2011 Yılının Genel Değerlendirmesi
2011 yılında önemli gezegen geçişleri var. Uranüs Koç burcuna, Kiron ve Neptün Balık burcuna geçiş yapıyor. Bu geçişler ve önümüzdeki süreçte etkin gezegensel açılar, önemli bir değişim sürecinde olduğumuzu gösteriyor. Her zaman belirttiğim gibi burada tekrarlayayım: Zodyak’tan geçiş yapan gezegenlerin, tutulmaların etkilerini okurken, onların bu hareketlerinin önceden planlanmış olduğunu ve dolayısıyla kadersel olduğunu, ama elde edeceğimiz sonucu ve varacağımız noktayı farkındalık ve irademizle biz insanların bu kadersel etkilere vereceğimiz tepkilerin belirleyeceğini bilelim. Astrolojik etkiler bizlere aktif durumdaki olasılıkları göstermekte, birer potansiyel olarak ortaya çıkmaktadırlar. Nasıl sonuçlar elde edeceğimiz, bu etkileri nasıl kullanacağımızla, bilincimizi neye odaklandığımızla çok ilgilidir.
2011 yılı Koç burcu enerjisinin çok vurgulanacağı bir yıl olacak! Özellikle de yılın ilk yarısı. Hem Jüpiter hem de Uranüs Koç burcunda olacaklar…
12 Mart 2011’de Koç burcuna geçiş yapacak olan Uranüs reformların, devrimciliğin, yaratıcılığın, ileri görüşlülüğün de göstergesidir ve Koç burcuna giriş yapmasıyla birlikte, kültürel devrimin rüzgarlarını güçlü bir şekilde hissetmeye başlayacağız. Muhtemelen, toplumsal huzursuzluklar da gündemde önemli yer almaya başlayacak. İsyankarlık ve karşı çıkış, Koç burcundaki Uranüs’ün en belirgin özellikleridir. Otoriteyi kabullenmekte zorlanan Uranüs, asi ve erk tanımaz Koç burcuna geçiş yaptığında, dikta ve baskı rejimi uygulayan yönetimleri zor zamanlar bekliyor olacak.
Bu dönemde Plüton Oğlak burcunda olacağından, devletlerin düzenlerini korumak için daha fazla baskı uygulamaları da muhtemeldir. Zira Plüton’un Oğlak burcundaki konumu, gücü ve kontrolü elinde tutma arzusunu da beraberinde getiriyor. Bu iki gezegenin Koç-Oğlak burçlarından kare açı yapacak olmaları, acımasız ve düşüncesizce eylemlere yöneltebilir. Bu yüzden Nisan 2011’de Balık burcuna geçiş yapacak Neptün’ün uyumlu ve hassas kılan yönlerinin vurgulanmasına ihtiyacımız olacak. Kritik 2012 öncesi ve özellikle de sonrasındaki yıllara damgasını vuracak olan önemli bir gezegendir Neptün. Ortaya çıkaracağı çok etkinin yanı sıra, manevi ve insani değerleri hayatımıza daha fazla taşıyacağını düşünmek için haklı nedenlerimiz var.
22 Ocak tarihi ile 4 Haziran 2011 tarihleri arasında Jüpiter de Koç burcunda hareket ediyor olacak. Bu transit, kendine güven ve coşkuyu arttıracaktır. Bunun yanı sıra, egoyu, kendine önem vermeyi, hırs ve özgüveni arttıracağını söylemek gerekir. Tüm bu özellikler iyi kullanıldığında, yönetkenlik yeteneğimizi stratejiyle birleştirmemize katkıda bulunabilir. Jüpiter öncü burçların en etkilisinde yerleşimde olduğundan, yeni girişimlere öncülük etme cesaretini göstermemiz ve diğer insanları harekete geçmeye teşvik etmemiz mümkündür. Jüpiter’in Koç burcundaki yerleşimi, en zorlayıcı koşulların bile önünde durabilecek özgüveni de beraberinde getirir.
