Türkiye haritası üzerinde transit olarak değerlendirildiğinde, bu Yeniay’ın yönetim ve yöneticiler, ülkemizi ilgilendiren gelecekle ilgili hedeflerleri temsil eden 10.evimizde gerçekleştiğini görüyoruz. Bu da ülkemiz adına yeni girişim ve adımların atılacağı, önemli bir sürece giriş yapacağımızın işaretçisi.
Uranüs’ün Scheat adındaki kötücül kabul edilen yıldızla birleşiyor olması, önümüzdeki günlerin stresli zamanlara, doğal felaketlere, denizlerle-sularla, yağışlarla ilgili konularda sorunlara işaret etmekte olduğunu düşündürüyor. Sceheat gemi kazalarına, denizlerle-sularla ilgili sorunlara da işaret eden bir yıldızdır. Ptolemy’e göre, aşırı talihsizlik, cinayet, intihar ve boğulmaya yol açar. Günümüzde bu kavuşumu uçak kazalarıyla da ilişkilendirebiliriz.
Uranüs, 21 Aralık 2010 tarihinde gerçekleşen Ay tutulması derecesini de tetiklemeye devam ediyor. Dolayısı ile Orta Doğu’da yaşanan çalkantılar devam edecek hatta daha da dramatik durumlar ortaya çıkaracak gibi gözüküyor. Uranüs, TC astrolojik haritasının Ay derecesini de tetikliyor. Mart ayı başlarında da etkin olacak bu transit, halk içerisinde huzursuzluğu ve kutuplaşmayı ortaya çıkaracak etkileri de yaratabilir. Ay genel anlamda kadın figürleriyle ilişkilidir. Bu da bize kadın figürleriyle ilgili beklenmedik, ani gelişen dramatik durumları da gösterebilir.
Plüton ve Jüpiter’in TC astrolojik haritasının Mars derecesini tetikliyor olması, güvenlik güçleriyle ilgili olumsuzlukların tetiklenmesi, terörde artış gibi riskleri gösteriyor. 2011’de Türkiye yazımda değindiğim gibi “Mart ayı genelinde halkla ve kadınlarla ilgili konularda sorunlar, zorlanmalar, iç gerginlikler ve duygusal çıkışlar, sağlıkla ilgili sorunların artması risk, dış ülkelerle rekabetin ve mücadelenin artması. Terörün ve iç gerginliklerin artması, güvenlik güçlerinin daha fazla devreye girme gerekliliği, bazı zamanlarda güvenlik güçleri üzerinde baskının artması, ay sonlarında güvenlik güçleri ile hükümet arasındaki zorlanmanın biraz daha dengeye oturması…” gibi durumların ortaya çıkacağı zamanlara varmış bulunuyoruz…
Günlere Göre Genel Değerlendirmeler
Pazartesi günü boyunca Oğlak burcunda ilerleyecek olan Ay, ciddi ve sorumluluk gerektiren işlere ve tamamlanması gereken projelere işaret ediyor. Sabahın erken saatlerinde etkinleşecek Ay-Satürn karesi, tıbbi girişimler, ilaç tedavisi, seyahat, aşkla ilgili konular, yaşlı ve olgun kişilerle görüşmek açısından en azından sabah saatlerinin pek de uygun olmadığını gösteriyor. Duygusal anlamda kendimizi depresif hissedebiliriz. Bu yüzden sosyal alanda daha aktif olmalı, sevgi alışverişlerine özen göstermeliyiz. Akşam saatlerinden sonra Ay-Venüs yakınlaşması devreye giriyor. Sevgi alışverişlerinde şansımız artıyor. Sosyal aktivitelerde bulunmak için güzel bir akşam.
