Bu yılı değerlendirmeye önemli gezegen açılarıyla devam ediyoruz. Önceliği Jüpiter-Neptün karesine vereceğiz. Her iki gezegenin de kendi burcunda hareket ettiği bir yıldayız ve görünüşe bakılırsa bu iki gezegen arasındaki iddialaşma ve alışverişin negatif yönleri olduğu kadar pozitif önleri de var…
Fırsatlar devam ediyor!
Astrolojide fırsatların gezegeni olarak tanımlanan Jüpiter bu fırsatları rahatlıkla değerlendirebileceği Yay burcunda ilerliyor. Yay burcu Jüpiter tarafından yönetilir ve bir gezegen yönettiği burçta olduğunda, bu burcun özelliklerini güçlü ve doğru bir biçimde ortaya çıkartacak demektir. Tek başına değerlendirdiğimizde, Jüpiter’in Yay burcuna geçişini uluslararası ticaret, uluslararası ilişkiler, dış seyahatler, yüksek eğitim, hukuk, etik ve ahlaki değerler, inançlarla ilgili konularda olumlu gelişmeler yakalama, yeni vizyonlar kazanma, büyüme ve gelişme fırsatları olarak görebiliriz.
Tabii bir gezegenin yönettiği burçta olması ve doğasının gereklerini güçlü bir şekilde sergileyecek olması gölge yönlerinin ortaya çıkmayacağını göstermez. Bu bütün gezegenler için geçerlidir. Bu yazıda Jüpiter’in Yay burcundan geçişinin gölge yönleri neler olabilir sorusunun cevaplarını arayacağız. Ve buna ilaveten Jüpiter-Neptün karesine odaklanacağız. Çünkü bu burç bazındaki kare açı Jüpiter’in gölge yönlerinin dengesiz bir şekilde gündelik hayatımıza yansıması konusunda bize fikir verecektir.
500 yıl öncesiyle ilginç benzerlik!
Geçtiğimiz yılın sonbaharında OPA için hazırladığım bir seminer konuşması esnasında yaptığım araştırmadan çıkan ilginç bir duruma dikkat çekmek istiyorum. Jüpiter-Neptün karesinin Yay ve Balık burcunda olduğu zamanları ve bu tarihte gerçekleşmiş olayları araştırırken 1521 yılındaki kare açıya bakmak üzere 1521 yılının bir ortalama haritasını çıkarttım. Bir de ne göreyim! O yılın transitlerinde ağır hareket eden gezegenlerin seyrettikleri burçlar, içinde bulunduğumuz günlerde ağır hareket eden gezegenlerin seyrettikleri burçlarla çok benzerdi!
Jüpiter-Neptün’ün Yay ve Balık burçlarından bu karesini inançlarla ilgili konularda önemli gelişmeleri işaret ettiğini düşündüğüm araştırmama 1521 yılında Martin Luther King’in Almanya’nın Worms şehrinde yargılandığı tarihe yönelik astroloji haritası üzerinde çalışmakla başlamıştım ve bu haritadaki gezegenlerin yerleşimlerinin günümüzdeki konumlarına benzerliği karşısında şaşkına dönmüştüm. Jüpiter Yay burcunda, Neptün Balık burcunda olması yanı sıra, Uranüs Boğa burcunda ve Plüton da Oğlak burcundaydı. Tıpkı 2019 yılının büyük çoğunluğunda olacağı gibi. Satürn Oğlak burcunu henüz tamamlamış, Kova burcuna geçmişti. Eğer Satürn de Oğlak’ta olsaydı, 5 ağır hareket eden gezegenin hepsi 2019 yılındaki burçlarında olacaklardı. Aşağıda bu haritayı görmektesiniz.
Peki, bu durumdan ne anlamalıyız? Ya da ne çıkarmalıyız? Tarih tekerrürden ibarettir, bunu iyi biliyoruz. Gezegenlerin çoğunluğunun benzer burçlarda olduğu 1521 civarındaki yıllar hakkında genel bir fikrimiz olursa, 2019 yılını tahmin etme konusunda önemli bir şans yakalayabilirdik.
Dini konularda reform
Hristiyan din adamı olan Martin Luther, bozulduğunu iddia ettiği Hıristiyanlık dinine karşı çıkan ‘’95 Tezini’’ 1517 yılında Almanya’daki Wittenberg Şatosu’nun kapısına asmış, sonrasında Papa ile mücadeleye girişince, 1520 yılında Papa X. Leon tarafından afaroz edilerek, dinsiz ilan edilmiştir. 1521 yılında İmparator V. Şarlken huzurunda yapılan toplantıda, sözlerinden geri dönme teklifini yine reddedince dinsizliği İmparator tarafından da ilan edilmiştir. Haritada kullandığım 28 Ocak 1521 tarihi Martin Luther’in yargılandığı ve suçlu bulunduğu tarihtir. Aşağıda bu tarihin gezegen transitlerinin Luther’in doğum haritası üzerine yansıtılmış halini görmektesiniz.
