Yazı dizimizin bu üçüncü ve son bölümünde Oğlak burcunda Satürn-Plüton kavuşumuna yer vermek istiyorum. Bu ikisinin tam kavuşumu 12 Ocak 2020’de gerçekleşecek, ama 2019 yılı boyunca çok yakın boylamda seyredecekler. Tutulmalarla dizilimde olacaklar ve Güney Ay Düğümüne kavuşum yapacaklar.
Mart-Nisan aylarından itibaren çok etkili olacak bu üçlü kavuşuma, Mars’ın Yengeç burcundan karşıt açı yapacağı Haziran ayı en büyük test zamanı olarak görülmekte. Tüm bu zorlu kavuşum ve karşıtlıkları yumuşatan, uzlaşma ve çözüm bulma fırsatı sunan, affediciliği ve merhameti temsil eden Neptün’ün Balık burcundan yaptığı olumlu açılar; korku, endişe, intikam, ayrımcılık, yadsıma, ötekileştirme gibi olumsuz duyguların ve davranışların ötesine geçebilme fırsatı sunmaktadır.
Aşağıdaki haritada göreceğiniz üzere, Mars-Satürn karşıtlığının 18 derece Yengeç/Oğlak ekseninde kesinleştiği tarihte, 18 derece Balık’ta bulunan Neptün bu karşıtlığın zorluklarının aşılmasında bir köprü vazifesi görmektedir. Bir taraftan önemli bir imtihandan geçerken, bir taraftan da bu imtihanı başarıyla geçme şansı ve seçimi bize sunulmaktadır! Aynı tarihte 18 derece Yay’da bulunan Jüpiter’in Neptün’e dik açısının da etkili olması, fanatik inançlar ve görüşlerden uzak durmamız konusunda bizi uyarmaktadır adeta!
Korkularla yüzleşmek
Astrolojide korku ve endişe denilince akla gelen ilk gezegen Satürn’dür. Eski astrologlara göre, korkuları Satürn yönetmektedir. Şimdilerde Satürn’ün ilerlemekte olduğu burç olarak Oğlak bir şeyler kontrol etme çabasıyla bağdaştırılır. Gündelik hayat içerisinde kurmaya veya korumaya çalıştığımız düzenimizi, alışkanlıklarımızı Satürn ile birlikte Oğlak burcu temsil eder diyebiliriz.
Oğlak burcunda ilerlemekte olan Plüton, büyük değişimin yüksek gücüdür. Çoğu kişi güven verdiğinden eski yapılara tutunmak istediğinden Plüton onlarda iç baskıyı ve gerilimi arttırır ve korkulara neden olur. Plüton kitle histerisiyle ilgilidir ve bize korkunun bulaşıcı olduğunu gösterir.
Satürn-Plüton gezegenlerinin açıları ve kavuşumu, sadece içimizdeki korkuların açığa çıkmasına değil, aynı zamanda diğer insanlardan şüphe duymamıza, onlardan çekince ve korkularımızın da su yüzüne çıkmasına sebep olur. Bu yüzden, cesaretin yanında sabrın ve olgunluğun da gerekli olduğu bir süreçtir bu. Aksi takdirde, bu açının yıkıcı etkisi güçlü bir şekilde ortaya çıkacaktır. Zira bu döngünün derinlemesine işleyen bir özelliği vardır. Katı gerçeklerle yüzleşme zamanlarına işaret eder.
Uzun yıllardan beri içinde bulunduğumuz dönemler sona ermektedir. Bu sonlanma aşamasında etkin olacak gezegen döngüleri, günlük hayatımıza korku ve endişenin hakim olacağını düşündürmektedir. Bu zorlu geçiş sürecinin üstesinden gelebilmemiz ve bir üst bilinç aşamasına geçebilmemiz için, öncelikle korkularımızla yüzleşmemiz ve bunları aşmamız gerekmektedir. İşte bu aşamada, farkındalığı yüksel olanlarımızın, henüz değişime ve kendisiyle yüzleşmeye hazır olmayan diğerlerine rehberlik etmesi faydalı olacaktır. Bunu sağlayabilmemizde bize yardımcı olacak teknik, ilim ve yöntemlerin yanı sıra, insanı tanımanın en kolay ve etkin yöntemi olan astrolojinin rehberliğinden de istifade edebiliriz.
