26 Ekim Çarşamba gecesi 22:55’te Akrep burcunda gerçekleşecek yeniay ile birlikte, duygularımızın ve sezgilerimizin öne çıkacağı yeni bir sürece giriş yapıyoruz. Perşembe ve Cuma günü Ay’ın da Akrep burcunda ilerlemesiyle Merkür-Venüs-Mars-Neptün arasındaki T-kare açı kalıbı tetiklenmeye başlıyor. Haftanın en dikkat çekici günü bu açının kesinleşeceği, derin duyguların ve etkilenirliğin, duygusal krizlerin ve zorlu etkilerin, ama bunların yanı sıra sezgilerin ve duygusal idrak kapasitesinin de tavan yapacağı Cuma günü kuşkusuz. Çoğunlukla böyle kriz zamanlarında var oluşumuzda çok daha derin bir anlam olduğunu kavrarız. Çoğu kişi aslında ışığı bu yolla bulduğunu ve zorluklardan aydınlanmış olarak çıktığını belirtmektedir. Sezgilerimizi ve iç sesimizi yeniden keşfedeceğimiz bir süreçteyiz. Bu önemli süreçte, bilinçaltımızın, hislerimizin ve vizyonlarımızın uyaran seslerini önemsemeliyiz…
Pazartesi gününün büyük çoğunluğunda Ay Başak burcunda boşlukta ilerliyor. Ayrıntıların önem taşıyacağı bir gündeyiz. Her ne kadar üzerinde çalıştığımız işleri detaylandırsak da, iyi organize etsek de, bir noktaya varmakta zorlanabiliriz. Somutlaştırılması gereken projeleri gerçekleştirebilmemiz için daha fazla gayret sarf etmemiz gerekebilir. Akşam 18:49’a kadarki saatlerde Ay boşlukta hareket ediyor olacağından, girişeceğimiz işler boşlukta kalabilir, ertelenebilir, beklediğimiz sonuçları elde etmekte zorlanabiliriz. 18:49 sonrasında Ay Terazi burcuna giriş yapıyor. İlişkilerimizde huzur ve denge arayışı içerisinde olacağımız akşam saatlerinde, Ay-Uranüs karşıtlığının gergin etkisiyle beklenmedik sürprizlerle, durum değişiklikleriyle ve ani çıkışlarla karşılaşabiliriz. Bu saatler isyankarlık ve karşı çıkış atmosferi oluşturabileceğinden, ilişkilerimizde veya girişeceğimiz işlerde şartları fazla zorlamamak yerinde olacaktır. Öte yandan, yaratıcılık ve farkındalığı uyandıracak etkiler de devrede olacak. Geç saatlerde Ay-Plüton arasında oluşacak dik açının gergin etkileri de devreye giriyor. Sağduyulu olmaya gayret etmek, yaraları kaşımamak isabetli olacaktır bu saatlerde.
Salı günü boyunca Ay Terazi burcunda ilerliyor. Sabah saatlerinde henüz bir gün öncesinden gelen Ay-Plüton arasındaki dik açının zorlayıcı ve baskı yaratan etkileri henüz devam ediyor olacak. Güne duygusal anlamda zorlu etkilerle başlıyoruz. Günün ilk yarısında kendimizi ve ilişkilerimizi dengelememiz zor olabilir. Günün ikinci yarısında ise nispeten yumuşama var. Akşam saatlerinde duygularımızı dengelemeye ve giriştiğimiz işlerden somut sonuçlar almaya başlayabiliriz. Enerjimizin ve kararlılığımızın artmaya başlayacağı bu saatleri istikrarlı olmamız gereken iş ve girişimler için değerlendirebiliriz. Beklediğimiz somut sonuçları almamız daha kolay olacak bu saatlerde.
Çarşamba gününün büyük çoğunluğunda Ay Terazi burcunda ilerliyor. Artistik ve sanatsal konular, özel ve sosyal ilişkiler, adalet ve hukuksal temalarda hareketlenme ve gelişme yaşanabilecek bir gündeyiz. Gün boyunca etkin olacak Mars-Satürn altmışlığı, kararlılık ve girişim cesareti sayesinde uzun vadeli sonuçlar alma kapasitemizi arttırıyor. Cesaretimizi akılcı ve somut sonuçlara yönelik kullanabiliriz. Daha evvelce girişmiş olduğumuz işlerin sonuçlarını alabiliriz. Bu etkiler Ay’ın önce Mars ile altmış derecelik açı, daha sonra da Satürn ile kavuşum yapacağı sabah saatlerinde belirgin olacak. Gün içerisinde daha ziyade tamamlanmaya ve yeni başlangıçlara hazırlanmaya yönelik etkiler var. Ay-Neptün arasındaki yüzyirmi derecelik açının etkinleşeceği öğle sonrasındaki saatlerde sezgilerimiz ve telepatik yeteneklerimiz güçleniyor. Olayların gidişatı karşısında nasıl bir aksiyonda bulunacağımızı belirlemek açısından içimize yönelerek yönümüzü bulmamız daha isabetli olacak. Bu saatlerde karşılıklı fedakarlık, vericilik ve empati duygusu da artıyor. 15:19’da boşluğa girecek olan Ay 18:09’da Akrep burcuna geçiyor. Bu geçişle birlikte, gerek olayların ve gerekse duygularımızın yönü belirginlik kazanıyor. 22:55’te Akrep burcunda gerçekleşecek yeniay ile birlikte, duygularımızın ve sezgilerimizin öne çıkacağı yeni bir sürece giriş yapıyoruz. Gece saatlerinden itibaren etkinleşmeye başlayan Venüs-Mars karesi, ilişkilerden gerginlik riskine işaret ediyor.
Perşembe günü boyunca Ay Akrep burcunda ilerliyor. Duygusal anlamda olaylardan her zamankinden derin etkilenmeye açık bir gündeyiz. Venüs ve Mars arasındaki dik açının kesinleşeceği gündeyiz. Özel ve sosyal ilişkilerimizde dikkatli olmazsak gerginlikler, hırpalanmalar, türbülanslar ön plana çıkabilir. Estetik ve güzellikle ilgili konularda risk içeren değişikliklerden uzak durmamızda fayda var. Sanatsal projeler, sanatçılarla ilgili konularda stresler yaşanabilir. Sabah saatlerinde henüz etkisini devam ettirecek olan Ay-Plüton arasındaki altmış derecelik uyumlu açı, duygusal dayanışmaya, duyguları güçlü ifade edebilmeye imkan sağlıyor. Sabah saatlerinde ortaya koyacağımız projelerde gücümüzü iyi ifade edebiliriz. Fakat aynı zamanda etkin olan Ay-Jüpiter karşıtlığının etkisiyle abartılı duygusal çıkışlar yapma, kendine fazla güven neticesinde aşırı risk alma potansiyelimiz de mevcut. Dengemizi iyi ayarlayamazsak, sonradan pişmanlık duyacağımız, boyumuzu aşacak girişimlerde bulunabiliriz.
Cuma gününün büyük çoğunluğunda Ay Akrep burcunda hareket ediyor. Duygularımızın ve arzularımızın baskın olacağı, sezgilerimizin öne çıkacağı, olayların gidişatını hissedebilme yeteneğimizin artacağı çok önemli bir gündeyiz. Gün boyunca çok sayıda açı var. Bu da gündemin çok yoğun olacağını gösteriyor. Sabah erken saatlerde Ay’ın sırası ile Merkür, Mars ve Venüs ile irtibatları var. Astrolojik ifadesiyle Ay bu üç gezegen arasında ışığı taşıyor. İletişim ve haberleşmenin, bilgi akışının çok yoğun, ilişkilerin çok hassas olacağı aktif bir gün bizi bekliyor. Dikkatli olmazsak özel ve sosyal ilişkilerimizde türbülanslar yaşayabiliriz. Öğleden sonraki saatlerde etkinleşecek Ay-Neptün karesi yüzünden yanlış anlaşılma, kendimizi istediğimiz gibi ifade edememe, bu yüzden hayal kırıklığı ve sıkıntı yaşama riskimiz mevcut. Merkür-Mars dik açısı da kesinleşiyor olacağından, hızlı ve düşüncesizce karar alma, konuşma gibi eğilimlerimiz de ön plana çıkacak. Bu yüzden sözlerimize dikkat etmeli, ani ve hızlı kararlar almamaya çalışmalıyız. Ay 14:50’de boşluğa giriyor. Ay 17:45’te Yay burcuna geçiş yapana kadarki süreçte girişeceğimiz işlerde elde olmayan koşullar devrede olabilir, durumun gidişatını yönlendirmede zorluklar çekebiliriz. Ay’ın Yay burcuna geçiş yapmasıyla birlikte akşam saatlerinde biraz daha iyimser hava oluşuyor. Gün boyunca etkin olacak Jüpiter-Plüton üçgeni akşam saatlerinde kesinleşiyor ve umutla girişeceğimiz işlerde güçlü adımlar atabilme şansı getiriyor. Ay-Uranüs arasındaki yüzyirmi derecelik uyumlu açının da etkisiyle yaratıcılık yönümüzün açığa çıkacağı heyecanlı ve farklı deneyimlere, farkındalık artışına açık olacağımız akşam saatlerini iyi değerlendirmeliyiz.
Cumartesi günü boyunca Ay Yay burcunda ilerliyor. Geleceğe yönelik vizyonumuzun ve umutlarımızın artacağı, genişleme ve gelişme arzumuzun ön plana çıkacağı bir gündeyiz. Güneş-Jüpiter arasındaki karşıt açı, gelişim ve genişleme açısından güzel fırsatlar sunuyor ve iyimserlik etkisini tetikliyor. Öte yandan, abartılı riskler almaya, ilişkilerde de abartılı tavır ortaya koymaya açık olacağız. Bu yüzden kendine güveni fazlasıyla vurgulamak yüzünden kibir veya başkalarına çokbilmişlik taslamak gibi gözükebilir, başkalarını rencide edecek durumlar yaşanabilir, dikkat! Yine gün boyunca etkin olacak Güneş-Plüton altmışlığı, güç destekleşmelerine, kendini güçlü ve karizmatik ifade edebilme şansını iyi kullanmamızı sağlayacak. Kimliğimizi ve karizmamızı güçlü bir şekilde ortaya koyabileceğimiz bir gündeyiz. Güneş’in açılarının etkin olacağı bugünü kişisel gelişim alanında yapacağımız çalışmalarla değerlendirebiliriz.
Pazar gününün büyük çoğunluğunda Ay Yay burcunda hareket ediyor. İyimserlik, heves ve heyecan ön plana çıkıyor. Gün genelinde uyumlu açılar söz konusu olacağından, duygularımızı iyi ifade edebileceğiz. Sabah saatlerinde etkin olacak Ay-Satürn altmışlığı ve Ay-Mars üçgeni sayesinde duygularımızı dozajında ve etkin bir şekilde ifade edebileceğiz. Ailevi ve evle ilgili konularda bir şeyler yapılandırmak için ideal bir gündeyiz. Taşınmak, yer değiştirmek, ev kiralamak veya kiraya vermek, gayrimenkul alıp satmak açısından da gayet olumlu koşullar mevcut. Öğle sonrasındaki saatlerde Ay-Neptün altmışlığı da kesinleşiyor. Duygusal konularda olumlu etkilerin ağırlık tuttuğu saatlerdeyiz. 15:31’de Ay boşluğa giriyor. 18:39’a kadarki saatlerde Ay boşlukta hareket ediyor olacağından, girişeceğimiz işler boşlukta kalabilir, ertelenebilir, beklediğimiz sonuçları elde etmekte zorlanabiliriz. Akşam 18:39’da Ay Oğlak burcuna geçiş yapıyor. Daha kararlı olacağımız ve sağlamcı adımlar atmak isteyeceğimiz akşam saatlerindeyiz, ama Ay-Uranüs arasındaki dik açının etkinleşeceği gece saatlerinde bunu sağlamakta hayli zorlanacağız. Şartlar beklediğimizin dışında gelişebilir, sürpriz durumlarla karşılaşabiliriz, dikkat!
Keyifli, huzurlu ve sağlıklı bir hafta dileğiyle…
Haftanın burçlara göre değerlendirmeleri için aşağıdaki linki ziyaret edebilirsiniz…
http://www.uzmantv.com/kategori/astroloji/haftalik-yorum
Öner DÖŞER
23 Ekim 2011, Pazar
ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan
Güneşmerkezli Bakış
Güneşmerkezli astrolojik bakışla önemli bir haftaya giriyoruz. Dünya Boğa burcuna geçiş yapıyor ve giderek Jüpiter’e yakınlaşmaya başlıyor. Bu yakınlaşma, vizyon kazanma ve genişleme açısından, yani kişisel gelişim açısından çok önemli. Öte yandan, gezegensel çekim etkileri olarak ele aldığımızda, hayli güçlü çekim etkisi olan Jüpiter’in Dünya ile yakınlaşmasının dünya olayları-doğal afetler bağlamında da önemli sonuçları olabilir. Herhangi iki veya daha fazla sayıda gezegen Güneş ile hizalanırsa, güneş lekelerinde artış olur. En büyük manyetik alanı olan gezegen Jüpiter’dir. Dünya, Güneş ile Jüpiter arasında iken Dünya’nın manyetik alanında değişiklikler olur. Buna bağlı olarak doğal afetlerde artışlar görülebilir. Şimdilerde böyle bir dönemden geçiyoruz ve tam dizilimin oluşacağı gün 28 Ekim ve 29 Ekim 2011 olarak görülmekte. Bu günlerde Merkür gezegeni Uranüs-Plüton gezegenleri ile ve Mars gezegeni Satürn gezegeni ile dizilimler oluşturacak. 26 Ekim 2011 tarihinde bir yeniay gerçekleşiyor. Yeniay’da Ay Dünya ve Güneş arasına girer, varlığı Güneş rüzgarı akımını keser ve jeomanyetik bozukluklar olur. Zaten güneş lekesi sayısının çok yüksek olduğu günlerdeyiz.
Daha önceki yazılarımda de belirttiğim gibi, 28 Ekim 2011 tarihi Dr Johan Carl Calleman tarafından Maya Büyük Sayım takviminin sonu olarak verilen bu tarih için düzenlenmiş Güneşmerkezli astroloji haritasında Dünya-Jüpiter, Merkür-Plüton-Uranüs dizilimi var. Bu tarihi güçlü enerjilerin açığa çıkabileceği bir gün olarak görmekteyim. Mars-Satürn arasındaki dik açı iyice etkinleşmeye başlıyor bu tarih yakınlarından itibaren. Mars-Satürn ikilisi agresif enerjiler taşırlar ve gergin açılarında doğal afetleri, ülkeler arasında gerginlikleri, askeri operasyonları görürüz. Bu tarihlerde saydığımız durumların yaşanması güçlü ihtimal. Öte yandan, Merkür-Plüton kavuşumunun Dünya-Jüpiter kavuşumu ile uyumlu açısı, zihinsel ve bilinçsel dönüşüm açısından önemli bir aşamadan geçilmekte olduğunu (Merkür-Plüton kavuşumu) ve bunun rahatlıkla ve kolayca (üçgen açı) dünya çapında geniş kitleler üzerinde etki yaratabileceğini (Dünya-Jüpiter kavuşumu) gösteriyor. 28 Ekim 2011 tarihini insanoğlunun realite algısı ve bilinçsel tekamül sürecinde önemli bir dönüşümü ifade eden bir tarih olarak görmekle birlikte, Maya Büyük Sayım Takvimi’nin bitiş tarihinin 21 Aralık 2012 olduğunu düşünenlerdenim. Ayrıca bu iki tarihin herhangi birinin insanlığın toplu yok oluşu veya fiziksel anlamda her şeyin sona ereceği kıyamet vaktini ifade ettiğini de kesinlikle düşünmüyorum.
Güneş Aktiviteleri
Yeni güneş döngüsünde güneş lekesinde zirve rakamlara ulaşmış durumdayız. Hafta başından bu yana giderek artan güneş lekesi sayısı 20 Ekim itibariyle 207’ye kadar ulaştı ki bu oldukça fazla miktarda leke sayısıdır. 21 Ekim itibariyle güneş lekesi sayısı 165 olarak verilmektedir. Güneş lekesi sayılarının artması güneş aktivitesinin artmasına ve bunu M ve X sınıfı alevlenmelerin ve CME’nin (Coronal Mass Ejection. Taç Kütle Fışkırması) izleyeceğine işarettir. Bu yüzden güneş lekesi sayılarının artmaya başladığı zamanlar daha dikkatle izlenmektedir.
Güneş lekesi sayısının yoğun olduğu geçtiğimiz haftada öyle çok büyük güneş alevlenmeleri gerçekleşmedi. 22 Ekim 2011 tarihinde Güneş’ten dikkat çekici bir CME (Taç Kitle Fışkırması) oldu ama bu fışkırma Dünya yönelimli değil Mars yönelimliydi. Plazma bulutunun 26 Ekim tarihinde Mars gezegenine ulaşması bekleniyor. Detaylı bilgi için yandaki linki ziyaret edebilirsiniz. http://www.spaceweather.com
Güneş lekesi sayısının yüksek olduğu dönemlerde, diğer zamanlara nazaran daha fazla doğal afet yaşandığı, terör ve saldırıların arttığı gözlemlenmiştir. Yüksek güneş lekesi aktivitesinin Dünya’nın manyetik alanında bozulma, kalp krizleri, intiharlar ya da psikiyatri kliniklerine başvuruda artış ile ilgili olduğunu gösteren çalışmalar da vardır. Geçtiğimiz haftanın olaylarına baktığımızda, yüksek güneş lekesinin dünya olaylarına belirgin etkisini görürüz.
19 Ekim 2011 Çarşamba günü Hakkari’de gerçekleşen hain saldırı neticesinde 24 şehit verdik, 18 de yaralı vardı. Bu tarihte NAS tarafından bildirilen güneş lekesi sayısı 162 idi.
http://www.aksam.com.tr/hakkaride-saldiri-24-sehit–74122h.html
20 Ekim 2011 Perşembe günü TSK bir açıklama yaparak Kuzey Irak’ta 5 ayrı bölgede 22 taburla hava destekli harekatın başladığını bildirdi. Bu tarihte NASA tarafından bildirilen güneş lekesi sayısı 207 idi.
http://www.haberturk.com/gundem/haber/681200-kara-harekati-basladi
Yine 20 Ekim 2011 Perşembe günü Muammer Kaddafi’nin öldürüldüğü haberi geldi. Yukarıda bahsettiğim gibi bu tarihte NASA tarafından bildirilen güneş lekesi sayısı 207 idi.
http://www.aktifhaber.com/muammer-kaddafi-olduruldu-508389h.htm
23 Ekim 2011 Pazar günü (bugün) Van’da 7.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Çok sayıda ölü ve yaralı olduğu söyleniyor. Bu tarihe yönelik güneş lekesi sayısı henüz belirtilmedi, ama en son 21 Ekim 2011 itibariyle 165 olarak verilmekte.
http://www.haberturk.com/yasam/haber/681856-vanda-deprem
Güneş maksimumu esnasında sadece cinayetler, terör, kazalar, sağlık sorunları, doğal afetler artmıyor pek tabii ki. Bilim ve sanatta yaratıcılığın ve gelişmelerin en yüksek düzeylerinin de güneş maksimumu civarında ortaya çıktığı ve evrimsel süreçte önemli gelişmeler yaşandığı da bir gerçektir. Araştırmalar, artan güneş aktivitesi sırasında, insan yaratıcı aktivitesinin zirveye ulaştığını açıkça göstermektedir. Önümüzdeki hafta sonunda etkinleşecek gezegen dizilimleri stres ve gerginlik belirten etkilerinin yanı sıra, yaratıcılık ve sezgiselliğin, psişik ve telepatik yeteneklerin de belirginleşeceği bir sürece işaret etmektedir. Bakalım bu önemli hafta beraberinde neler getirecek. Hep birlikte izleyecek ve göreceğiz…