Salı gününün sabah saatlerinde Ay Oğlak burcunda hareket ediyor olacak ve Venüs ile kavuşmasının da tesiriyle özel ve sosyal ilişkilerimizde olumlu etkiler yaratacak. Ardından gelecek Ay ve Venüs’ün Uranüs ile altmışlığının olumlu etkisi, sabah saatlerinden itibaren devreye girecek gün boyunca devam edecek şekilde sosyal ilişkilerde destekleyici etkilere işaret ederken, sevdiklerimize hoş sürprizler hazırlamanın iyi bir fikir olabileceğini düşündürüyor. Yeni gelişmelere ve değişikliklere açık bir sabahtayız. 06:04’te temel açısı kalmayıp boşluğa girecek olan Ay, 07:15’te Kova burcuna giriş yapacak. Bu saatler arasında girişeceğimiz işlerde netlik kazanmamız ve kalıcı sonuçlar elde etmemiz zor gözüküyor. Kova burcunda hareket edecek olan Ay’ın etkisiyle gün boyunca insani konular, bilim ve teknikle ilgili alanlar, entelektüel bilgi alışverişi, eğitim ve yayıncılık gibi işlerde gün boyunca daha etkin olabiliriz. Venüs-Uranüs altmışlığının aşk ve sevgi alışverişinde tatlı bir heyecan getiren canlandırıcı etkisi güne hakim olurken, bu olumlu etkiler akşam saatlerinde maksimuma varacak. Geç saatlerde etkinleşecek Ay-Jüpiter altmışlığı, geceye iyimserlik, bereket ve bolluk katıyor. Her türlü girişim ve sosyallik için güzel bir gündeyiz!
Çarşamba günü boyunca Kova burcundaki hareketine devam edecek olan Ay, bilgi paylaşımında bulunmak, eğitimle ilgili temalarda derinleşmek, sosyal organizasyonlarda yer almak adına güzel bir günde olacağımızı, yaratıcılık isteyen işlerde orijinal fikir ve görüşlerimiz sayesinde daha hızlı ilerleyebileceğimize işaret etmekte. Öğle sonrasındaki saatlerde Ay-Satürn arasındaki üçgen açının tesiriyle sorumluluk ve ciddi adımlar attığımız işleri tamamlama alanında başarı elde edebiliriz. Bizi daha evvelce sıkan ve düşündüren işlerin üstesinden gelebiliriz. Akşam saatleri yaşça daha olgun veya mevki sahibi kişilerle görüşmek için kullanılabilir.
Perşembe gününün büyük çoğunluğunda Kova burcunda ilerleyecek olan Ay, sosyal ve zihinsel faaliyetlere ağırlık verilebilecek bir günde olacağımızı gösteriyor. Öğle saatlerinde Ay-Neptün kavuşumu etkinleşiyor. Bu saatler sosyal ilişkiler, seyahatler, artistik-müzikle alakalı ve psişik aktivitelere girişmek, hastaneleri veya hemşireleri ziyaret etmek, ilaç tedavisine girişmek, ruhsal ve mistik öğretilere başlamak için uygun olabilir. 16:37’de temel bir açısı kalmayıp boşluğa girecek olan Ay, 18:47’de Balık burcuna geçiş yapacak. Bu saatler arasında girişeceğimiz işlerde netlik kazanmamız ve kalıcı sonuçlar elde etmemiz zor gözüküyor. Gece boyunca Balık burcunda hareket edecek olan Ay, sezgilerimizi dinlememiz ve özverili davranmamız sayesinde gerek ilişkilerimizde ve gerekse girişeceğimiz işlerde daha başarılı sonuçlar elde edebileceğimizi gösteriyor.
Cuma günü boyunca Ay Balık burcunda hareket ediyor olacak. Gece geç saatlerde gerçekleşecek yeniaya kadar, yeni adımlar atmaktan ziyade eldeki işleri tamamlamamızda fayda var. Sabah erken saatlerde kesinleşecek Mars-Plüton altmışlığının mücadele ve etkinliği arttıran etkisi, efor ve cesaret gerektiren işlerde destekleyici çalışıyor. Gücümüzü kontrollü kullanabileceğimiz, başkaları üzerinde olumlu etki bırakabileceğimiz ve dengeli ilerleyebileceğimiz bir gündeyiz. Sabah saatlerinde Ay hem Mars ile ve hem de Plüton ile uyumlu açılar yapacak. Bu bağlamda, etkin olmak istediğimiz işlerde öğle öncesi saatleri tercih edebiliriz. Gece 22:45’te Balık burcunda yeniay gerçekleşiyor. Yeni işlere adım atmak adına, bu vakitten sonrasını tercih etmemizde fayda var. Ama genel olarak yeniaydan 24 saat sonrası, yeni girişimler için daha uygun görülür. Türkiye haritası üzerinde transit olarak değerlendirildiğinde, bu Yeniay’ın yönetim ve yöneticiler, ülkemizi ilgilendiren gelecekle ilgili hedeflerleri temsil eden 10.evimizde gerçekleştiğini görüyoruz. Bu da ülkemiz adına yeni girişim ve adımların atılacağı, önemli bir sürece giriş yapacağımızın işaretçisi.