4 Haziran 2011’de Jüpiter Boğa burcuna geçiş yapıyor. Yılsonuna kadar kalacağı bu burçta Jüpiter, Boğa burcunun fiziksel ve maddi güvence arayışını arttırır. Boğa, daha ziyade bereketli burçlardan biri olduğundan, burada maddi bereket getirecektir. Bu yerleşim, kaynakları iyi yönetme ve büyük potansiyel barındıran yatırımlar yapabilme becerisini gösterir. Jüpiter’in Boğa burcundan geçiş yaptığı zamanlarda, yarının ne getireceği bizi daha çok ilgilendirir. Kendimizi güvenceye alabilmemiz had safhada önem taşır. Materyale düşkünlük de görülebilir. Özellikle de bu alanda sınırlanmış durumda olduğunuz zamanlarda.
Geri hareketine başlayacağı 30 Ağustos tarihi öncesinde Jüpiter, Plüton ile uyumlu açıda olacağından, dünya ekonomisinden geçici bir toparlanma olabilir. 30 Ağustos sonrasında başlayacak ve 26 Aralık’a kadar sürecek tarihte ise, ekonomik alanda gerilemeler görülebilir. Jüpiter-Plüton’un uyumlu açıda olacağı yılın ikinci yarısında, gücümüzü daha doğru kullanabilme, şartları kontrollü biçimde zorlama, koşullarını geliştirme ve genişletme yeteneklerimiz artacak ve zayıflıklarımızın üstesinden daha kolay gelebileceğiz.
Jüpiter’in Neptün ile uyumlu açıda olacağı Haziran-Temmuz aylarında inançlarla ilgili temaları dengelememiz daha kolay olacak. Başkalarının ihtiyaçlarına karşı, bencil olmayan, şefkatli ve duygusal olarak hassas bir profil çizebiliriz. Manevi olaylar bizi daha çok ilgilendirebilir. Riskli ve tehlikeli durumlarla baş etmek için manevi gücümüzün artacaktır. Bu uyumlu açı müzik, tiyatro, dans, film ya da resim alanlarında başarıyı destekler.
Öte yandan, yıl genelinde gökyüzünde sert gezegensel irtibatlar da var. Satürn-Plüton karesinin ardından, 2011 yılı 12 Mart’ından sonra devreye girecek ve yaz aylarından iyice etkinleşecek Uranüs-Plüton karesiyle birlikte “Savaş Döngüsü” olarak adlandırılan gezegen döngüleri içerisine tekrar giriyoruz. Tarihte bu döngülerin, ekonomik krizlerin hemen ardından devreye girmesi dikkat çekicidir. Etkisi 2016 yılına kadar uzanan etkin döngüler, devletler düzeyinde büyük gerginliklerin ve kolektif korkuların ortaya çıkmasına sebep olacak cinstendir. Orta Doğu’da yaşanacak muhtemel gerginlikler en çok İsrail, Filistin, Mısır, Lübnan, İran ve Türkiye’yi etkileyebilir.
Türkiye, Orta Doğu’nun dengesi ve Avrupa’yla ilişkiler açısından, giderek daha çok önem kazanmaya başlayacak, ama muhtemelen büyük bir uluslararası huzursuzluğun da ortasında kalacak. İç ve dış gerginliklerimiz, zorlu mücadelelerimiz var. Bu stresli dönemde, ülkeler arası gerginlikler artabilir, savaş rüzgarları hızlı esebilir. İran’ın, komşu devletlerle ve ABD ile çok ciddi gerginlikleri olması yüksek ihtimal. 2011 yılında İsrail-ABD-İran üçgeninde, tüm Orta Doğu’yu etkileyecek gerginlikler ortaya çıkabilir.
İçinde bulunduğumuz sürece denk gelen gezegensel irtibatlar ve ağır hareket eden gezenlerin burç değiştirmeleri, ekonominin geçici bir süre için krizde olduğunu değil, mevcut ekonomik sistemin bütününün değişmek üzere olduğunu göstermektedir. Örneğin Neptün gezegeninin 2011 bir müddet için ve daha sonra 2012 yılında tamamen Balık burcuna geçiş yapıyor olması, tarihteki örneklerinden de anlaşılacağı üzere, materyalizmi simgeleyen kapitalizmin çökmek üzere olduğunun işaretçilerinden biridir. Neptün’ün bu burca geçtiği bir önceki tarihi olan 1848 yılı, feodal sistemlerin ve kapitalizmin çöküşü olarak görülür.
