27 Şubat haftası DİKKAT VENÜS RETROSU!
İlişkiler gezegeni Venüs 4 Mart Cumartesi günü durağanlaşıyor ve ardından gerilemeye başlıyor. Gerileme 15 Nisan Cumartesi günü sona eriyor.
Venüs gerilemesi dönemleri ilişkilerde gerileme ve zorlanma dönemleri olarak görülebilir. Ama aynı zamanda biraz geri çekilip ilişkilere daha dışarıdan bakma şansı da verir. Yani bu dönemde ilişkilere yönelik pozitif veya negatif kararlar almak yerine, durumu yeniden değerlendirmek için ideal zamanlardır aslında. İlişkimizde kendi söylem ve tavırlarımızı, karşımızdaki kişilere nasıl davrandığımızı, ilişkiden gerçekte ne beklediğimizi, hem kendimizin hem de karşımızdaki kişilerin bu konudaki motivasyonlarını gözden geçirme zamanlarıdır.
Böyle hassas bir dönemde kalıcı kararlar alınmaması bu yüzden önerilir. Bu yüzden evlilik adımı atılması için uygun görülmemiştir. Ayrıca estetik değişiklikler, artistik ve sanatsal konularda yapılacak girişimler, dekorasyon değişiklikleri gibi Venüs doğasında temalarda da, bu gezegenin geri hareketiyle gerilemeler, zorlanmalar görülebilir.
Venüs gerilemeye 13 derece Koç’tan başlayacak. Bu dereceye izdüşen Alpehratz yıldızı bağımsızlığa, hıza düşkün olma; hızlı hareket etme, eylem sevgisiyle bağdaştırılır. Bağımsızlığı abartma riski taşır. Venüs, genel anlamı itibariyle ilişkileri temsil ettiğine göre, önümüzdeki günlerde ilişkilerimizde özgürlük arayışımız artabilir, hatta abartıya kaçabiliriz demektir. Alpheratz yenilik arayışı ile de ilişkilidir. Bu tarafından alırsak, ilişkilerde yenilik arayışımız veya yeni bir ilişkiye girme arzumuz da tetiklenebilir demektir.
Geleneksel astrolojide Venüs Koç burcunda zararlı konumdadır. Çünkü ilişkilerde acelecilik söz konusudur. Alpheratz yıldızı da için içine girdiğine göre, bu dönemde ilişkilerimiz hakkında aceleci kararlar vermekten kaçınmamız faydalı olacaktır. Bir ilişkiye bodoslama girmekten de, ilişkiyi hızlı bir şekilde bitirmeye yönelik karar almaktan da…
Özel ilişkilerimizle ilgili konularda bireysel haritalarımızda bakacağımız öncelikli şeylerden biri de Venüs’ün yerleşimidir kuşkusuz. Ama sadece Venüs’e bakılmaz. Başka bakacağımız şeyler de vardır. 17 Mart 2017 Cuma günü Mercure Otel Altunizade’de tüm bunlar üzerine, İLİŞKİLER ASTROLOJİSİ üzerine konuşacağız. Amerika, İngiltere, Norveç ve Sırbistan’dan gelen astrologların konuşmalar yapacağı konferanslar ardıl olarak Türkçeye çevrilecek. Astroloji bilmeyen kişilerin de istifade edebileceği bu konferanslar esnasında Astroloji Okulu mezunlarımızdan bir grup, oluşturacağımız masalarda izleyicilerin haritalarını basmak ve anlatılanlar üzerine kısa bilgilendirmeler yapmak üzere hazır bulunacaklar. Konferanslar hakkında detaylı bilgi için 0216 386 73 96 veya 0532 284 89 numaralı telefonları arayabilir, okulumuzun web sitesinde göz atabilirsiniz. http://www.astrolojiokulu.com/duyurular/6-uluslararasi-astroloji-gunu-etkinlikleri-196
Türbülanslı zamanlar
Koç burcunda birlikte ilerleyen Mars ve Uranüs 27 Şubat Pazartesi günü tam kavuşumda olacaklar. Aynı gün Mars-Jüpiter karşıtlığı da kesinleşiyor. Jüpiter-Uranüs karşıtlığı 3 Mart Cuma günü kesinleşiyor (04:15). Bu ardı ardına gelen sert açılar ve öncü burçlardaki T-kare açı kalıbının Mars tarafından tetikleniyor olması, hayli agresif ve türbülanslı bir zaman dilimine girdiğimizi gösteriyor. Bu açıların her birini anahtar kelimelerle ayrıca değerlendirirsek…
Mars-Uranüs kavuşumları ve sert açıları: Kural tanımaz, baskı kabul etmeyen, isyankar, özgürlük duygusunu abartan, kışkırtıcı, meydan okuyan, riskçi, maceracı, patlayıcı, anarşist, düşüncesiz, aşırı agresif, aşırı heyecanlı, kazalara meyilli. Doğal afetler, patlamalar, silahlı çatışmalar, kazalar, yaralanmalar.
