Tetiklenme Zamanları
Önemli tutulmaların gökyüzünde bir çentik bıraktıkları söylenir. Sonraki dönemlerde bu hassas noktaya gelen transit ve ilerletmeler tetikleyici etki yaratabilirler. Her gezegen bu süreci kendi doğasının özelliklerine yönelik olarak etkiler.
Güneş: liderlik, otorite ve güç çekişmesi
Merkür: İletişimsel konular, haberleşme, önemli konuşmalar, eğitim, kısa yolculuklar
Venüs: Uzlaşma, diplomasi, insanlar arasındaki sevgi ve barışa yönelik konular
Mars: Mücadele, rekabet, çatışmalar, büyük gerginlikler, savaşlar
Jüpiter: İnançlar, ahlaki ve etik değerler, hukuksal konular, uzun yolculuklar
Satürn: Engeller, eleştiriler, sorumluluklar, gecikmeler
Önümüzdeki yaklaşık 6 aylık süreç içerisinde tutulmanın transit gezegenler tarafından tetikleneceği tarihleri aşağıya sıralıyorum:
- 12 ocak: Merkür (kavuşum Güneş)
- 19 ocak: Jüpiter (kare) *
- 3 şubat: Venüs (kavuşum Güneş)
- 28 şubat: Uranüs (kare) *
- 9 mart: Merkür (kare)
- 20 mart: Güneş (kare)
- 1 nisan: Mars (kare)
- 20 nisan: Venüs (kare)
- 16 haziran: Merkür (kavuşum Ay)
- 21 haziran: Güneş (karşıt Güneş) *etki sonu
- 2 Ağustos: Mars (kavuşum Ay)
Her gezegenin tetiklemesi önem taşımakla birlikte, Mars’ın tetiklemeleri en önemlisi olarak kabul edilir. Bu yüzden Mars’ın tutulma derecesini tetikleyeceği tarih altı aylık süreci aşmasına rağmen, onu da dahil ettim. Gezegenlerin yörüngelerinin değişkenliği yüzünden hızlı ve yavaş hareket etmeleri dolayısıyla transit toleransları değişmekle birlikte, Jüpiter ve Satürn için 1 derece, diğerleri için 3 derece tolerans alabiliriz. Bu şartlarda yukarıda yazılan tarihlerde Merkür, Güneş ve Venüs için (+-) 3 gün, Mars için (+-) 6 gün tolerans almalıyız.
İkizler Burcu Yönetimindeki Yerler
Tutulma İkizler burcunda gerçekleşeceğinden, hangi bölgelerin tutulmadan jeolojik, politik, ekonomik anlamda etkileneceğini saptamak için dikkate alacağımız önemli noktalardan biri, İkizler burcu kapsamındaki yerlerin hangileri olduğunu tespit etmemizdir.
• Ma’şar-Bonatti: Azerbaycan, Ermenistan, Mısır
• Lilly: Doğu Almanya, Hollanda, Brüksel, Doğu İtalya, Orta İspanya, Ermenistan, Belçika, İngiltere, Londra, Belçika, Fransa
• Jacobson: Ermenistan, Belçika, Brüksel, İtalya, Londra, Los Angeles, İngiltere, Libya, ABD, Uruguay, Versay (Fransa)
Tutulmanın İrtibat Kurduğu Bazı Ülke Haritaları
Tutulma şu ülkelerin astrolojik haritaları üzerinde etkili gözüküyor:
· Türkiye (Ay)
· Filistin (Uranüs)
· Avustralya (Neptün)
· Japonya (Ay)
· New York (Venüs, Mars)
· Ermenistan (kare Güneş)
· İtalya (kare Güneş)
· Mısır (Güneş)
· Kuzey Kore (Uranüs)
· Güney Kore (Uranüs)
· Kanada (Ay)
· İngiltere (Uranüs)
· İran (kare Merkür-Mars)
· Peru (Uranüs kare Plüton)
· Guatamela (Uranüs)
· Filistin (Uranüs)
Tutulma Vatikan ve Papa Benedictus’un haritasını da tetikliyor:
· Papa Benedictus (Mars)
· Vatikan (Satürn)
Tüm bu haritaların her birini tek tek yorumlamak çok fazla zaman ayırmak gerektirdiğinden, bunlardan sadece bazılarına değineceğim.