Neptün’ün Balık’a ilk girişini yapacağı 4 Nisan 2011 tarihinde, iki toplumsal gezegen olan Jüpiter ve Satürn karşıt konumda olacaklar, materyalist, aşırı tüketimi empoze eden kapitalist sistemin çöküşünü hızlandıracak bir faza girmekte olacağımızı işaret edecekler. Bu iki gezegenin kavuşum yaptığı 2000 yılından bu yana, her şeyin aşırı maddileştiğini gördük. Şimdi bu aşırı maddi eğilimlerin törpülenmesi, çözülmesi gereken bir sürece doğru ilerliyoruz. 2011-2024 yılları arasında ekonomik sistemlerin hızlı değişimine şahit olacağımız gözükmektedir.
Jüpiter-Satürn karşıtlıklarında iyimserlikle kötümserlik arasında gider geliriz. Kişisel başarılarımız ancak çok çalışarak gelir. Fırsatlar havadan yağmayacak, bizim kotarıp almamız gerekecektir. Yatırım ve harcamalarda dengesizlikler, mali sorunlar devrededir. Tabii sert doğa olayları da! Bu tam anlamıyla olgunluk, bilgelik gerektiren zorlu bir dönemdir. Ama tekamül sürecinde çok önemli bir basamaktır. Bu karşıtlık en çok Mart-Mayıs ayları arasında etkin olacak.
Neptün’ün Balık burcuna geçiş yapması sadece ekonomiyi ilgilendirmiyor pek tabii ki. Bu mistik gezegen genel olarak inançlarla, manevi ve ruhsal değerlerle ilgilidir. Hangi burçtan geçiş yapıyorsa, o burcun temalarında bariyerleri inceltir, seyreltir, çözer ve dağıtır. Neptün’ün Balık burcuna daha önceki girişlerine baktığımızda, insanların o dönemin kurumsallaşmış ve katılaşmış düzenini çözerek ve dağıtarak değiştirme eğiliminde olduklarını görürüz. Bu kurumsal düzen, bazen ekonomik, bazen dini, bazen de hukuk sistemi ve haklarla ilgili olarak görülebilir.
Antik dönem bilgilerine göre, Neptün’ün Balık burcuna geçişi kaosları da beraberinde getirir. Mitolojide Poseidon olarak adlandırılan Neptün, denizlerin, okyanusların ve depremlerin tanrısıdır ve Neptün’ün Balık burcuna (denizler ve sularla ilişkilendirilir) geçişinin, suların yükselmesini ve tufan olarak adlandırılabilecek sel felaketlerini tetikleyeceğini düşünülür. 2011-2012 yıllarından itibaren, Balık burcunda hareket edecek olan Neptün, denizlerle ve sularla ilgili sorunlarla yüzleşeceğimizi gösteriyor olabilir.
Modern dönem astrologlarına göre Neptün, Balık burcunun yöneticisidir. Gönüllü özveri, evrensel sevgi ve kardeşliği vurgulayan Balık burcunun özellikleri, Neptün’ün bu burçta olmasıyla, belirgin bir biçimde hissedilecektir. Balık burcu, hayal dünyasının uçsuz bucaksız evrenini temsil eder. Neptün’ün bu burçta olması, 2011-2025 yılları arasında, insanlığı yeni dünyalara açacaktır. Bir arketip olarak Neptün, yüksek bilincin kaynağı ile aramızda bağlantı sağlayan kozmik bir anten gibi görülür. Yukarıdan ilham ve mesaj almakla, ilahi olanla bağlantı kurmakla ilişkilendirilir.