Protestan reformunu başlatmış reformist bir rahip olan Luther King’in haritasında Yay burcunda Merkür ve Neptün ile kavuşan Uranüs 18 derece Yay burcundadır ve yargılanma gününde Jüpiter tam 18 derece Yay’da bulunmakta, Luther’in haritasının Uranüs derecesini tetiklemektedir. Transit Plüton, doğum haritasında 3/9.evler ekseninde bulunan ve dini konularla alakalı gözüken Ay-Plüton karşıtlığını tetiklemektedir. Transit Neptün de Yay burcunda yerleşen natal gezegenleri tetiklemeye hazırlanmaktadır. Astroloji haritası olan biteni olduğu gibi göstermekte, astroloji haritaları her zaman olduğu gibi kişinin başına gelenlerin hikayesini açık bir sembolik dille anlatmaktadır!
Çarpıcı bir örnek daha!
Sadece Luther değil! Önemli bir örneğim daha var. İsviçreli Katolik rahip Zwingli! O da Kilise'nin İsa'nın dönemindeki gibi olması gerektiğini düşünerek, yeni Protestan Kilisesi'ne destek vermeye başladı. Kilise ritüellerini basitleştirmek -kiliselerdeki tabloları ve heykelleri kaldırmak ve manastırları kapatmak- için uğraş vereceği Zürih'e taşındı. 29 Nisan 1521 tarihinde önemli bir göreve seçilen Zwngli, daha sonra Zürih Kilisesi papadan bağımsızlığını ilan etti. Aşağıda güne ait transitleri Zwingli’nin haritası üzerinde görmektesiniz.
Transit Jüpiter Zwingli’nin haritasında Yay burcunda yer alan ve reformist yönlerini gösteren Merkür-Uranüs kavuşumunu tetikliyor. Transit Neptün, Yay burcundaki Mars’ı tetikliyor. Reformlar gezegeni Uranüs, Zwingli’nin Güneş derecesine üçgen açı yapıyor ve Plüton da Güneş-Venüs kavuşumunu tetiklemek üzere. Transit Ay Düğümleri, doğum haritasındaki pozisyonlarına dönmüş durumda. Kader ağlarını örüyor! Ve astroloji haritaları bize olan biteni anlatıyor. Hem de öyle güzel anlatıyor ki!
Dini konularda reform adını verebileceğimiz bu gelişmelerin başta Almanya olmak üzere Avrupa’da etkileri oldu. Büyük reformcu Marin Luther’i ele alan çok güzel bir yazı bu konuda bilgilenmemi sağladı. Zwingli’ye de er veriyor. Linkini buraa kopyalıyorum: https://www.deutschland.de/tr/topic/yasam/buyuk-reformcu-martin-luther
Tarihi olaylarla ve tarihi kişiliklerle çalışmak çok önemli!
Astrologlara, astroloji öğrencilerine en önemli tavsiyelerden biridir bu. Geçmişte yaşanan transitlerin benzerleri tekrarladığında, önce geri dönüp bu olaylara bakmak çok önemli! Böylelikle geleceğe yönelik tahminlerde bulunmak açısından çok önemli bir avantaj sağlamış olurlar…
Şimdi, önümüzdeki dönemle ilgili dini konularda karmaşa ve karışıklık yaşanması olasılığından bahsedebiliriz. Çünkü önemli önekler üzerinde çalıştık…
Sahte gurulara gün doğmasın!
Ağır hareket eden gezegenlerin bu burçtan geçiş zamanlarında hayata bakış, felsefe ve inançlar mercek altına alınır, bazen sorgulanır. Dünya görüşleri, felsefeler, inançlar bireysel bazda değişmeye başlar ve bu durum topluma da yansır.
Dini konular, inançlar, misyonerlik faaliyetleri ve propagandalar Jüpiter’in Yay burcundaki yolculuğunda vurgu kazanacak konular arasında yer alıyor. Bu esnada Neptün’ün de Balık burcunda ilerliyor olması ve Jüpiter-Neptün arasındaki kare açının da devreye girmesiyle birlikte inançlar açısından karmaşa yaşanmasına sebep olabilir. Çok sayıda insanı peşinden sürükleyecek sahte gurulara gün doğabilir. Bu açıdan çok dikkatli olmamız gerekiyor…
Yüksek beklentiler
Geleceğe yönelik iyimser beklentiler, uzun vadeli hedefler ve yüksek idealler, Yay burcu doğasındadır. Ağır hareket eden gezegenlerin bu burçtan geçişleri bizi geleceğe yönelik ideallerimize odaklar. Jüpiter’in Yay burcundan geçişi dönemlerinde idealler daha yüksek ve ulaşılması daha zor, hedefler daha büyük olabilir. Hatta bunlardan bazıları ütopik idealler de olabilir. Her ne kadar Satürn Oğlak burcunda hareket ediyor ise de, Balık burcunda hareket eden Neptün ile (burç bazında) kare açı yapacak olan Yay burcundaki Jüpiter, geleceğe yönelik ideallerimizin ve hedeflerimizin peşinde koşarken ayağımızın yerden kesileceğini düşündürmektedir.