Vatikan ve Papa İçin Zor Zamanlar
21 Aralık 2010’da gerçekleşecek Ay tutulması ise, 2010 yılının en önemli Ay tutulmasıdır ve büyük çaplı olayları tetikleyebilir. Bahsettiğimiz gibi, bu tutulma 29 derece İkizler burcunda gerçekleşecektir ve Balık burcunun son derecelerinde bulunan Jüpiter-Uranüs kavuşumuyla sert bir açı formu oluşturmaktadır. Bu da astrolojik olarak 2010 sonunda ve 2011 yılında, dinsel kökenli sorunlar yüzünden anlaşmazlıklar ortaya çıkması olasılığını güçlendirmektedir. Bu anlaşmazlıklar kutsal sayılan yerler, kişiler yüzünden körüklenebilir. Bu tutulma haritası, Vatikan astrolojik haritasını ve Papa Benedict’in astrolojik haritasını da tetiklemektedir.
1094-1148 yılları arasında yaşayan, İrlanda Manastırı’nı kurmuş ve piskoposluğa kadar yükselmiş olan İrlanda’lı Aziz Malachi’nin, Benedict XVI’in son Papa olacağına, suikaste kurban gideceğine yönelik kehanetinden pek çoğumuz haberdarızdır. Aziz Malachi’nin, şu an Papa olan Benedict XVI’e kadar seçilen tüm Papa’lar için öngördüğü kehanetlerinin tutmuş olduğu söylenmektedir. Şifre çözücü Peter Lorie’ye göre, ünlü kahin Nostradamus’un tanınmış eseri Yüzyıllar’ındaki kehanetlerin birçoğu, Roma Katolik Kilisesi’nin yirmi birinci yüzyılın başında ciddi problemlerle karşı karşıya kalacağını göstermektedir. Nostradamus’a göre de son Papa’nın adı Peter olacaktı. Peter’in vücudu saygısızca sokaklarda dolaştırılacaktı. Gerçekten Benedict son Papa mıdır? Papa’lığın sonuna mı geldik? Bu iddiayı astrolojik olarak değerlendirebilmemiz için, iki astrolojik harita üzerinde çalışmamız gerekecek. Bunlardan biri Vatikan’ın, diğeri de son Papa’nın astrolojik haritalarıdır. Satürn-Uranüs karşıtlığını, Katoliklerin Ruhani Lideri, son Papa Benedict’in astrolojik haritası üzerinde değerlendirdiğimizde, oldukça dikkat çekici etkileşimler bulunduğuna şahit oluyoruz. Jüpiter’le birleşen karşıtlık, haritanın Jüpiter, Merkür ve Mars derecelerine stresli irtibatlar sağlıyor. Benedict’in haritasında, hayatın sonu ile ilişkilendirilen 4. evinde Mars’ın yerleşmiş olması, saldırılara uğrama ihtimalinin güçlü olduğunu göstermektedir. Aşağıda Papa Benedict’in astrolojik haritası üzerinde 21 Aralık 2010’daki Ay tutulması haritasını görüyorsunuz.
21 Aralık 2010’da gerçekleşecek bu sert Ay tutulmasını Vatikan’ın astrolojik haritasının üzerinde değerlendirdiğimizde, 28 derece Yay’da yerleşmiş olan Satürn’ün neredeyse tam üzerinde çalıştığını görmekteyiz. Satürn, kurulu düzen demektir. Sert açı aldığında, kurulu düzenler yıpranır ve hatta yıkılma durumuna gelir. Aşağıda, Vatikan astrolojik haritası üzerinde 21 Aralık 2010’daki ay tutulması haritasını görüyorsunuz.
Dinsel kurallara, kurumlara veya kişilere yönelik isyankar çıkışları işaret eden bir başka döngü olan Uranüs-Plüton döngüsü de, inançların ve inanç temsilcisi kurumların yıpranması anlamında, 2010 yılı sonundaki tutulmada etkin olan gezegen kombinasyonlarıyla benzeri etkileri göstermektedir. Bu döngü 2011 yılından itibaren etkin olmaya başlayacaktır ve 24 Haziran 2012’de kesinleşecektir. Bu iki gezegenin birbirleriyle sert açısı, Vatikan’ın astrolojik haritasının, birbirlerine kare açı yapan Uranüs-Plüton derecelerine de sert açı yapmaktadır. Bir astrolojik haritadaki yerleşimin, gökyüzünde de görülmesi, kadersel olarak önceden yazılmış olanın gerçekleşeceğinin işaretçisi olarak algılanır. Neptün’ün de astrolojik haritanın 7. evine giriş yapıyor olması, haritanın Ay ve Güneş derecesine kare açı yapacak olması, Vatikan’ın iktidar gücünün, giderek çözülmeye başlayacağını gösteriyor. Uranüs-Plüton karesi, Benedict’in astrolojik haritasının Güneş-Ay karşıtlığını da tetiklemektedir. Bu şartlarda 2010-2016 yılları arasında, Papa’yı ve Vatikan’ı zor zamanların beklediğini öngörmek hatalı olmayacaktır. (Büyük Uyanış 2012 kitabından alıntıdır)
İran
Haritayı Tahran’a göre çıkarttığımızda, tutulmanın Merkür-Jüpiter-Uranüs ile oluşturduğu T-karenin köşe evlere düştüğünü görüyoruz. Bu gergin açı kalıbı dünyadaki tüm bölgeler için çıkartılan haritalarda geçerlidir; ama bu haritada olduğu gibi, köşe evler dediğimiz alanlara düşen bölgelerde etkinliğinin daha belirgin olacağı düşünülür. Bu şartlarda, stresin kaynağı bize Orta Doğu’yu işaret etmektedir. Tutulmanın yöneticisi Merkür Yay burcundadır ve problemin uluslar arası boyutu etkileme riskinin olduğunu göstermektedir.
Haritada tutulma derecesinin Jüpiter-Uranüs kavuşumuyla sert açısal irtibatta olduğunu görüyoruz. Bu sert etkileşimler, fanatikçe saldırılara sebep olabilir. Bu etkileşimler İran haritasının 8. evinde yerleşmiş olan Mars-Merkür kavuşumunun üzerinde oluşacak.
Mısır
Tutulma Mısır astroloji haritasının Güneş derecesini tetikliyor ve Ay derecesine de biraz uzak bir toleransla kare açı yapıyor (8 derece). Tutulma haritasının Jüpiter-Uranüs dereceleri de, Mısır astroloji haritasının Ay ve Güneş dereceleriyle çakışıyor. Ayrıca transit Plüton Mısır astroloji haritasının Mars derecesini, transit Satürn ise Mısır astroloji haritasının Merkür-Uranüs-Kiron ve Satürn derecesini tetikliyor. Bu şartlarda Mısır’ın politik ve idari açıdan yoğun baskı altında kalacağı, uluslar arası ilişkilerde, ekonomik ve sosyal alanda önemli gerginlikler yaşayacağı bir süreçte olduğunu öngörebiliriz.
Guatemala
Tutulma haritasını, tutulmayı tam olarak izleyen yerlerden biri olan Guatemala’ya göre çıkarttığımızda, ilginç bağlantılar buluyoruz. Guatemala astroloji haritasında Uranüs-Neptün kavuşumunun Plüton ile doksa derecelik sert bir açısı var. Haritanın Tepe Noktası’ndaki Güneş-Merkür kavuşumu da işin içerisine katıldığında, haritada oldukça belirgin ve etkin bir t-kare açı kalıbı oluşuyor. Aşağıda tam Ay tutulması haritasının Guatemala astroloji haritası üzerindeki izdüşümünü görüyorsunuz.
Tam Ay tutulması derecesi ve Merkür’le birlikte bu haritanın Jüpiter-Uranüs kavuşumu, Guatemala astroloji haritasındaki gergin t-kare açı formasyonunu tetikliyor. Ayrıca transit Satürn, Guatemala haritasının Venüs-Mars-Satürn arasındaki t-kare açı kalıbını tetikliyor ve Mars haritanın 8. Evinde yerleşiyor. Tüm bunlar bize tutulma civarındaki günlerde Guatemala’da sosyal ve politik huzursuzlukların, sert ve şiddete yönelik etkilerin, doğal felaketlerin etkin olabileceğini düşündürüyor. Öte yandan, tam Ay tutulmasının bilinçte sıçramalar yaratan, yeni boyutlara taşıyan ani entelektüel ve kozmolojik ufuklar açan, bilinen zaman ve uzay kavramının değişmesine yol açan, yaratıcılığın zirvelerine taşıyan etkilerini de ortaya çıkarması gayet yüksek olasılık. Ayrıca bu bölgede UFO deneyimlerinin sıklaşması, paranormal olaylar gibi şeyler de yaşanabilir tutulmayı takip eden süreçte; özellikle de altı aylık süreç içerisinde.
Bu kadar yoğun olmasa da, benzeri etkiler Peru için de söz konusu olabilir. Tutulma ve tutulma ile yaklaşık doksan derecelik sert irtibat kuran Jüpiter-Uranüs kavuşumu, Peru astrolojik haritasının partil kare açı yapan Uranüs-Plüton’unu tetikliyor. Bu tetiklemeler, travmatik ve dramatik sonuçlara yol açabilir.
Türkiye Astrolojik Haritası da Tetikleniyor!
Türkiye Astrolojik haritasının da Ay derecesi 29 derece İkizler’dir. 21 Aralık 2010’da İkizler burcunda gerçekleşecek Ay tutulması, Türkiye açısından da çok önem taşımaktadır. Bu tutulma halkın kendi içinde gerginliklerini, zarar görülmesini, kadın figürlerinin zorlanmasını, sağlık sorunlarını ve en çok da gizli düşmanlıkları tetikleyici etkiler taşımaktadır. Ayrıca Plüton’un ve Mars’ın da açık düşmanlıklar alanımızı tetikliyor olması, 2010 yılının son günlerinde ve 2011 yılının ilk yarısında, açık ve gizli düşmanlıklara muhatap kalma olasılığımızın güçlü olduğunu göstermektedir. Uranüs-Plüton arasında etkinleşecek sert açının 2011 ve 2012 yıllarında maksimum etkili olacağını göz önüne alırsak, Türkiye açısından dikkatli adımlar atmak gereken, uluslar arası gerginliklerin içinde kalınacak ve tarafı olunacak bir süreçten geçileceğini söyleyebiliriz. Aşağıda, TC astrolojik haritası üzerinde, 21 Aralık 2010’ta gerçekleşecek tam Ay tutulması haritasını görmektesiniz.
Ay tutulması haritasının TC astrolojik haritasının 12. ve 6. Evlerini etkiliyor olması ve gökyüzünde oluşacak T-karenin astrolojik haritamızın 10. Evini de içine alıyor olması, hükümeti ve geleceği ilgilendiren konularla ilgili streslere, engellenme veya gizli düşmanlıkların, entrikaların içerisinde kalma riskini de gösteriyor. 12. Ev gizlide olanı gösterir ve bu alana denk gelen tutulmalar, gizlide olanın açığa çıkacağına işaret eder. Bu şartlarda, tutulma civarındaki günlerden itibaren ortalığı karıştıracak bilgi ve istihbaratların ortaya çıkması olasıdır. 6. Ev ise, güvenlik güçleriyle, daha özel ifadesiyle olarak ordu ve donanma ile ilişkilidir. Tutulma haritasının Mars ve Plüton derecesinin, TC astrolojik haritasının 7. Evine düşüyor olması da, uluslar arası alanda giderek yıldızlaşmaya başladığımız bu süreçte, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün "Dahili ve Harici Bedhahların Olacaktır" ifadesini hatırlatmaktadır. Açık düşmanlıklara, kıran kırana rekabete ve bölgede liderlik çekişmelerine hazırlıklı olmamızın zamanı gelmiştir. Ay tutulması derecesinin, astrolojik haritamızın tam da Ay derecesi üzerine düşüyor olması, halk içinde huzursuzluklara ve kutuplaşma riskine işaret edebilir. Ayrıca, dikkatli olunmaz ise halk ile güvenlik güçleri arasında tatsızlıklar ortaya çıkabilir. Bu yerleşimler, güvenlik güçlerinin terörü bertaraf etmek için daha aktif olacağı bir sürece de işaret edebilir.
Şimdi gelelim tutulma anı için çizilen haritanın tek başına değerlendirilmesine. Aşağıdaki Ankara’ya göre çizilmiş astroloji haritasında, Kova burcunun yükselmekte olduğunu görüyoruz.
Kova burcu yaratıcılıkla, idealizm ile insani öğelerle ilişkilidir. Haritanın 1. Evinde yerleşimde olan Neptün-Kiron kavuşumu da, bu idealizmi ve yaratıcılığı arttırmakta, yardımlaşma ve yaraları sarma arzusunun ön planda olacağını göstermekte. Herkesin eşit olmasını arzu eden ve sosyal değişimi insanlık temeline koymayı hayal eden bir profil çizebilir, insani amaçlı projelerde daha fazla yer alabiliriz. İlham ve hayal gücümüzün yükseleceği bu süreçte, sezgilerimiz ve ileriyi görebilme yeteneğimiz de artacak. Risk olarak bu yerleşim inançlarla ilgili konularda kritik zamanlarda olunacağını, kararsızlık temasının egemen olacağını, sularla ilgili veya yağışlar yüzünden sorunlar yaşanabileceğini düşündürüyor.
Yükselen yöneticisi Satürn yüceldiği Terazi burcunda ve haritanın 8. Evinde yerleşimde, dönüşüm krizi deneyimlenmesinin yanı sıra, finansal konuların da önem taşıyacağı bir süreçte olunduğunu gösteriyor. 12. Evin de yöneticisi olan Satürn’ün 12. Evde yerleşimde olan Mars ile sert açısı, gizli düşmanlıklara açık olunduğunun, bu yüzden ve hastalıklar, terör, doğal afetler gibi sebepler yüzünden kayıplar verilmesi riskinin de çok olduğunu gösteriyor. Mars’ın 12. Evdeki yerleşimi ve Plüton ile kavuşumu, suç oranlarında ve organize suçlarda artışlara, örgütleşmelere, ıslah evleri, hapishaneler, hastaneler gibi kapalı alanlarda suçların artmasına, yangın ve patlamalara, kanun dışı davranışlara, entrikalara, terör ve suikast girişimlerine işaret edebilir. Ceres’in 12. Evdeki yerleşimi, ekinlerin verimsizliğine, topraklarla ilgili sorunlara, yereli beslenememe veya hormon gıdalar vb unsurlar yüzünden ortaya çıkan sorunlara işaret edebilir. Bu konular yüzünden kısıtlanmalara gidilebilir.
Milletçe önemli zorluklarımız ve streslerimiz olsa da, yıl genelinde büyük adımlar atma, gelişme ve dikkat çekme dönemindeyiz; özellikle de dış başarılarımız dikkat çekecek. Haritanın 11. Evinde yerleşmiş olan Güneş-Merkür kavuşumu, yeni gruplar, güçlü ittifaklar içerisinde olma, uluslar arası alanda saygınlık ve başarı, dikkat çekme, dost ülkelerden destekler, Meclis’ten olumlun yasaların geçmesi, AB’ye alternatif bir gruplaşma içerisinde olma, Nato ve benzeri askeri ittifaklar içerisinde önem kazanma sürecinde olduğumuzu gösteriyor. Buna karşı çıkanlar, kıskançlıklar, liderlik çekişmeleri, dış alandan bazı baskılar, dış tehditlere açıklık, bölgede savaş rüzgarı estirecek gelişmeler yaşayabiliriz. Bu alanda Merkür’ün geri harekette olması, karalayıcı kampanyalar, iftira ve dedikodular riskini de göstermekte.
Önemli asteroidlerden biri olan Vesta, Yay burcunda hareket etmektedir, Antares yıldızıyla birleşmektedir ve haritanın 10. Evine, Tepe Noktası’na yakın düşmektedir. Bu yerleşim idealde, bu yıl ülkemizin tüm insanlık adına görev üstlenebileceğini, tüm organlarıyla ve hatlarıyla (özelle hükümet) enerjisini tüm insanlığın geleceği adına ortaya koyması gerektiğini göstermektedir. Ülke olarak, geleceğe yönelik hedefler için kendini adama, inandığımız değerler uğrunda yeni yollar ve hedefler belirleme, yeni vizyon çizme zamanlarındayız. Umarım şu anki hükümet ve tüm yöneticilerimiz bunun farkına varır ve gereğini yerine getirir. Bu yerleşim astrolojik olarak, Türkiye’nin yepyeni bir vizyon çizmeye başlayacağını anlatabilir pek rahatlıkla. Vesta’nın Antares ile haritamızın Hükümet ve yöneticileri, genel anlamda dışarıdan gözüken gücünü temsil eden alanda kavuşumda olması, büyük başarılara işaret edebilir. Bu yıuldızlaşma ve dikkat çekme sürecinde önemli pozisyon tutan idarecilerimizin dikkat etmesi gereken en önemli nokta, ideal ve inançlarda aşırılığa kaçma ve takıntılı hareket etmektir (Yay burcu temaları). Bir Kraliyet Yıldızı olan Antares’in Vesta ile birleşiyor olması, kendimizi adayacağımız hedeflerimizde fanatik, dikbaşlı, inatçı, ısrarcı veya takıntılı olmamızın büyük yıkıma yol açabileceğine işaret etmektedir.
Önemli asteroidlerden bir diğeri olan Pallas, haritanın 11. Evine düşmektedir. Astroloji’de Pallas, kadın figürlerinin savaşma gücünü ve bunu zekice yapmasını temsil eder. Pallas’ın Kuzey Ay Düğümü ve Plüton ile kavuşum yapıyor olması, ülkemiz kadınlarının organize olması, güç kazanması, bu güçlerini politik alanda kullanması, kanun ve düzenlemelerde kadınlara daha fazla imkan ve hak sağlanması anlamına gelmektedir.
Öte yandan, Uranüs-Juno karşıtlığı, sadece Türkiye için çizilmiş haritada değil, genel anlamda evlilik ve ilişkilerde sorunlara, boşanma ve ayrılıkların artması riskine işaret etmektedir…
Madem ki bir Ay tutulması haritasını inceliyoruz, bu şartlarda Ay’ın düştüğü ev çok önemlidir. Haritada Ay 5. eve düşmektedir. Bu ev Dünya Astrolojisi’nde genç nesil, öğrenciler, çocuklar, sanatsal aktiviteler ve sanatçılar, sporcular, borsa, şans oyunları, eğlence ve gösteri merkezleri (sinema, tiyatro vs), turizm, aracılar, diplomatlar, ataşeler, kamuya açık ile ilişkilidir. Güney Ay Düğümü ile birleşmekte ve İkizler burcunda yerleşimde Ay, bu saydığımız alanlarda sorunların, zorlanmaların ortaya çıkabileceğini; özellikle kadın figürleriyle: kadın sanatçılar, kadın yazarlar, kız öğrenciler, kadın sporcular, kadın diplomatlar, jet sosyeteye dahil kadın figürleri ile ilgili stres getiren durumları, kayıp ve incinmeleri, spekülasyon ve karalamaları işaret edebilir. Güney Ay Düğümü’nün bulunduğu yerde, daha evvel yapılanların geri ödenmesi söz konusudur. Bu yüzden bu saydığımız alanlarda ortaya konulacak negatif tavırlar, çabuk bir şekilde negatif olarak geri dönebilir.
Herşeyin tüm dünya ülkeleri ve insanlık için en hayırlı şekilde gelişmesi dileğiyle…
Öner DÖŞER
ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan