Atatürk Havalimanı saldırısı
28 Haziran 2016'da İstanbul'daki Atatürk Havalimanı'nın dış hatlar terminalinde üç canlı bomba saldırganı tarafından gerçekleştirilen intihar saldırısı ve silahlı saldırıda şu ana kadar açıklandığı kadarıyla 44 kişi hayatını kaybetti, 237 kişi yaralandı. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Masum insanların hayatını kaybettiği ve yaralandığı bu haince saldırı, terörün içinde bulunduğumuz sürecin en önemli global tehdit unsurlarından biri olduğunu bir kez daha gösterdi. Korku ve endişeleri, testten geçtiğimiz dünyevi olayların niteliğini gösteren Satürn’ün, global-uluslararası temaları temsil eden Yay burcundan geçtiği zamanlardayız ve 24 Ağustos Mars (Şiddet-savaş) ile tam kavuşumunun şiddetli yıldızlardan biri olan Antares’in (aşırılık, yıkıma yönlendiren takıntı-Brady) izdüştüğü derecede gerçekleşeceğinin, nasıl bir süreçte ilerlemekte olduğumuzun farkındayız…
Terör saldırılarının başlangıç saat 21:22 (9:22 PM) olarak açıklandı.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Atat%C3%BCrk_Havaliman%C4%B1_sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1
Bu saat için çizdirilen astroloji haritasında 19 derece Oğlak burcunun yükselmekte olduğunu ve Plüton’un Yükselen derecesine yakın olduğunu görüyoruz. Aşağıda bu haritayı görmektesiniz.
Pek çok diğer anlamlarının yanı sıra Plüton kitlesel yıkımla, ölümlerle bağdaştırılır. Geri hareketteki gezegen zamanlama problemine işaret eder. Plüton’un geri harekette olması, belki de ölü sayısını azalttı. Direkt harekette olsaydı çok daha fazla sayıda ölüm yaşanabilir, patlamaların yıkıcı sonucu daha vahim olabilirdi. Nitekim bazı medya ve yayın organlarından saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin, kendilerini zamanından önce patlattıklarını yönünde bilgiler alıyoruz.
Patlama anı haritasında Yükselen derecesine kare açısını henüz kesinleştirmiş olan Ay, Plüton ile kare açıdan ayrılmakta, beklenmedik bir anda ve sarsıcı bir şekilde gerçekleşen olayları, patlamaları temsil eden Uranüs ile kavuşuma ilerlemekte. Ay ve Uranüs’ün bulunduğu Koç burcunun yöneticisi, Plüton’un bulunduğu derecenin Almuteni olan Mars, haritanın 10. Evinde ve yönettiği (Aynı zamanda üçlü yöneticiliği bulunan) Akrep burcunda hayli güçlü yerleşimde, kendi doğasındaki olayların (Şiddet, silahlı saldırı, terör vs) görünür ve etkili olacağını işaret etmekte. Mars’ın geri harekette olması da, saldırıyı düzenleyen eylemcilerin zamanlama konusunda problem yaşadığını düşündürmekte. 150 derecelik açıyı hesaba katarsak, Ay’ın ilk açısı Mars ile ve ardından Uranüs ile olacak. Yani Ay, Mars’tan aldığı ışığı Uranüs’e iletecek: Eylem, şiddet, patlama!
Bize verilen saati kesin ve doğru kabul ederek Arap Noktalarından istifade edebilir miyiz diye bakarsak, çok ilginç bir durumla karşılaşıyoruz: Ölüm Noktası 24 derece Koç’a, Uranüs’ün bulunduğu dereceye denk düşüyor. Yaşam Noktası 24 derece Terazi’ye, Uranüs’ün bulunduğu derecenin tam karşısına denk düşüyor. Bu iki noktanın Uranüs ile kavuşumu, ani gelişen olaylar ve sarsıcı patlamaların sebep olduğu ölümcül durumları anlatıyor.
Haritada iki tane T-kare açı kalıbı mevcut. Bunlardan bir tanesi değişken burçlarda Jüpiter-Satürn-Neptün arasındaki T-kare açı kalıbı (Ay Düğümlerini dahil edersek Büyük Kare oluyor) ve Venüs-Uranüs-Plüton ve Ay arasındaki öncü burçlarda T-kare açı kalıbı. T-kare açı kalıbı stres ve gerginliklerin dışa vurumu ile ilişkilidir. Öncü T-kare açı kalıbının Apex’inde (Focal Point) Ay-Uranüs kavuşumunun olması, barış ve huzuru bozan stresli ve gergin enerjinin (Venüs-Plüton karşıtlığı) beklenmedik ev sarsıcı bir biçimde (Ay-Uranüs) dışarı vuracağını gösteriyor zaten.
Türkiye astroloji haritası nasıl etkiler alıyor?
Hem Türkiye astroloji haritasının aldığı dönemsel etkileri değerlendirmek, hem de saldırıların başlangıç anı haritasının nasıl bir tetikleyici işlev gördüğünü kavramak için iki haritayı üst üste koyarak değerlendirebiliriz. Aşağıda bu haritayı görmektesiniz.
Bu iki haritayı üst üste koyduğumuzda ilk dikkatimizi çeken şey, transit Güneş’in Türkiye astroloji haritasının tam da Yükselen derecesine denk düştüğü oluyor. Yükselen, Tepe Noktası gibi hassas derecelerin Güneş gibi zamanlamayı veren bir gösterge tarafından tetiklenmesi en önemli işaretlerden biridir. Güneş-ASC kavuşumu, ülkeyi ve halkı ilgilendiren önemli durumların işaretçisidir. Transit Venüs’ün (Barış, huzur) Türkiye astroloji haritasının Plüton derecesini tetikliyor olması (Kriz, yıpratıcı kritik durumlar), Venüs’ün aynı zamanda transit Plüton ile karşıt açıya ilerliyor olması, güvenliği tehdit eden, barış ve huzuru bozan, insanlık dışı eylemlerin ve durumların bir göstergesi gibi adeta.
Dip Noktasını (IC) tetikleyen transit Jüpiter, haritanın 5. Evinde yerleşmekte, 6. ve 10. Evlerini yönetmekte. Yani Jüpiter gençler-çocuklar, güvenlik güçleri-servis hizmet konuları, ülkenin dış imajı-yöneticileriyle alakalı. Değişken burçlardaki T-karenin bir elemanı olan Jüpiter’in 4. Evden geçişi, ülkenin iç güvenlik ve iç huzur konularına dikkat çekiyor. Natal Jüpiter’in ise transit Mars tarafından tetiklendiğini görüyoruz. Saydığımız evlerin genel konularını tehdit eden durumlarla karşılaşıldığı aşikar. Mars bir müddet daha bu dereceyi tetiklemeye devam edecek. Dikkatli olmak gereken zamanlardayız!
Ay Düğümleri Türkiye astroloji haritasının MC/IC eksenini tetikliyor. Kadersel durumlarla karşılaşacağımız, yaşadığımız olaylara vereceğimiz tepkilerin dışarı verdiğimiz imajımızı da belirlediği bir süreçten geçmekteyiz. Ay Düğümleri, ülkemiz astroloji haritasındaki konumlarına dönüş yapmak üzereler. Yakın geleceğimizin ana hatlarının oluştuğu çok kadersel bir süreç gerçekten de…
Olay anı haritasının Ay-Uranüs kavuşumunun, haritamızın Merkür-Satürn kavuşumunu tetiklemekte olduğunu görüyoruz (Uranüs partil karşıt açıda). Bu açı, geleceğimizi ilgilendiren konularda, güncel gelişmeler doğrultusunda ani ve önemli kararlar alma ya da bazı karar değişikliklerine gitme yönünde bir eğilim sergileyebileceğimiz, bazı taahhütlerimizden (Merkür-Satürn) beklenmedik ve hızlı bir şekilde vaz geçebileceğimiz bir süreçte olduğumuzu gösterdiği gibi, beklenmedik şekilde gelişen açık ve gizli düşmanlıklara olduğumuzu da işaret etmekte (Merkür 12. Evin, Satürn 7. Evin yöneticisi)…
Son olarak, haritanın 12. Evinden geçiş yapan ve bu evin yöneticisi de olan Merkür, halkın genel göstergesi olan Ay’ı tetiklemekte. Bu transit, bir sonraki haritada göreceğimiz gibi, 20 Haziran’da yaşadığımız Anaretik Dolunay derecesini de tetiklemekte. Yani, halkımızın farkında olmadığı perde arkası oyunlara, gizli plan ve düşmanlıklara muhatap kaldığımız bir süreçteyiz aynı zamanda. Merkür’ün bu geçişi esnasında değişken burçlarda yer alan Jüpiter-Satürn-Neptün T-karesini tetiklediği Haziran ayı, sinsice planların hazırlandığı bir ay oldu ne yazık ki…
İlerletilmiş haritamız neler söylüyor?
Türkiye astroloji haritasının ikincil ilerletmesinin de yer aldığı üçlü harita üzerinden devam edeceğiz değerlendirmemize. Aşağıda bu diyagramı görmektesiniz.
Bu haritada 25 derece Akrep’te olan ilerletilmiş Ay’ın, 23 derece Akrep’teki transit Mars tarafından tetiklenmiş olduğunu görüyoruz. Transit Mars, sadece Ay’ı değil, Natal Jüpiter’i de tetikliyor fark ettiğimiz gibi. Yani, güvenliğimizi tehdit eden, duygularımızı altüst eden sert ve şiddetli olaylar gündemimize giriyor.
Transit Satürn, ilerletilmiş haritada 13 derece Yay’da bulunan Jüpiter’i ve 13 derece Balık’ta bulunan Venüs’ü 2 derece toleransla (Orb) tetikliyor. Bu tetiklemeler, hem günlük hayatı zorlaştıran, hem de barış, huzuru (Venüs), güvenliği, günlük hayatın güvenli ve rutin akışını (Jüpiter 6. Ev yöneticisi) tehdit ediyor. Tabii ki bu konuda yönetici figürleri üzerine büyük sorumluluk yüklüyor (Transit Satürn).
Transit Güney Ay Düğümünün ilerletilmiş Uranüs’ün bulunduğu derecede olması da yine yaşadığımız menfur terör saldırısı ve patlamalarla ilişkilendirilebilir. Transit Güney Ay Düğümünün bir müddet sonra ilerletilmiş Venüs’ün bulunduğu dereceye varacak olması (Aslında şimdiden etki alanında) önümüzdeki birkaç aylık dönemde barış ve huzuru tehdit edebilecek muhtemel olaylara dikkat çekmekte!
Esas tetikleyici: Yay burcunda Anaretik Dolunay
20 Haziran tarihinde 29 derece Yay burcunda gerçekleşen dolunay hakkında haftalık olağan yazımda bilgi paylaşmıştım. Astrolojide burçların son dereceleri önem taşır. Özellikle de 29 derece. Bu derece “Anaretik olarak” tanımlanır. Yunancadan türeyen anaretik kelimesi yıkıcı, sonlandırıcı, ölümcül gibi kelimelerle karşılanmıştır. Anaretik derece kritik bir derecedir ve kadersel bir duruma işaret ettiği düşünülmüştür. Karar verme noktasına gelmiş, artık sonlandırılmak üzere olan durumlarla ilişkilendirilmiştir. Yay burcunun 29 derecesine izdüşen bu dolunayı bu yüzden “Anaretik Dolunay” olarak nitelendirdim. Aşağıda, Anaretik Dolunay haritasını görmektesiniz.
Bu harita üzerinde pek çok değerlendirme yapılabilir, ancak ben AHL saldırısının ipuçları üzerinden kısaca değerlendirme yapacağım. Bence esas tetikleyici bu dolunay idi…
Dolunay haritanın 3-9. Evler eksenine izdüşmekte. Hem İkizler/Yay burçları hem de 3/9. Evler ekseni seyahatlerle ilişkilendirilir. Yay burcu gibi 9. Ev de dış seyahatlerle, yabancılarla ilişkilidir. Haftalık yazımda da bahsettiğim üzere, dolunay Yay burcunun son derecesinde gerçekleşti ve bu Yay burcu temalarında kriz işaretçisiydi. Havaalanları da Yay burcu temalarındandır. Ayrıca dolunay esnasında Ay-Acumen kavuşumu vardı. Acumen, çift yıldızı Aculeus ile birlikte akrebin iğnesinde yer alan iki yıldızdan biridir. Bu yıldızlar sözlü veya fiziksel saldırılarla ilişkilendirilir. Acumen zayıflatan, başa çıkması daha zor olan ve devamlılık içeren saldırıları sembolize eder (Brady-Solar Fire).