Mars-Jüpiter Sert Açıları: Hırslı ve atak, enerjisi çok yüksek, aşırı, zamanlama problemli, müsrif, aşırı reaksiyon, ölçüsüz, kontrolsüz, kışkırtıcı, kural tanımaz, uzlaşmaz, kendini beğenmiş, açgözlü, kumarbaz, fanatik, dini konularda agresyon, çatışma, inançlarla ilgili tartışmalar, dini-ruhani liderlerle ilgili sorunlar, kültürel konular yüzünden çatışmalar, finansal ve hukuksal konularda sorunlar.
Jüpiter-Uranüs Sert Açıları: Özgürlüğün aşırı vurgusu, kural dışı, gayri kanuni, liberal, maceracı, riskçi, söz dinlemez, isyankar, kumarbaz, fanatik, müsrif, karıştırıcı, militan, gelenek dışı, dini konularda istikrarsız, disipline edilemeyen, tuhaf ve öngörülemeyen, kendine has kuralları olan. Din ve inanç konularında reformlar, değişimler, sıra dışı yaklaşımlar, sıra dışı dini kişilikler-liderler-gurular, din kavgaları, hukuksal ve finansal konularda beklenmedik değişiklikler, istikrarsızlık.
Özetlersek:
İnsan ilişkileri açısından gergin bir dönemdeyiz. Kavgalar, tartışmalar, ayrılıklar görülebilir!
Sosyal ilişkiler, ülkeler arası ilişkiler açısından da hayli zorlu bir dönemdeyiz. Politik adımları dikkatli atmak gerekiyor.
Etnik ve kültürel alanda, din ve inançlarla ilgili konularda zıtlaşmalar, kutuplaşmalar, politik alanda restleşmeler görülebilir.
Hırsızlık, yangın, taciz, gasp ve darp gibi olaylarda artış görülebilir.
Ekonomik streslere açık bir zaman dilimindeyiz.
Doğal afetler açısından da dikkatli olmak gereken bir süreçteyiz.
Gördüğümüz üzere hayli stresli etkiler söz konusu. Fanatik eylemlere, saldırılara, tartışma ve kavgaya çeken bir atmosferde olacağız bu hafta. Bu yüzden uyanık olmamız, frene basabilmemiz, kendimizi dışarıda tutabilmemiz, olayla olay olmaktan kaçınmamız gerekiyor.
Ekonomik açıdan dikkat!
Gerek dönemsel gezegen dizilimleri, gerek bu hafta sonunda başlayacak Venüs retrosu ekonomik açıdan dikkatli olmamız gereken bir zaman diliminde olduğumuzu gösteriyor.
Her 8 yılda bir Zodyak’ın yaklaşık aynı derecesinde gerileyen Venüs 4 Mart Cumartesi günü 13 derece Koç burcunda gerilemeye başlıyor. 2009 yılı Mart ayında da Venüs yine Koç burcunda gerilemeye başlamıştı (6 Mart’ta 15 derece Koç’ta). O zamanda ekonomik açıdan neler olduğuna bakarsak, hayli stresli bir zaman dilimine denk geldiğini görebiliriz. Bu dünya genelinde finans piyasaları açısından zorlu bir zaman dilimiydi.
Halihazırda devam eden Jüpiter gerilemesinin yanı sıra, Mart ayında Venüs gerilemesinin de devreye giriyor olması, finans piyasalarında türbülans işaretçisi olarak görülebilir. Mart ayı sonunda kesinleşecek Jüpiter-Plüton karesi, dünya borsalarında önemli düşüşler görülmesi ihtimalini güçlendiriyor. Kısacası, Mart başından itibaren ekonomik açıdan hayli stresli bir zaman dilimine giriyoruz. Spekülasyonlara dikkat!
Uyanış ve gelişim hızlanıyor!
Stresli ve zorlu etkileri yoluyla bizi uyandırma işlevi gören zorlu açı kalıplarının aktif olduğu dönemlerde, normal zamanlarda fark edemediğimiz, bizi uyandıran güçlü enerjiler ve olaylar iş başındadır. Bu stresli durumlar aslında bizi geliştirmek için gerçekleşmektedir.