Cumartesi günü boyunca Ay Balık burcunda hareket ediyor. Teslimiyet, kabullenicilik ve fedakarlığın ön plana çıkacağı bu günde, öğle sonrasındaki saatlerde etkinleşecek Ay-Merkür kavuşumunun da tesiriyle, düşüncelerimiz de buna paralel akacak. İletişim trafiğinin hızlı akacağı bu günde, önemli konuşmaları aktif etmek, yeni şeyler öğrenmek, bilgi paylaşımında bulunmak, kısa seyahat ve geziler yapmak adına olumlu enerjiler devrede olacak. Ay-Merkür kavuşumları edebi işlere, yazmaya başlamak, yeni hesaplar hazırlamaya başlamak, ticari işler, mesajlar göndermek, kolileri göndermek, hesaplar hazırlamak, kontratlar ve anlaşmalar imzalamak, tüm ticari işler için uygundur. Gün boyunca etkin olan bu enerji, özellikle de öğle sonrasındaki saatlerde daha belirgin olacak.
Pazar sabah saatlerinde, Ay Balık burcunda hareket ediyor olacak. Erken saatlerde etkin olacak Ay-Uranüs kavuşumu, güne heyecanlı ve hareketli başlayacağımızı gösteriyor. Sezgilerimiz ve yaratıcı yönlerimizin öne çıkacağı sabah saatlerini iyi değerlendirmemizde fayda var. 06.34’te açısı kalmayıp boşluğa girecek olan Ay, 07:14’te Koç burcuna geçiş yapıyor. Aktif, dinamik ve hareketli bir gün bizi bekliyor. Sportif konulara yönelmek, yeni girişimlerde bulunmak, enerji çalışmaları yapmak için güzel bir gündeyiz. Akşam saatlerinde Ay-Venüs altmışlığı etkinleşiyor. Öğle sonrasındaki saatlerden itibaren etkin olacak ve akşam saatlerinde de etkisini sürdürecek bu olumlu açı, parasal konular, aşka dair olaylar, evlilik, takılar veya benzeri kıymetli şeyler almak, yeni giysiler giymek, eğlenceler için uygun zamanlarda olduğumuzu gösteriyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise Ay-Plüton karesi devreye giriyor. Geç saatlere kadar etkin olacak bu gergin açı, hoşgörü ve esneklik azlığına, duygusal patlamalara, güç çekişmelerine işaret ediyor, dikkat! Risk ve tehlike içeren durumlardan uzak kalmamızda fayda var…
Haftanın burçlara göre değerlendirmeleri için tıklayınız…
http://www.uzmantv.com/kategori/astroloji/haftalik-yorum
Astrologlar Çuvalladı mı?
Milliyet gazetesi yazarı Sayın Mehveş Evin 23 Şubat 2011 tarihinde Milliyet gazetesinde yayınladığı köşe yazısında, birkaç astrologdan kısa görüşler vererek, Ortadoğu’da yaşananların astrologlarca öngörülüp öngörülemediğini irdelemiş. Konunun başlığı, bu gelişmeler konusunda astrologların pek de isabetli öngörüler yapamadığını düşündürür cinsten. Aşağıdaki bu yazının içeriğini bulabilirsiniz.
Keşke Mehveş Hanım bu konuda biraz daha detaylı bir araştırma yapmış, daha fazla sayıda astrologdan bilgi vermiş olsaydı. Zira yurt dışındaki meslektaşları böyle yapıyorlar. Bu türde öngörüler, içinde bulunulan dönemin genel olarak değerlendirilmesi şeklinde yapılır. İlle de günü gününe bir tahmin beklenmez. Aşağıdaki linkte buna güzel bir örnek var.