Astroloji Televizyonu Youtube kanalında yayınladığımız “Tekamül İçin Astroloji” köşemizde yer verdiğimiz ilk videomuzda bu konu hakkında değerlendirme yaptım. Linkten izleyebilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=oZrA_6jqixE&t=432s
Korkuları aşmak
Satürn’ün kişisel haritamızdaki ev ve burç yerleşimi, bize zor gelen şeyleri, korktuğumuz alanları, ya da daha doğru ifadesiyle, psikolojik anlamda kişinin fiziksel realite deneyimindeki en büyük korkularını gösterir. Kişi, bu yerleşimle ilgili alanlarda yaşayacağı deneyimler konusunda fazlasıyla strateji geliştirir ve bu alanları aşırı kontrol etme eğilimi gösterir. Bizden, bu alanlar üzerinde çalışarak, zorluklar sayesinde büyümemiz, ustalığa ve bilgeliğe ulaşmamız istenmektedir. Bu nedenle, bu alanlar kendini göstermek üzere olan en güçlü inanç momentumunu ifade eder. Bunlar, aynı zamanda, hayatta güven eksikliği hissettiğimiz alanlardır. Bu alanlarda korkuya karşı savaş vermemiz gerekmektedir. Bunların hangi konular olduğunu anlamamız, onlardan ders almamız sayesinde, artık bu konulardan korkmamıza gerek kalmaz ve öğrenilmiş bu dersler için Satürn bizi ödüllendirir. Bu korkuların yerini güven ile değiştirmek Satürn’ün bize sunduğu çözümdür. Satürn’ün doğum haritamızın hangi evinden transit ettiği dönemsel korkularımızı, Satürn’ün doğum haritamızdaki konumu ise hayattaki endişe ve korkularımızın hayatımızın hangi alanlarını etkilediğini göstermektedir.
Dönemsel Satürn transitinin haritanızın hangi alanını etkilediğini anlamak için Yükselen burcunuza göre Satürn’ün hangi alandan geçiş yapmakta olduğunu bilmeniz gerekir. Astroloji Televizyonu Youtube kanalında yayınladığımız “Tekamül İçin Astroloji” köşemizde yer verdiğimiz ikinci videomuzda Satürn’ün yer aldığı burçlara göre değerlendirme yaptım. Linkten izleyebilirsiniz. https://youtu.be/EwTG1nWvgi8
Aşağıda 1910-2010 yılları arasında Satürn’ün bulunduğu burçların tablosunu görmektesiniz. Bu listeden bakarak doğum tarihinizde Satürn’ün hangi burçta bulunduğunu belirleyebilirsiniz.
İntikam duygusundan uzak durmak
Satürn-Plüton-Güney Ay Düğümü kavuşumunun etkili olacağı 2019 yılı ilkbahar ayları, özellikle de Nisan ayı başta olmak üzere, dikkatli olmamız ve uzak durmamız gereken şeylerden biri de intikam duygusudur.
Bir taraftan Satürn-Plüton-Güney Ay Düğümü kavuşumu bizi bu yöne çekerken, bir taraftan da insanlık alemi olarak bize miras bırakılan korkularımızı ve içimizdeki terörü sona erdirmek, çocuklarımıza da acılarını, adaletsizlikleri ve intikam duygularını gelecekteki varislerine aktarmadan önce korkularından kurtulabileceklerini öğretmek için şu an iyi bir zamandayız! Tam bir temizlenme, arınma zamanındayız!
Unutmayalım, gezegenler bizi testten geçiren durumları gösterirler, farkında olursak tuzaklara düşmeyiz! Hatta tam tersi, pozitif yönde bir sıçrama yaratmak için değerlendirebiliriz bunu! Unutmayalım, kader bizim önümüze getirir ve bizim ne yönde seçim yaptığımız gözlemlenir. Külli İrade ile belirlenmiş olana verdiğimiz tepki açısından seçim bizim, sonucu belirleyen takdir Yaradan’ındır!