Sabit yıldızlarla çalışmanın bir astroloji haritasının okunmasında katkısı tartışılmaz. Burada da gördüğümüz gibi, hem anaretik derecede hem de Acumen ile birleşmekte olan Ay’ın dış seyahatleri anlatan Yay burcunda olması, seyahatler esnasında yaşanması muhtemel streslerin genel işaretçisiydi. Haritanın 3-9. Evler eksenine denk düşen sadece dolunay değil pek tabii ki. Haritanın Yükselen yöneticisi Venüs, 9. Evin yöneticisi ve Büyük Kare açı kalıbının önemli bir ayağı olan Merkür de 9. Evde yerleşmekte. Merkür’ün haritanın 3. Evine denk düşen Satürn ile partil yakınlaşan (applying) karşıt açısı var (double application).
Eğitimli bir astroloğun bu haritaya ilk bakışta fark edebileceği şeylerden biri toplam 5 gezegenin 3-9. Evler eksenine denk düşüyor olması ve değişken burçlarda Büyük Kare (Grand Cross) açı kalıbı. Az önce de bahsettiğimiz gibi, Büyük Karenin elemanlarından biri olan Merkür 9. Evi yönetiyor, diğer bir tanesi olan Jüpiter 3. Evi yönetiyor, bir diğeri olan Satürn 3. Evde… Neresinden bakarsak bakalım, yakın-uzak seyahatlerle ilgili konularda ve alanlarda stresler bariz gözüküyor bu haritada…
Anaretik Dolunay haritasını Türkiye astroloji haritası üzerinde değerlendirdiğimizde daha fazlasını yakalıyoruz. Aşağıdaki diyagramda, dolunay haritasının Türkiye astroloji haritası üzerine izdüşümünü görmektesiniz.
Anaretik Dolunay derecesi, Türkiye astroloji haritasında 12. Evde ve 29 derece (Anaretik) İkizler burcunda yer alan Ay’ı tetikliyor! Bir ülke haritasında Ay halkın genel göstergesidir. Ay’ın stresli açılarla tetiklendiği zamanlarda halkı huzurunu bozan olaylar artar. Ay bu haritada olduğu gibi 12. Evde yerleşiyorsa, gizli düşmanlıklar, perde arkası oyunlar, organize suçlar, kapalı yerlerde yaşanan stresler, kayıplar ve hastalıklar söz konusudur. Türkiye haritasında Ay Yükselen burcun da yöneticisi olduğundan, halkın sağlığı ve durumunun temsilcisi olarak bir kez daha dikkat çekmektedir.
Öte yandan, İstanbul için çizdirilmiş astroloji haritasının MC derecesinin, Türkiye astroloji haritasında Plüton’un bulunduğu 12 derece Yengeç’e düşüyor olması, 10 derece Terazi’de yer alan ASC derecesinin, Türkiye astroloji haritasında Mars’ın bulunduğu dereceye sadece 3 derece yakınlıkta olması da sert ve şiddetli olayların işaretçileri… Ayrıca transit Uranüs, Türkiye astroloji haritasının 12. ve 7. Evlerinin yöneticileri olarak açık ve gizli düşmanlıklarla da ilişkili olan Merkür-Satürn ikilisine karşıtlığının çok yakın olması (1 derece yakınlaşan açı), beklenmedik, patlayıcı ve sarsıcı olayların bir diğer göstergesi…
Her zaman bahsettiğimiz gibi, astroloji sadece geleceğin trendlerini öngörmek için değil, gerçekleşmiş olayların analizini yapmak için de kullanılabilir. Hepimizi yasa boğan bir olayın sonradan analizini yaparken bile insanın boğazı düğümleniyor adeta… Üzüntümüz tarif edilemez…
Sevgi, ışık ve hiçbir zaman tükenmeyen umutla!
Öner Döşer, AMA, MAPAI
30 Haziran 2016, Ayvalık