Bugünkü POSTA gazetesinde astronom, şair, matematikçi, filozof Aratos’un (Aratus) mezarının yüzeye çıkartılmasıyla ilgili haberi görünce heyecanlandım. Aratos’un Mersin’deki mezarının turist çekmesi ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmesi bekleniyor!
MÖ 315-240/239 yılları arasında yaşamış ve astronomi üzerine şiirleriyle de tanınan Aratos yıldızlar hakkında araştırma yapan en eski gökbilimcilerden biridir. Aratos, Tarsus’dan sadece yirmi mil uzaklıkta bir Kilikya kenti olan Soli’liydi. Kilikya’da o kadar iyi tanınıyor ve seviliyordu ki, Soli paralarının üzerine resmi basılmıştı ve kent içinde onun adına yapılmış bir anıt vardı. (David Ulansey, Mitras Gizlerinin Kökenleri, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, sayfa:71)
Eudoxos ve Aratos’tan gelen bilgilere, sonraki dönemlerde yaşamış Hipparkus’ta, daha sonra Manilius’un Astronomica adlı eserinde de rastlıyoruz. Her ne kadar bilim tarihçileri ekinoksların gerilemesi olgusunun ilk kez MÖ 128 yılı civarında İznik doğumlu astronom, aynı zamanda tanınmış bir astrolog olan Hipparkus tarafından keşfedildiği konusunda mutabık iseler de bunun temellerini Aratos’un Phaenomena (Fenomenler) isimli eserine dayandıranlar vardır.
Tarsus doğumlu Aratos’un bilgilerinden de istifade ederek ekinoksların gerilemesi konusunu ortaya koyan İznik doğumlu Hipparkus’un, astronomi tarihi içerisinde çok önemli bir yeri vardır. Ekinoksların gerilemesi buluşu çok önemlidir, çünkü onun zamanına kadar hem sabit yıldızlar küresi hem de uzay ekseni, evrende düzensizliğin ve değişmezliğin simgesi olarak görülüyordu. Oysaki Hipparkus bir kaymadan, değişimden söz ediyordu. Bu, çağdaşları tarafından hiç de kolay kabul edilebilir bir olgu değildi! Hipparkus keşfi, kendisinden sonra yaşamış olan Cladius Ptolemy tarafından gayet iyi biliniyordu ve astronomi tarihinde çok önemli yer tutan Almagest adlı eserinde bahsedilmişti.
MÖ 275 yılları civarında yazılmış Phaenomena (Femomenler) isimli kitabında Aratos’un takımyıldızların konumlarını kaydettiğini öğreniyoruz. Bu eserinde Aratos, öğretmeni Eudoksus’un çizdiği yıldız haritasını kaynak göstererek bilgiler paylaşıyordu ve bu antik dönemin sonuna kadar Yunan – Roma dünyasının en tanınmış atlasıydı. (David Ulansey, Mitras Gizlerinin Kökenleri, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, sayfa:70)
Aratos, Atina’da Stoacılığın kurucusu olan Zeno ile beraber çalışmıştı. Stoacılar astronomi ve astrolojiyle çok derinden ilgiliydiler ve astrolojinin kaderle ilişkisine önem verirlerdi. Stoacılara göre, uzay ve yıldızlar canlı, kutsal varlıklardı. Aratos’un kendi memleketindeki şöhreti de Tarsuslu Stoacılar arasında yıldızların önemini artırmış olmalıdır. Fenomenler eserinde Aratos Samanyoluna yakın yer alan takımyıldızlara, yükselmeleri ve kuralları hakkında bilgi vermekteydi. Perseus Takımyıldızı üzerinden geçen Samanyolu’nu tanımlarken “tozlu” deyimini kullanır. Astrolog filozof Porphyry de ruhların iniş çıkışına ilişkin olarak Samanyolu’nu yaratılış yolundaki ruhların yolu olarak görür. (David Ulansey, Mitras Gizlerinin Kökenleri, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, sayfa 83-84)
Ülkemizin topraklarında doğmuş böyle değerli isimler hakkında bilgiler paylaşmaya devam edeceğim…
Sevgi, ışık ve umutla!
Öner Döşer, AMA, ISAR Cap, Cert. OPA
OPA Türkiye Temsilcisi, APAI Üyesi
AstroArt Astroloji Okulu Kurucusu
www.astrolojiokulu.com