Neptün’ün Balık burcunda hareket edecek olması, başta Balık burcunda gezegenleri ve yükseleni Balık burcu olanları ve Yengeç, Akrep gibi su elementi burçlarında gezegenleri olanları daha yaratıcı ve vizyonel kılacak. Bu burçlarda gezegenleri olanlar veya yükselenleri bu burçlardan olanlar spiritüel ve manevi temalara daha fazla eğilim gösterebilirler, her zamankine nazaran sezgisel yönlerini daha ön plana çıkarabilirler. Aslında bu etkiler tüm burçlar için geçerli olacak dersek yanılmış olmayız. Telepatikleşme, duygudaşlık, vicdan ve merhamet duygularının daha ön plana çıkmasını umuyorum bu süreçte. Çünkü diğer taraftan Uranüs ile Plüton’un gergin açılarının etkileri devreye girmeye başlayacak. Bu iki gezegenin Koç-Oğlak burçlarından kare açı yapacak olmaları, acımasız ve düşüncesizce eylemlere yöneltebilir. Bu yüzden Neptün’ün uyumlu ve hassas kılan yönlerinin vurgulanmasına ihtiyacımız olacak.
8 Şubat 2011’de Kiron da Balık burcuna geçiş yapacak. Balık burcundaki Kiron bize, erdem ve bütünlüğün ne olduğunu, sezgiler ve spiritüel gücün maddi şeylerden daha fazla önemli olduğunu öğretecek ve yaratacağı etkiler, ilahi ve manevi temalar dolayısıyla olacak. Balık değişken bir burç olduğundan, bütünleşmek için önce bir çözülme yaşanması gerektiğini göstermektedir. Kiron’un Balık burcunda olması, başkalarına yardımcı olma, duygusal destek verme ve şifalandırma aşamasında da fayda ortaya çıkaracaktır. Balık burcundaki Kiron’u, bencil olmayan şifacı olarak karakterize edebiliriz. Bencillikten uzak aksiyonlar, büyük amaçlara hizmet eder. Kendilerini bu amaca adayanlar kendi şifa süreçlerinde de bir yol bulacaklardır. Dünya, kendi özel dertlerimizden sıyrılıp bu yaklaşmakta olan değişimlerde ona destek olmamızı bekliyor…
Geri Hareketler ve Dikkatli Olmak Gereken Zamanlar
Aslında, gezegenler yörüngelerinde asla geri hareket etmezler. Geri hareket, yer merkezli bakışla gezegenlerin hareketlerinin izlenmesi esnasında gözlemlenen edilen bir olgudur. Gece gökyüzünü gözlemlersek, gezegenlerin birbirlerini takip eder şekilde Zodyak’ta ilerlediğine şahit oluruz. Normal şartlarda bir gezegenin Zodyak’taki hareketi Batı’dan Doğu’ya doğrudur. Buna düz (direkt) hareket denir. Bu hareket saat yönünün tersinedir. Bizim yeryüzünden bakışımızla, Zodyak’ta hareket etmekte olan bir gezegen yavaşlar, durur ve Zodyak burçlarının tersi istikametinde hareket ediyor gibi gözükür. Gezegen, bu hareketiyle saat yönünde ilerlemeye başlar. Biz bu harekete “Geri hareket” deriz.
Klasik Astroloji bakışıyla geri hareket etmek önemli bir güçsüzlük durumudur. Bu durumdaki bir gösterge pasif ve alıcı durumdadır. Dediğini/vaadini yaptırmakta zorlanır. Bu bir şanssızlık, zarar, uyuşmazlık, anlaşmazlık, aykırılık, tutarsızlık ve giriştiği işlerden zararla dönme göstergesidir. Gezegenler direkt harekette iken olayların devam ettiğini ve ilerlediğini gösterirler. Geri harekette iken olayların kesintiye uğramasını, yerine getirmede ve tamamlanmada aksaklıklar olduğunu gösterirler. Günümüz astrolojisinde bizler geri hareket dönemlerini aynı zamanda bir içe dönme, iç bilgisinden ve kendi yaratıcı yönlerinden istifade etme eğilimi olarak da görmekteyiz. Yani dünyevi alanda bir takım aksamalar olmaktadır ve bunun çözümü için gerekli enerjiyi ve rehberliği kendi içimizde aramamız gerekmektedir.