Yay burcunun hevesli, coşkun, ele avuca sığmayan, genişlemeci özellikleri, Jüpiter bu burca yerleştiğinde iyice vurgulanır. Uç noktada, müsrifliğe veya gösterişe yatkınlık ortaya çıkabilir.
Ekonomik gerçekliklerden uzaklaşabiliriz
Yay burcunda hareket ede Jüpiter’in Balık burcundaki Neptün ile kare açısı gündelik gerçeklerden uzaklaşıp, belki de hiç gerçekleştiremeyeceğimiz ideallerimizin peşinde koşarken gereksiz harcamalar yapmamıza sebep olabilir. Oğlak burcunda hareket eden Satürn, Oğlak ve Yengeç burcundaki tutulmalar dikkatimizi ekonomik olma gerekliliğine çekerken, diğer tarafta gerçeklerden uzaklaşıp ideallerimizin peşinde olmayacak işlere girişebiliriz.
Kadim astrologlar tarafından zenginlikle ve zengin kişilerle bağdaştırılan Jüpiter yüksek beklentiler ve yüksek talep ile alakalıdır. Toptancılar, büyük işler yapanlar, kapitalistler, kapitalizm Jüpiter doğasındadır. Jüpiter’in “daima daha fazlası” peşinde olan karakteri, yöneticisi olduğu Yay burcunda hareket ettiği dönemde kendisini maksimumda gösterecektir. Maceracı, yenilikler peşinde koşan, risk almayı seven özellikleri iyice belirginleşecektir.
Hayaller ve gerçekler
Bir tarafta Oğlak burcunda hareket eden Satürn, bir tarafta Yay burcunda hareket eden Jüpiter, bir tarafta Balık burcunda hareket eden Neptün. Hepsi de kendi yönettikleri burçlardalar. Hepsi de kendi doğalarının özelliklerini en güçlü şekilde gösterecekleri bir dönemdeler. Bir tarafta ayağı yere basan realist olma gerekliliği, bir tarafta ise gerçekleştirilmesi zor idealler peşinde koşma arzusu. Bir tarafta sınırlamalar, diğer tarafta aşkınlık ve özgürleşme arzusu. Bir tarafta günün gerçekleri, diğer tarafta fanteziler ve hayaller. Bir tarafta ağır yük bindiren sorumluluklar, diğer tarafta her şeyi bir tarafa bırakıp kendi arzu ve ideallerinin peşinden gitme hevesi. Böylesi ilginç bir dönemde göz önünde bulundurmamız gereken şeyler neler olabilir? Aşağıdakiler fikir verebilir…
- Gerçeklerden kaçmayın! Çaresizliğe düştüğünüzde alkol ve benzeri alışkanlıklara kendinizi kaptırmayın. Çözüm değil!
- Meditasyon gibi rahatlama teknikleri kullanmak iyi fikir olabilir. Ama ayaklarınız yerden kesilmesin!
- Ütopik fikirlerden ve ayağı yere basmayan projelerden uzak durun!
- Hayalini kurduğunuz şeyler pratiğe dökün veya pratik hale getirilebilecek projelerin peşinde olun.
- Kararsızlık durumlarında “en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir” felsefesini uygulayın. Kararsız ve pasif kalmayın. İdeallerinizi harekete geçirin.
- Fazla sorumluluklarınızı başkalarına delege edin. Ama hiçbir sorumluluk almıyorum demeyin. Bu sizi hayatta tutan bir şeydir. Sadece fazlasından kaçının!
- Kendinizi toplumda izole etmeyin! Topluma dahil olun. Çevrenizdeki insanlarla kontağı kaybetmeyin!
- Kendinizi başkalarına yardım edebileceğiniz işlere adayın. Çaresiz kişilere ve yardıma ihtiyacı olan hayvanlara yardım elinizi uzatın!
- Bilge kişilerden tavsiye alın, ama Guru havasında takılan kişilere dikkat edin! Sahte gurular artacak, unutmayın!
- Amaçlarınızı ve ideallerinizi kaybetmeyin. En uzak duracağınız şey “hedefsiz kalmak” olsun!
- Psikolojik olarak zorlandığınızda yardım istemekten çekinmeyin. Bu çok doğal bir şeydir ve herkesin başına gelebilir. Geciktirmeden profesyonel yardım alın!
- Depresif, endişeli, evhamlı kişilerden uzak durmaya çalışın. En azından kendini düzeltmeye niyeti olmayanlarından ve bu durumu değiştirmeye uğraşmayanlarından. Kurtarıcı olayım derken kurban durumuna düşmeyin!
- Hayatınıza neşe ve mutluluk taşıyacak, motivasyonunuzu yükseltecek kişilerle dostluğunuzu geliştirin. Tabii Pollyanna’cılıktan uzak durmak kaydıyla!
Merak etmeyin daha bitmedi! Yazacaklarım var. Bir sonraki bölümde buluşmak dileğiyle!
Sevgi, ışık ve umutla!
Öner Döşer, AMA, ISAR Cap
OPA Türkiye Temsilcisi, APAI Üyesi
AstroArt Astroloji Okulu Kurucusu