Acı, uyum sağlama esnasında hissettiğimiz bir şeydir ve duruma uyum sağlamaya başladığımızda hafifler. Sonrasında ise, eskisine nazaran daha iyi işlev görmeye başlarız çünkü farkındalık kazanmışızdır. Başımıza gelen olaylarla yoğun bir şekilde ilgilenirken, olayları meydana getiren süreçlerle ve bunların sonucunun bizi nereye taşıdığıyla ilgilenmeyiz pek. Asıl önemli olan, gerçekleşmekte olan olaylardan ziyade, bize vermek istedikleri mesajlardır ve bizi taşımak istedikleri farkındalık seviyesidir.
Yaşadığımız travmalarla tekrar karşılaşmamanın yolu, onların bize vermek istediği mesajları iyi okumak, gerekli değişim ve dönüşüme müsaade etmek, eski davranış ve düşünce kalıplarına takılmaksızın gelişmeye devam etmektir.
Dönemsel transitler, Büyük Kare gibi stresli açı kalıpları bizi uyandırmak, tekamül sürecimizde hızlı sıçramalar yapmamız için oluşuyor, bizi mahvetmek ya da yok etmek için değil! 2010 yılında Doğan Egmont Yayıncılık tarafından yayınlanan Büyük Uyanış kitabımdan bir alıntı yapmak istiyorum sözün tam burasında…
“Uyanma sürecinin hızlandığı ve insanın sıkı testlerden geçtiği ve bize negatif gibi gözüken, ama pozitife hizmet eden gelişim süreçlerinin yaşanacağı bir evredeyiz. Kaldı ki negatif gözüken bu şeylerin de yaşanması gereklidir, zira her şey pozitif alanda elde edilemez. Her negatif sonunda, tekamüle hizmet eden bir pozitife dönüşür. Sadece pozitif etkiler var olsa, negatif etkiler ve bizi acıtan durumlar olmasa, insanın ruhsal açıdan evrimleşmesi ve üst bilinç hallerine geçmesi mümkün olmaz. Daha üst bilinç düzeylerine ilerledikçe, acılar daha az hissedilmeye, olumsuz etkisini kaybetmeye başlayacaktır. En önemli etken, bizim bu acılara ve zorlu deneyimlerde nasıl yaklaştığımız, nasıl tepki verdiğimizdir. Zorlu deneyimlerin verdiği acıyı deneyimlemeye odaklanmak yerine, bu deneyimin bize öğrettiği dersleri alarak olgunlaşmayı tercih edebiliriz.
Ne kadar ilginçtir ki, bizi olgunlaştıran şeyler, bizi mutlu eden olaylardan ziyade, bize zorluk çıkaran olaylardır. Bu türden olaylar, dünya olaylarını bilinçli bir şekilde sentezleme ve madde ile ilişkimizde anlayış ve idrakimizi yükseltmemiz için planlanmıştır. Amaç fazla rehavete kapılıp gevşememizi önlemek, bizi diri tutmaktır. Rehavet içindeyken, mutluluğu deneyimlerken, almamız gereken asıl mesajları alamayız. Çaba göstermediğimiz, zahmet çekmediğimiz, bizde iz bırakmayan işler bizi geliştirmez. Bizi geliştirmesi için, yaşadığımız şeylerin bizi nefsimizle karşı karşıya bırakması gerekmektedir. Kıran kırana bir mücadeledir bu. Benmerkezci arzu ve ihtiyaçlarımızı zorlayan şeyler, bizi dinamizme iter.
Durağanlık, tekamül için asla istenmeyen bir şeydir. Statükoyu muhafaza etme çabamız, aslında tekamülümüzün hızını kesmektedir. Daha kapsamlı olana ilerleyebilmemiz için, dinamizm gerekmektedir. Bu sayede alışkanlık haline getirdiğimiz tavır ve davranışlarımızın dışında hareket etmeye, olaylara daha farklı seviyeden bakmaya, uyur vaziyette bulunan potansiyellerimizi kullanmaya yöneltiliriz. Toplu tekamül sürecinde de böyledir. Felaket olarak adlandırdığımız doğa olayları, savaşlar, toplum ölümlere sebep olan kazalar, salgın hastalıklar, ekonomik krizler ve büyük maddi kayıplar gibi olaylar, bizleri şok ederek ego kalıplarımızı kırar, duygularımızı harekete geçirir ve gerçek potansiyelimizi ortaya çıkarmamızı sağlar. Bu süreçte bireysel veya toplumsal bazda yaşanacak olaylar, bizlerin göstereceği sabır ve dayanıklılık sayesinde irade gücünü artırmayı hedeflemektedir. Şuur uyanıklığına geçiş için, irade gücü kazanmak gerekmektedir. Bu süreçte ilerlerken, esneklik göstermemiz gereken durumlar, en değer verdiğimiz maddi şeyleri ya da kişileri yitirmemiz şeklinde ortaya çıkabilir. Rüzgar sert esiyorsa, biz de onunla birlikte esnemeliyiz. Dalgaya ters yüzmeye çalışmak yerine, onunla birlikte akmayı öğrenmeliyiz. Böylece canımız daha az yanacaktır.”