Güneş ve Ay hariç, diğer gezegenler geri hareket ederler; ama özellikle Merkür, Venüs ve Mars’ın geri hareketleri bireysel haritalarımızda daha fazla önem taşır. Kuşkusuz en önemlisi Merkür’ün geri hareketleridir. Zira bir yıl içerisinde en sık tekrarlanan (3 veya 4 kez) Merkür’ün geri hareketleridir.
Merkür Gerilemesi
Astrolojide Merkür, genel anlamda iletişim, kontratlar, yazılı metinler, sözleşmeler ve sözlü taahhütler, alım satım, pazarlık ve eğitimle ilişkilendirilir. Bazı astrologların “Kozmik düzenbaz” olarak nitelendirdikleri Merkür’ün geri hareketi iletişimsel karışıklıklara, yanlış anlaşılmalara, dalgınlıklar ve unutkanlıklar neticesinde aksamalara işaret edebilir. Merkür geri harekette iken girişeceğimiz yeni işlerde, yapacağımız sözleşmelerde koşullar beklenmedik şekilde yön değiştirebilir. Yapılacak sözleşmelerde, muhtemelen belge veya bilgi eksikliği söz konusu olabilir. Bu yüzden Merkür geri harekette iken önemli adımlar atmamakta fayda vardır. Eğer atmak durumunda isek, bu şartlarda içinde bulunacağımız şartları çok iyi değerlendirmeli, gelecekte karşılaşacağımız olası problemlerin önlemlerini almalı, imzalamamız gereken belgeleri çok iyi okumalı, yeni satın alacağımız şeyleri çok iyi kontrol etmeli, parasal alışverişlerimizde dikkatli olmalıyız. Özellikle bilgisayarların iyi korunması, önemli bilgilerin yedeklenmesinde fayda vardır.
Merkür Gerilemesini Nasıl Kullanmalıyız?
Her şeyden önce, Merkür gerilemesinin gereğinden fazla olumsuz gibi yansıtıldığını düşündüğümü ifade etmeliyim. Yani yaklaşık üç-dört hafta boyunca hiçbir şeye adım atmayalım gibi bir sonuç çıkarmamalıyız bu gerilemeden. Hatta bu dönemleri kullanabiliriz…
Merkür’ün gerileme zamanları eldeki her türlü projeleri gözden geçirmek, eksiklerini bir kez daha değerlendirmek, düzeltmek açısından çok olumludur. Yapacağımız işle ilgili yeni ve ilave bilgiler toparlama, kendimizi daha iyi hazırlama fırsatı buluruz. Merkür geri giderken akla gelen fikirler çok parlaktır ve direkt harekete döndüğünde, bunlar çok akışkan olarak ortaya çıkarlar. Bu yüzden fikir jimnastiği yapmak, ya da daha güncel ifadesiyle beyin fırtınası yapmak, yeni projeler üzerinde tartışmak için çok ideal günlerde olacağız. Kuşkusuz, bu fikirleri ortaya çıkarmak için, Merkür’ün direkte döneceği tarihten sonrasını beklemek daha akıllıca olacaktır. Merkür’ün geri gittiği dönemlerde, eskiye ait şeyler tekrar karşımıza çıkabilir. Bu, işimiz veya ilişkilerimizle alakalı olabilir. Kaybettiğimiz eşyaları bulma şansını da yakalayabiliriz. Evde veya işyerindeki evraklarımızı ve eşyalarımızı düzenlememiz işe yarayacak; kaybetmiş olduğumuz bazı evraklarımızı bulmamız konusunda şansımız artacaktır.
Bu yıl Merkür üç kez geriliyor…
Merkür’ün Gerileme Tarihleri
30 Mart-23 Nisan 2011: Bu tarihler arasında Merkür Koç burcunda gerileme yapacak. Koç burcu yeni işlere girişim cesareti, keşifler ve yeni adımlar atmak demektir. Gölge yönü acelecilik ve düşünmeden yapılan girişimlerdir. Yukarıdaki tarihler arasında atacağımız adımlarda acelecilikten kaçınmalı, girişeceğimiz işleri birkaç kez gözden geçirmeliyiz. Çok burcu ham ve işlenmemiş enerjinin en yüksek seviyesini temsil ettiğinden, bu enerjimizi içe yönelterek, kişisel gelişimimiz ve kendimizi keşfetmek için kullanabiliriz.
3 Ağustos-27 Ağustos 2011: Merkür gerilemesine Başak burcunda başlıyor ve Aslan burcunda devam ediyor. Başak burcu planlama, çalışma ve ürün ortaya çıkarmak demektir. Gölge yönü endişe, kuruntu, işkoliklik ve aşırı detaycılıktır. Hizmet ve sağlık sektörleriyle ilişkilidir. Merkür 3-8 Ağustos arasındaki tarihlerde Başak burcunda gerileyeceğinden, bu tarihler arasındaki sağlık ve hizmet konularına yönelik iş ve organizasyonlarımızda dikkatli adımlar atmamız isabetli olur. Planları daha iyi detaylandırmak ve eksiklerini tamamlamak için ise çok güzel bir zaman aralığı bu, değerlendirilmeli! Merkür, 8-23 Ağustos tarihleri arasında gerilemesine Aslan burcunda devam edecek. Aslan burcu yönetme, merkezde olma, dikkat çekme, yaratıcılık ve sergileme kavramlarıyla ilişkilidir. Bu tarihler arasında olayların merkezinde olacağımız, idare edeceğimiz, yaratıcılığımızı sergileyeceğimiz projelerde adımlarımızı dikkatli atmamız yerinde olacaktır. Yetenek ve yaratıcılığımızı, sergileyeceğimiz işleri gözden geçirmemiz için güzel bir fırsat aslında.
24 Kasım-14 Aralık 2011: Bu tarihler arasında Merkür Yay burcunda gerileme yapacak. Yay burcu eğitim, yayıncılık, yabancılarla ilgili işler, seyahatler, yeni keşifler ve icatlar, inançlar, ilmi konularla alakalıdır. Bu tarihler arasında seyahatlerde gecikme ve ertelemeler, yayıncılık alanında gözden kaçan hatalar, eğitimle ilgili projelerde aksama ve ertelenmeler, fikir değişiklikleri oluşabilir. Bu tarih aralığını, inandığımız şeyleri, hayat görüşlerimizi, öğrendiklerimizi gözden geçirmemiz, kendi iç bilgeliğimize yönelmemiz ve iç sesimizi dinlememiz açısından ise bulunmaz bir fırsat olarak görebiliriz.
Jüpiter Gerilemesi
Jüpiter en büyük iyicil etkili gezegen olarak nitelendirilir. Jüpiter varlık, özgürlük, bolluk demektir. Ilımlılığı ve ortada olmayı anlatır. Satürn ve Mars gibi iki kötücül planetin arasına girerek onları ılımlılaştırır. Araya giren ve barış getiren yapıdadır. En mutlu eden, rahat ve kolay giden, kar ve kazanç getiren işleri anlatır. Pürüzsüzlük ve özgürlükle bağdaştırılır. Dönem olarak orta yaşı anlatır. İlham, bilgelik, ileri görüşlülük getirici yönleri vardır. Manevi manada kendini dine veya iyilik için çalışmalara adamak, maddi manada zenginlik, bolluk peşinde olmakla ilişkilendirilir. Genellikle neşe ve mutluluk verir. Etkilediği hayat alanlarında en büyük gelişim fırsatlarının yanı sıra, abartılarla ve gerekenden yüksek beklentilerle de karşılaşabiliriz.
Jüpiter’in geri gitme zamanlarında şanslar da bir müddet için geri çekilir. Fırsatları değerlendirmekte zorlanabilir, ele geçen fırsatları müsrifçe harcayabiliriz. İş hayatınızla ilgili konularda şanslarınız geçici bir süre için geri çekilebilir. Elinize geçen fırsatları değerlendirmekte zorlanabilirsiniz. Bu geciktirici ve şansların geri çekildiği süreç yaklaşık 4 ay sürer. Öte yandan bu gerilemeleri, hayata bakışımızı ve inançlarımızı, hayattan edindiğimiz tecrübeler gözden geçirmek, kendi iç bilgeliğimize yönelmek için kullanabiliriz.
Bu yıl gerçekleşecek Jüpiter gerilemesi tarihlerini aşağıda bulabilirsiniz.
Jüpiter’in Gerileme Tarihleri
30 Ağustos-26 Aralık 2011: Bu tarihler arasında Jüpiter Boğa burcunda gerileme yapacak. Bu dönemde dünya ekonomisinde gerilemeler yaşanabilir. Kendimizi güvenceye almaya çalıştığımız, yatırımlarımızı korumaya veya daha fazlasını elde etmeye çalıştığımız alanlarda zorlanmalar yaşayabiliriz. Aslında bu, kaynaklarımızı gözden geçirme dönemi. Sahip olduklarımıza şükretme, onların kıymetini bilme, var olanlarla mutlu olma, keyfini çıkarabilme zamanı…
Satürn Gerilemesi
Satürn hayatın limitlerini temsil eder. Sınırlarımızı gösterir. Böylece hayatın gerçeklerinin farkında olmamızı sağlar. Bir nevi, bizi disipline eder. her şeyin bir formunun olduğunu, kuralları hatırlatır. Bu kurallara uyarak, bir şeyleri inşa eder, somutlaştırırız. Uzlaşmayı, sonuca gitmeyi zorlaştıran, engelleyen, daraltan ve büzüştüren, cimrileştiren, yoksul ve yoksunlaştıran, ağırlaştıran, kurutan, soğutan yapıdadır. Alıkoyma gücüne sahiptir.
Satürn’ün geri gitme zamanlarında uzun dönemli projelerinize yeniden yön vermenizin zamanı geliyor demektir. Organize hareket eder ve dikkati elden bırakmazsanız, ileri dönük yapılandırıcı konularda başarı şansınız artar. Ancak plansız hareket etmeniz durumunda, bu gerilemeden daha çok etkilenirsiniz. İnşa işleri, temel atma işleri, önemli yapılanma işlerine büyük organizasyonlara girişmek için Satürn’ün geri harekette olmadığı zamanları tercih etmek daha akıllıca olacaktır.
Satürn’ün Gerileme Tarihleri
26 Ocak-13 Haziran: Bu tarihler arasında Satürn Terazi burcunda gerileme yapacak. Bu dönemde hukuk ve adalet, evlilik ve ilişkiler, estetik ve zarafetle ilgili işlerde organizasyon sorunları yaşanabilir, yapılandırma ve girişimlerin devamlılığını sağlama zorlukları oluşabilir. Aslında bu ilişkilerimizi, ne kadar adil ve dengeli davrandığımızı, kendimizde veya yaşadığımız ortamda yapacağımız estetik ve dekorasyon değişikliklerini gözden geçirme ve kendimizi dengeleyebilmek için bir düzeltme zamanıdır.
Uranüs, Neptün ve Plüton’un Gerilemesi
Bu gezegenlerin gerilemeleri uzun vadeli programlarımızda bazı aksamalara sebep olabilir. Ama bunların etkilerini daha ziyade toplumsal bazda hissederiz. Kişisel haritalarımızda iç gezegenler (Merkür, Venüs) ve sosyal gezegenler (Mars, Jüpiter; Satürn) kadar etkili değildir. İsmi üstünde, bunlar “Jenerasyon Gezegenleri”dir. Bu gezegenler evrensel prensipleri ve enerjileri anlatırlar. Etkileri ve kontrolleri bizim kullanımımızın ötesindedir. (şimdilik!)
Uranüs’ün Gerileme Tarihleri
10 Temmuz-10 Aralık 2011 (4-0 derece Koç)
Neptün’ün Gerileme Tarihleri
3 Haziran-9 Kasım 2011 (0 derece Balık-28 derece Kova)
Plüton’un Gerileme Tarihleri
9 Nisan-16 Eylül 2011 (7-4 derece Oğlak)