüzgarların artmasına ve mahsullerin azalmasına, depremler görülmesine işaret ettiğini” bildirmektedir.
Satürn’ün Kova burcuna geçtiği 22 Mart tarihini takiben, diğer kötücül Mars da 30 Mart tarihinde Kova burcuna geçmiştir. Bu ikisi 1 Nisan 2020 tarihinde tam kavuşmuştur.
Sadullah Efendiye göre Satürn ve Mars Kova’da kavuştuğunda:
Askerlerin bir araya gelmesine, Kürtlerin cesaret göstermelerine, yaşlıların ve atlıların kötü hallerine, eski hanedanlardan bir padişahın tahtan inmesine işaret eder.
Sadullah Efendiye göre Satürn ve Mars hava elementli burçta kavuştuğunda:
Fitne, savaş ve uydurma sözlerin oluşmasına, hava muhalefetine, tehlikeli hastalıklara, tedavilerde hataya, cariyelerde zulüm, korku ve ürkme ortaya çıkmasına, irfan sahibi kişilerin ve büyük kimselerin dövülmesine ve öldürülmesine, o senenin kurak geçmesine işaret eder.
2020 yılı sonunda Jüpiter de Kova burcuna geçecektir.
Sadullah Efendiye göre Jüpiter Kova’ya geçtiğinde:
Hizmetliler sıkıntılı duruma düşer, nimetler bollaşır ve ucuzlar, kesat olan işler açılır. Bütün yaratılmışlar bela ve sıkıntılardan kurtulur, padişahların kalpleri hüzünlerden arınır ve tazelenir, Mısır’da veba ve salgın hastalıklar görülür. Batı’da padişah eşlerinin hastalanmasına, halktan ileri gelen kimselerin vefatına ve yağmurların azalmasına, Doğu’da ise yağmur ve rüzgarların azalmasına sebep olur.
2020 yılında Retro Etkileri
Sadullah Efendi Mecmuarü’l Ahkam eserinde gezegenlerin 12 burçtaki Retro hareketlerine de yer vermiştir. 2020 yılında ağır hareket eden Jüpiter ve Satürn’ün Oğlak ve Kova burçlarında Retro hareketleri olacaktır. Mars gezegeni de iki ay kadar Retro harekette olacak, Koç burcunda uzun dönem kalacaktır.
Sadullah Efendiye göre Satürn Kova burcunda Retro ise:
Padişahların ve komutanların kuvvet ve yetkileri artar, toplumda ileri gelen kişiler ve halk sıkıntı çeker, alimler, hakimler, eşraftan olan kimseler ve yöneticiler refah seviyesi yükselir ancak bu kesimi korkutan olaylar olur. Şiddetli soğuk olur, kar ve don olayları artar, insanlar varlıklarını sürdürmekte zorlanır, devlet büyüklerinden ve eşraftan birisi vefat eder.
Sadullah Efendiye göre Satürn Oğlak burcunda Retro ise:
Dünya genelinde karışıklık ve kargaşa ortaya çıkar, insanların servetleri bölünür, halk sihir ve büyünün etkisine açık olur, hizmetliler arasında bazı rahatsızlıklar yayılır, halkın mallarına el konulur, icra ve tartışma olayları artar, insanlar arasında uyumsuzluk ve geçimsizlikler yaşanır.
Sadullah Efendiye göre Jüpiter Oğlak burcunda Retro ise:
Jüpiter burada düşüşte ve çok uzak bir akstadır. Padişahlar halkla iyi anlaşır ve güzel bir şekilde geçinir. Padişahın düşünce ve fikirleri karışır, komutanlar ve bazı yöneticiler kendi bölgelerinden ayrılır, vezirler, katipler ve onların aileleri talihsizlikler yaşar, halk ve aşağı tabakadan olan insanlar kendi aralarında birbirlerine girecek kadar öfkelenir. [6]
Bir başka görüşe göre padişahların halkına yaptığı zulüm ve haksızlıklar artar, salih ve fazıl kişiler kuralları göz ardı eder, daru’l harb[7] fikri revaçtan düşer, salih kişiler sıkıntı çeker, kar yağar ve don olur, sıcak ve soğuk rüzgarlar eser.
Sadullah Efendiye göre Mars Koç burcunda Retro ise:
Ateşli hastalıklar görülür ve insanlar çeşitli hastalıklar çeker. Hizmet sektöründekiler dertlenir ve üzülür, yaptıkları bazı işlerden pişmanlık duyarlar. Tam Retro vaktinde halk karmaşa yaşayıp bazı belalara uğrar. Ayrıca etkilerin artmasına ve yoğunlaşmasına sebep olur fakat çabucak geçer. Başta ve gözlerde hastalıklar görülür ve gençlerle çocukların hastalanıp dert çekerler. Atlı birlikler, başıboş ve serseri dolaşan avarelerin durumları olduğu gibi devam eder, sıkıntılar, iflas olayları, üzüntü ve savaşlar çoğalır.
Mars’ın Koç burcunda Retro harekette olduğu sonbahar aylarında da salgın konusunda dikkatli olmamız gerektiğini Sadullah Efendinin buradaki uyarılarından da anlıyoruz. Mars 10 Eylül-14 Kasım tarihleri arasında Retro olacak.
Tüm bu bilgileri Sadullah Efendinin eseri Mecmuatü’l Ahkam’dan derleyen, çevirilerinde büyük rol oynayan değerli öğrencim Şükran Öztürk’e teşekkürü borç bilirim. Ben hiç talep etmeden, bana sürpriz olsun diye Mecmuat’tan hazırladığı raporun bazı bölümlerini burada paylaştık. Eserin çevirisini bu ay tamamlamış olacağız inşallah. Sonra benim yorumlarımla daha anlaşılır hale gelecek ve kitaplaşacak. Astroloji camiasına önemli bir katkı olacağına eminim!
10 Nisan 2020, İstanbul
Öner Döşer, AMA, ISAR Cap, Cert. OPA
OPA Türkiye Temsilcisi, APAI Üyesi
AstroArt Astroloji Okulu Kurucusu
www.astrolojiokulu.com
www.onerdoser.com
[1] Sadullah el- Ankaravi, Mecmuatü’l Ahkam, Kandilli Gözlemevi Kütüphanesi Jpg – 00358_0041
[2]Sadullah el- Ankaravi, Mecmuatü’l Ahkam, Kandilli Gözlemevi Kütüphanesi, Jpg – 00358_0041)
[3] Tenbihat
[4] Muhyiddin el-Mağribi
[5] Sadullah el- Ankaravi, Mecmuatü’l Ahkam, Kandilli Gözlemevi Kütüphanesi, Jpg – 00358_0041, 00358_0045)
[6] Sadullah el- Ankaravi, Mecmuatü’l Ahkam, Kandilli Gözlemevi Kütüphanesi, Jpg – 00358_0045)
[7] Değerli İslam alimi Ömer Nasuhi Bilmen Hukuk-u İslamiye ve Istılahat-ı Fıkhıyye Kamusu’nda Darü’l-harb kavramını şöyle açıklar: «Dârü’l-islâm, Müslümanların hâkimiyeti altında bulunup Müslümanların emn ve eman içinde yaşayarak dinî vazifelerini ifa ettikleri yerlerdir. Müslümanlar ile aralarında karşılıklı anlaşma bulunmayan gayri müslimlerin hâkimiyeti altında bulunan yerler de dârü’l-harptir»