Ruhsal açılımlar
Balık burcunda ilerleyen Güneş, nihayet Neptün’e erişiyor. Tam kavuşum 2 Mart Perşembe günü gerçekleşiyor (05:43). Yine Balık burcunda ilerleyen Merkür de Neptün’e kavuşuyor. Tam kavuşum 4 Mart Cumartesi günü gerçekleşiyor (14:09).
5 Mart Pazar günü kesinleşen Mars-Satürn üçgeni, bu zorlu ve enerjilerin dengesiz aktığı bir haftada enerjimizi dengeleyebilmemiz açısından destekleyici çalışıyor diyebiliriz.
Haftanın günlere göre detaylı değerlendirmelerine gelince…
Pazartesi günü boyunca Ay Balık burcunda ilerliyor. Ülkemizin geleceği, idarecileri, dış imajı ile ilgili konularda önemli gelişmeler, haberler alabileceğimiz bir gündeyiz. Ay-Plüton altmışlığının etkili olduğu öğle saatleri ve sonrasında duygularımızı daha baskın ve etkili bir şekilde ifade edebiliriz. Ay-Kiron kavuşumunun etkili olduğu akşam saatlerinde duygusal anlamda yaralanmalara açığız. Gün boyunca etkili olan Mars-Uranüs-Jüpiter açıları, hayli gergin ve patlayıcı enerjilerin devrede olduğunu gösteriyor. Fanatik eylemlere, saldırılara, tartışma ve kavgaya çeken bir atmosferde olabiliriz. Bu yüzden uyanık olmamız, frene basabilmemiz, kendimizi dışarıda tutabilmemiz, olayla olay olmaktan kaçınmamız gerekiyor.
Salı günü sabah saatlerinde Ay Balık burcunda ilerliyor. Ay-Satürn karesinin kesinleştiği gece saatlerinden bu yana (02:07) keyifsizlik ve sıkıntı hissediyor olabiliriz. Sabah saatlerinde Ay’ın Koç burcuna geçişiyle birlikte (07:51) bu hava değişmeye başlıyor. Hareket ve motivasyon kazanmaya başlıyoruz. Haftanın en agresif kısmına da varıyoruz aslında. Bugün öğle saatlerinden sonra etkisini hissetmeye başlayacağımız tempo, Çarşamba günü maksimum safhasına varıyor.
Çarşamba günü boyunca Ay Koç burcunda ilerliyor. Hayli agresif ve sert etkilerin devrede olduğu bir gündeyiz. Acelecilikten ve hızlı kararlar almaktan kaçınsak isabet ederiz. Ay-Venüs kavuşumunun etkili olduğu sabah saatlerinde aşk ve ilişkilerden yana şansımız yerinde olacak. Günün ilerleyen saatlerinde ise hava değişiyor. Ay-Plüton karesinin etkili olduğu öğle saatleri ve sonrasında güç çekişmelerine ve hırpalanmaya açık olabiliriz. Ay-Uranüs kavuşumunun etkili olduğu akşam saatleri ve sonrasında, beklenmedik gelişmelerle karşılaşma olasılığımız yüksek gözüküyor. İstikrar ve dengeyi yakalamakta zorlanacağımız bir zaman dilimindeyiz. Hemen ardından etkisi devreye girecek Ay-Jüpiter karşıtlığı, abartılara, harcamalara, gereğinden fazla duygusal tepki vermeye ve küçük olayları bile büyütmeye yönelik bir enerji taşıyor. Bu karşıtlığın ardından Ay-Mars kavuşumu kesinleşiyor. Gecenin bu ilerleyen saatlerinde gergin etkiler had safhaya varıyor. Hırsızlıklar, yangınlar, gasp ve darp gibi olaylarda artış görülebilir.