İntikam ve ödeştirme, hakim olma ve başkalarına baskı yapma yerine kendi seçimimizi yaratabilir, ayrılma ve ötekileştirme yerine bütünleşme yönünde hareket edebiliriz. Bu, medeniyetimizin eksikliğini duyduğu, bizi sürekli yıkıma çeken intikam ateşini, affediciliği ve merhameti öne çıkaran bir enerjiyle yıkayabiliriz. Balık burcunda ilerlemekte olan Neptün, Satürn-Plüton kavuşumuna altmış derecelik açı yapmakta, korku ve nefreti sevgiye dönüştürme şansı sunmaktadır. Mars-Satürn karşıtlığının etkin olduğu Haziran ayında maksimuma varacak zorlu enerji, Neptün’ün de dengeleme yönünde etkisini ortaya koyacağı ilginç bir test zamanına işaret etmekte!
Korku ve nefretin yerine SEVGİ ve AFFEDİCİLİK
İnsan bünyesinde sevgi enerjisi geçişine engel oluşturan en büyük etken, olumsuz duygu ve düşüncelerdir. Olumsuz duygu ve düşüncelerin kaynağı korkudur. Yaşama olan güvenin, geleceğe inancın bittiği yerde, korku başlar. Korkunun olduğu yerde, karanlık hakimdir. Korku gelişimi engelleyen bir faktördür. Korku ayırır; çevreyle, doğayla, bütünle bağların kopması sonucu oluşan bir çalkantıdır korku!
Hayatımızı, inançlarımız yönlendirmektedir. Yaşamımızı korku içerisinde mi sürdüreceğiz, yoksa sevgi içerisinde mi yaşayacağız sorusunun cevabı, bizim hangisine inanmayı tercih ettiğimizde yatar. Korku dolu bir dünyada yaşamaya inandığımızda, bu seçimimizden zihnimiz ve bedenimiz de etkilenecek, sağlıksız bir yaşam süreceğiz demektir. Eğer sevgiyle dolu bir dünya görmeyi seçersek, o zaman zihnimiz ve vücudumuz da buna uyum sağlayacak, giderek daha sağlıklı olacaktır. Sevgi ortamında doğan pozitif düşünce, mutlu ve sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez koşullarındandır. Sağlıklı ve tatminkar bir yaşam için ilk yapmamız gereken şey, korkularımızı yok etmek, bunun yerine sevgiyi koymak olmalıdır.
İç bilgeliği, yüksek idrak kapasitesini ve sezgiselliği, anlayış ve koşulsuz sevgiyi, fedakarlık bilincini ve affediciliği temsil eder. Balık burcuna benzer şekilde, teslimiyet ve kabulleniciliğin getirdiği kendini akışa bırakmanın yanı sıra, bu akışı kolaylaştırıcı bir şekilde, uyumlanma yeteneği de vardır Neptün’de.
Neptün, arındırma, kalıpları ve formları çözerek üzerine çıkarma, esnekleştirme özelliği taşır. Balık burcunda ilerlemekte olan Neptün kişisel egonun, benmerkezciliğin karşısındadır ve toplumsal bütünleşmeden yanadır. Yapıcıdır ve sevgiyi ön planda tutar. Bu sevgi, hem kişisel ve toplumsal, hem de bunların çok ötesindedir. Engin, ucu bucağı olmayan, ilahi olanla kucaklaştıran, evrensel sevgidir. Benliğin sınırlarını aşmak, evrenle “bir” olmak arzusunu temsil eder. Bütünün hayrına hareket etmekle ilişkilendirilir.
İmtihan zamanı!
2019 ve 2020 yılları korku, endişe ve yadsıyarak ayırmak, ötekilerden intikam almak ile bütünleşmek, affetmek, merhametle yaklaşmak ve böylelikle ruhsal olarak arınmak arasında tercih yapma zamanı olarak görülebilir. Umarım farkındalığı yüksek olanlar, henüz bu bilinçte olmayanlara ve tekamülün alt seviyesinde titreşenlere baskın gelir ve insanlık tekamül sürecinde önemli bir sınavı başarıyla geçer!
Manevi ve insani değerlerin günlük hayatımıza daha fazla girmesi; alçak gönüllülük, vericilik ve affedicilik gibi kavramların tekrar kazanılması, içinde bulunduğumuz bu zorlu sürecin üstesinden gelmemizde, olgunlaşmamızda ve en önemlisi toplu tekamül sürecimizde çok önem taşımaktadır!
Sevgi, ışık ve umutla!
Öner Döşer, AMA, ISAR Cap
OPA Türkiye Temsilcisi, APAI Üyesi
AstroArt Astroloji Okulu Kurucusu