http://astrologynewsservice.com/news/astrology-study-predicted-middle-east-uprising
Mehveş Hanım’a bir e-posta göndererek, yazısından bilgidar edildiğimi, bu konuda 2009 yılında yayınlanmış Dönüşüm Zamanı kitabımdaki saptamalarımla ilgili kendisini bilgilendirmek istediğimi belirttim ve kişisel web sitemde yayınladığım yazılarımın linklerini kendisine ilettim. Burada linkleri tekrar vermeye gerek görmüyorum. Sitenin ana sayfasında sağ tarafta bulunan köşe yazıları sektöründen Orta Doğu Nereye? Ve Tarih, Tekerrür ve Astroloji başlıklı yazılarıma ulaşılabilir. Ne yazık ki henüz Mehveş Hanım’dan bir cevap alamadım. Kim bilir, belki de e-postam kendisine ulaşmamıştır.
2009 yılı Mart ayında yayınlanan Dönüşüm Zamanı kitabımın 111, 120, 133, 235 ve 240. sayfalarında içinden geçmekte olduğumuz bu dönem için yaptığım bazı değerlendirmeleri burada tekrar paylaşmak istiyorum. Değerlendirmesini tamamen okuyucuya bırakıyorum. Bakalım çuvallamış mıyım?
“2009-2012 geçişinde, büyük ülkelerde iç karışıklıklar, kargaşa ve çatışmalar giderek artacak. Uranüs’ün Koç burcuna giriş yapacağı 2010 yılından itibaren, karışıklık ve kaos oldukça riskli noktalara ulaşacak. 2011 yılında, pek çok ülkede iç gerginlikler belirgin bir şekilde tırmanıyor olacak ve bölünme riskinin doruk noktasına geldiği görülecek. Bağımsızlık ilanları sıklaşacak.”
“2009-2011 geçişinde, en hızlı ve stresli gelişmeler, Asya ve Orta Doğu’da ortaya çıkacak. Bu stresli dönemde, ülkeler arası gerginlikler artacak, savaş rüzgarları hızlı bir şekilde esecek.”
“2010 yılı ilkbahar aylarından itibaren benzeri tema, bu kez Orta Doğu’da yaşanabilir. İnsan hakları konusunda yoğun protestolar oluşabilir.”
“Hükümetlerin otoritelerinin sarsılacağı bir dönemden geçiyoruz. Baskı uygulayan rejimlerin ve yönetim tarzının, ayaklanmaları, isyanları beraberinde getireceği gerçeğini gören ve halkla bütünleşme içerisine girmeyi başaran yönetimler güçlenirken, tam tersini ortaya koyan yönetimler başarısız olmak durumunda kalacaklar. Fikir ve ifade özgürlüğünün önünün açılması, yeniliklere, reformlara daha açık olunması, Satürn-Uranüs karşıtlığının bir gerekliliğidir.”
“2009 yılı sonlarından başlamak üzere, bu üç gezegenin açı toleransları iyice daralıyor ve T-kare açı kalıbı etkisini iyice göstermeye başlıyor. Bu da bize sıra dışı durumlarla karşılaşacağımız, oldukça hareketli ve radikal bir dönemde olacağımızı işaret gösteriyor. Daha önce de değindiğimiz gibi, bu sert açı kalıbı 2011 Ağustos’una kadar etkisini gösterecek. Öncü burçlarda oluşacak T-kare, hareketli ve eylemci zamanlara işaret etmekte. Bu çok önemli üç gezegenin birbirlerini tetiklemesiyle birlikte, ekolojik felaketler, sosyal kargaşalar, siyasi ayaklanmalar, terör, hatta savaş gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Hükümetlerin çöktüğü, ekonomik yapıların bozulduğu ve iyice çöktüğü bir sürece giriş yapmamız çok kuvvetli ihtimaldir.”
“Gerçekten tüm insanların hayrına yönelik hedefleri olan insanlara, onları destekleyecek enerji verilecek. Bunun tam tersine, kendilerine ya da başkalarına hizmet etmeyen birtakım şeyleri bırakmaları gereken, kısıtlayıcı ve yıkıcı tutum içerisindeki bireyler, kuruluşlar, örgütler, hükümetler ise, son kez silkeleniyorlar olacaklar.”