Perşembe sabah saatlerinde Ay Koç burcunda ilerliyor. Sabaha karşı Satürn ile üçgen açısını kesinleştiren Ay (05:18) bu açının ardından boşluğa giriyor ve saat 10:42’de Boğa burcuna geçiyor. Bu yüzden önemli iş ve girişimlerimizi bu saat sonrasında alsak isabet ederiz. Akşam saatlerine doğru iyice etkinleşen Ay-Merkür altmışlığı, önemli yazışma, görüşme ve konuşmalarımızı ya da haber ve duyurularımızı bu saatler civarına alabileceğimizi gösteriyor. Bugün Merkür-Güney Ay Düğümü Balık burcunda kavuşuyorlar (23:59). Babamın bana bir tembihatı vardı. Derdi ki “Bir söz verdin mi tutacaksın; tutamayacağın sözü vermeyeceksin!”. İşte Balık burcundaki Merkür-Güney Ay Düğümü kavuşumu tam da bunu hatırlattı bana. Bu sıralar yapamayacağımız işlere girişme fikrinden uzak durmak, tutamayacağı sözleri vermekten kaçınmak isabetli olur. Her ne kadar iyi niyetli düşüncelere sahip olsak da…
Cuma günü boyunca Ay Boğa burcunda ilerliyor. Ay-Neptün altmışlığının yumuşak ve destekleyici enerjisinin etkinleştiği sabahın ilerleyen saatlerinde Ay-Güneş altmışlığı da etkinleşiyor. Önemli ve etkin pozisyondaki kişilerle görüşmeler açısından öğle öncesindeki saatleri değerlendirebiliriz. Karşı cinsle ilişkiler açısından da şanslı bir gündeyiz. Öğle sonrasındaki saatlerde Ay-Plüton üçgeninin destekleyici enerjisi devreye giriyor. Girişeceğimiz işlerde güçlü destekler bulabiliriz. Bu açının kesinleşeceği 18:20 sonrasına kalmasak isabet ederiz. Zira bu saat sonrasında Ay boşluğa giriyor olacak. Gün genelinde en etkili açı Jüpiter-Uranüs karşıtlığı olarak gözüküyor. Bu açı genel olarak ani ve beklenmedik değişimlerle ilişkilendirilir. Ekonomik anlamda türbülanslarla, iniş çıkışlarla bağdaştırılır. Olumlu yönden bakıldığında ise, teknolojik alanda hızlı gelişmeler bu iki gezegen arasındaki açılar ile ilişkilendirilir.
Cumartesi gününün ilk yarısında Ay Boğa burcunda ve boşlukta ilerliyor. Sakin ve huzurlu ortamlarda güzel vakitler geçirebiliriz. Önemli gelişmeleri daha ziyade günün ikinci yarısında bekleyebiliriz. Zira Ay İkizler burcuna geçiyor (13:05). İletişimin daha hızlı akacağı günün bu ikinci yarısında sosyal ilişkiler, organizasyonlar içerisinde yer alabiliriz. Yeni şeyler öğrenmek, bilgiler paylaşmak açısından da harika bir gündeyiz. Gün boyunca etkili olan Merkür-Neptün kavuşumu, hayal gücümüzün ve yaratıcılığımızın aktif olduğunu gösteriyor. Artistik ve sanatsal konularda uğraşanlar açısından ilham verici bu günde sanatsal aktivitelere katılmak iyi bir fikir olabilir. Ruhsal konularla ilgilenmek, imgeleme çalışması yapmak açısından da değerlendirebiliriz bugünü.
Pazar günü boyunca Ay İkizler burcunda hareket ediyor. Hayli hareketli, zihinsel ve entelektüel konular açısından aktif bir gündeyiz. Ülkemiz ve etrafımızda olup bitenler hakkında daha önce bilmediğimiz ya da fark etmediğimiz bir şeyleri fark edebilir, öğrenebiliriz. Ay-Neptün karesinin etkili olduğu sabah saatlerinde kafa karışıklıklarına, yanılgılara açık olacağız. Ay-Venüs altmışlığının etkili olduğu öğle saatleri civarında aşk ve ilişkilerden yana şansımız yerinde olacak. Ay-Merkür karesinin de etkili olduğu bu saatler civarında farklı fikir ve görüşlere esnek ve toleranslı yaklaşabilmeliyiz. Ay-Güneş karesinin etkili olduğu öğle sonrasındaki saatlerde karşı cinsle ilişkiler, ebeveynlerle ilişkiler açısından zorlu bir atmosferde olabiliriz. Şansımızı fazla zorlamasak isabet ederiz. Gün genelinde etkili olan Mars-Satürn üçgeni, bu zorlu ve enerjilerin dengesiz aktığı bir haftada enerjimizi dengeleyebilmemiz açısından destekleyici çalışıyor diyebiliriz.
Sevgi, ışık ve umutla!
Öner Döşer, AMA, MAPAI, ISAR Cap
Profesyonel Astroloji Organizasyonu (OPA) Türkiye Temsilcisi
Astroloji Okulu, Caddebostan
25 Şubat 2017, Cumartesi