Güneşmerkezli tahmin
Geçen haftaki yazımda şöyle bir ifade kullanmıştım: “Güneşmerkezli bakışla, daha önceki yazılarımda bahsettiğim gergin gezegen dizilimleri henüz devam ediyor. Jüpiter-Satürn karşıtlığı etkin durumda ve Merkür-Mars-Neptün dizilimi ve Dünya’nın henüz bu gezegenlerle dizilim toleransı içerisinde bulunması, Jüpiter-Merkür-Venüs’ün dizilimleri 22-24 Şubat arasındaki günlerde dünya manyetik alanında hareketlenmelere, doğal afet riskine işaret ediyor.”
Aşağıya bu tarihler civarındaki önemli gelişmelerle ilgili bilgileri kopyalıyorum.
Yeni Zelanda’da Deprem
Yeni Zelanda’nın 6,3 büyüklüğünde depremle sarsılan ikinci büyük kenti Christchurch’te, olağanüstü hal ilan edildi. Yeni Zelanda Başbakanı John Key, yaptığı açıklamada, depremin, mesai saati içinde ve çocukların okulda olduğu saatlerde meydana geldiğini söyledi. Deprem esnasında otuz milyon tonluk buzulun parçalandığı bildirildi. 07:48 | 22 Şubat 2011
Filipinler’de volkan tehdidi
FİLİPİNLER’in başkenti Manila’ya 600 kilometre uzaklıkta bulunan Bulusan volkanı, son günlerde harekete geçen volkanlar arasına adını yazdırdı. Sorsogan bölgesinde bukunan volkanın püskürttüğü lavlardan oluşan duman, gökyüzünde 2 kilometrelik bir yüksekliğe ulaştı. 21/02/2011 – 19:45:53
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=46350
Orta Doğu’da Sular Durulmuyor!
Hafta boyunca Yemen’deki, Libya’daki gelişmeleri üzüntüyle izledik. Sert çatışmaların ardından ülkesinin büyük bölümünde kontrolü kaybeden Kaddafi, Libya devlet televizyonuna telefon ile yaptığı açıklamada ”Beni hayalkırıklığına uğratmayın, yoksa yüzümüzü size dönüp çok sinirleneceğiz. Ülkeyi yakıp, yıkarız” uyarısında bulundu.
http://www.haberturk.com/dunya/haber/604422-sinirlendirmeyin-ulkeyi-yakip-yikarim-video
Daha önceki yazılarımda sıkça değindiğim gibi, etkin güneş aktiviteleri döneminde, özellikle de kişisel haritasında etkin transit alan politik liderlerin çılgınca kararlar alma riski artıyor. Bu yazımdan bir alıntıyı ve ilgili linki aşağıya kopyalıyorum.
“Payne’e göre bu durum dünya genelinde, psikoza yatkın bazı politik liderlerin güneş aktivitesi/manyetik aktivite dönemlerinde aşırı huzursuzluk hissedebileceği ve uluslar arası sorun başlatabileceği anlamına gelmektedir. Diktatörler genellikle psikopat kişiler olduklarından ve güçlerini kabalıkla ve şiddetle elde ettiklerinden bu dönemlerde savaşçı davranışlara daha açık olurlar.”
http://www.onerdoser.com/Y13_1_gezegen-dizilimleri-ve-gunes-aktiviteleri-i–bolum.html
15 Şubat 2011 tarihinde etkin bir güneş patlaması yaşadık ve güneş rüzgarları dünya manyetik alanını etkiledi. Bu tarih sonrasında Orta Doğu’da Ocak ayında başlayan çalkantılar daha da etkinleşti. Libya’da yaşananlar da bu güneş patlamasının sonrasına denk geliyor. Ocak ayı başlarında da dünya manyetik alanını etkileyen güneş rüzgarları vardı ve Orta Doğu’daki gelişmeler hemen bunun ardından yaşanmaya başlamıştı. Mart-Nisan aylarından itibaren gerek Yermerkezli ve gerekse Güneşmerkezli etkin gezegen dizilimleri var. Güneş aktivitelerinin artması ve dünya manyetik alanında etkin fırtınalar yaratması olasılığı çok fazla. Bu şartlarda Orta Doğu’da yaşanan çalkantıların devam etmesi, hatta başka bölgelere de sıçraması olasılığı çok fazla gözüküyor…
Hep birlikte gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz…
Öner DÖŞER
27 Şubat 2011
ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan