Sezgilerin, algılama ve idrak kapasitesinin yükseleceği mistik etkilerin ön planda olacağı bir haftaya giriyoruz. Özellikle de haftanın ilk gününde, yaratıcılık ve ilhamla dolacağız. İyi değerlendirmemizde fayda var!
Pazartesi gününün büyük çoğunluğunda Balık burcunda hareket edecek olan Ay, başarıya ulaşmada sezgilerimizin önemli rol oynayacağını gösteriyor. Sabah saatlerinde Ay-Mars arasındaki altmışlık açı etkinleşiyor. Efor gerektiren işlere yönelmek için sabahın erken saatlerini kullanabiliriz. Ardından Ay-Merkür karesinin iletişimi gerginleştiren, ama zihinsel aktivitelere ve yaratıcılığa yönelten doksan derecelik açısı devreye giriyor. Öğle saatlerine doğru ise, Ay’ın Uranüs ve Jüpiter ile kavuşumları kesinleşecek. Bu saatleri dua, zikir, meditasyon, ibadet gibi ruhsal-ilahi aktivitelerle değerlendirmemizde fayda var. Bu saatlerde yaratıcılık ve ilham da had safhaya varıyor. Artistik ve sanatsal işlerle, zihinsel aktivitelerle uğraşanlara önemle duyurulur! Gün boyunca etkin olacak Merkür-Neptün altmışlığı da tüm bu yaratıcı, hassas, insan ilişkileri üzerinde hoş ve duygusal titreşimler yaratacak olumlu etkileri destekliyor. Saat 13:13’te boşluğa girecek olan Ay, 17:24’te Koç burcuna giriş yapıncaya kadar hiç temel açı yapmayacak. Bu saatler arasında girişeceğimiz işlerden kalıcı, tatmin edici sonuçlar alamayabiliriz. Ay’ın Koç burcuna geçiş yapmasıyla birlikte, akşamüzeri saatlerinde kendimizi daha aktif ve dinamik hissedeceğiz. Gecenin ilerleyen saatlerinde Ay-Venüs uyumlu açısının etkileri devreye giriyor. Aşktan ve sevgi alışverişlerinden yana şanslı bir akşamdayız.
Salı günü boyunca Koç burcunda hareket edecek olan Ay, sabahın erken saatlerinde Plüton ile doksan derecelik gergin açıya ilerleyecek. Sağlığımıza dikkat etmemizde, gerginlik yaratacak ortamlardan ve kişilerden uzak durmamızda fayda var. Gün boyunca etkin olacak Merkür-Uranüs ve Merkür-Jüpiter karesinin gergin etkileri, sinirler ve iletişim üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Gereksiz tartışmalar, abartılı ve umulmadık sözler, amacını aşan konuşmalar, ani ve düşüncesizce alınmış kararlar yüzünden zarar görebiliriz. Yapacağımız anlaşma, sözleşmelerde sonradan beklenmedik gelişmeler ve yön değişiklikleri de oluşabilir, dikkat! Bu etkiler gün boyunca geçerliliğini koruyor ve akşam saatlerinde Ay-Satürn karşıtlığının etkisiyle gerginlik artıyor.
Çarşamba günü boyunca Ay Koç burcunda hareket ediyor. Yine hareketli, yeniliklere açık, ama öte yandan biraz da gergin bir gündeyiz. Gün boyunca etkin olacak Mars-Uranüs altmışlığı, yeni keşifler, yaratıcı esinler ve sezgilerde artışa sebep olacak. Efor gerektiren işlerde başarı sağlayabileceğimiz bir gündeyiz. Sabah saatlerinde henüz Ay-Satürn karşıtlığının etkileri henüz devrede olacak. Bu açı, her türlü yeni risklere girişmek açısından uygunsuzdur. Yeni çalışanlar almak, mali işler ve yatırımlar, başkalarından yardım istemek, iyilik ve ilerleme beklemek açısından olumsuzdur. Öğle saatlerinde Ay-Güneş karesinin de etkinleşmesiyle birlikte, önemli kişilerle ilişkilerimizde, hayatımızda etki yaratacak kişilerle duygusal iletişimimizde dikkatli olmamızda fayda var. Akşam saatlerinde ise ortam yumuşuyor. Ay-Neptün altmışlığının ayak uydurabilmeye imkan sağlayan, duygusal alışverişleri destekleyen, ilham ve sezgiyi güçlendiren olumlu etkileri devreye giriyor. Gece geç saatlerde ise, Ay-Mars karesinin gergin etkileri var.
Perşembe sabah erken saatlerde Koç burcunun son derecesinden Merkür ile üçgen yapacak olan Ay, bu olumlu açının ardından 04:48’de boşluğa giriyor ve hemen ardından 05:37’de Boğa burcuna geçiş yapıyor. Gün boyunca kendimizi garantiye alma, güvende hissetme eğiliminde olacağız. Uyumsuz açıları geride bırakmış olacağımız huzurlu ve sakin bir gündeyiz. Akşam saatlerinde Ay-Plüton arasındaki uyumlu açının olumlu ve güçlendirici etkileri devreye giriyor. Öğleden sonraki saatler fikirlerini harekete geçirmek ve somutlaştırmak, güçlü ve etkin kişilerden destek almak, ilişkilerde derinleşmek, irade gerektiren işlere girişmek, mücadeleye başlamak, ısrarla takip etmeyi gerektiren işlere kalkışmak için uygun gözüküyor.
Cuma günü boyunca Boğa burcunda hareket edecek olan Ay, bir şeyleri somutlaştırmak, yerli yerine oturtabilmek adına kullanılabilecek bir günde olacağımızı gösteriyor. Ay’ın temel bir açısı yok, ama Mars-Jüpiter üçgeninin etkisini hissedeceğiz gün boyunca. Bu ikilinin uyumlu açıları güç ve efor gerektiren işlerde daha kolay ilerlememizi sağlar. Sportif aktiviteler ya da rekabet gerektiren işlere girişmek için de gayet uygundur. İyi zamanlama güdümüz sayesinde, başarılı girişimler ve hareketler yapabiliriz. Doğru zamanda doğru yerde olmak şansımızı iyi kullanabiliriz. Kalıcı ve iyi kararlar alabileceğimiz, geleceğe yönelik işleri aktive edebileceğimiz bir gündeyiz.
Cumartesi gününün büyük çoğunluğunda Ay yine Boğa burcunda hareket ediyor olacak. Sabah erken saatlerde Ay-Güneş arasındaki üçgen açının başarı ve kolay ilerleme enerjisi taşıyan etkileri devreye giriyor. Her ne kadar sabahın ilerleyen saatlerinde Ay-Neptün karesinin yüksek beklenti yaratan ve bunun neticesinde de hayal kırıklığı potansiyeli taşıyan etkileri devrede olsa da, ardından gelecek açıları yapıcı olacağından, girişimlerde bulunmak için güzel bir günde olacağımızı söyleyebiliriz. Sabahın ilerleyen saatlerinde etkin olacak Ay-Uranüs altmışlığı, idari, politik ve kamusal kişilerle veya geniş büyük yetkilileriyle görüşmek için uygun zamanda olacağımızı gösteriyor. Aynı zamanda sosyal ortamlara katılmak, gizemli konularda eğitim almaya başlamak, yaratıcılık gerektiren işlere girişmek, elektrikle ilgili konularla uğraşmak, değişimler yapmak, alışılmışın dışında, yeni işlere girişmek için uygun saatler, öğleden sonra etkinleşecek Ay-Jüpiter altmışlığı zamanlarına kadar olumlu bir şekilde taşıyor. Öğle sonrasındaki saatlerde Ay-Mars üçgeninin de olumlu etkileri devreye giriyor. Duygusal ve fiziksel konularda etkin ve başarılı olabileceğimiz bir öğle sonrası bizi bekliyor. Saat 14:47’de boşluğa girecek olan Ay, 15:23’te İkizler burcuna geçiş yapacak. Bu saatler arasında girişeceğimiz işlerden kalıcı, tatmin edici sonuçlar alamayabiliriz. Ardından, İkizler burcundaki Ay’ın da etkisiyle iletişim trafiği ve bilgi alışverişi hızlanıyor. Hareketli bir akşam bizi bekliyor.
Pazar günü boyunca İkizler burcunda hareket edecek olan Ay, boş koşuşturmalı, hareketli, yakın yerlere seyahatlerin, bilgi alışverişlerinin öne çıkacağı bir günde olacağımızı gösteriyor. Sabah saatlerinde Ay-Venüs karşıtlığının etkileri devreye giriyor. İlişkilerde gerginliklerden uzak durmamızda, yeme içmemize dikkat etmemizde fayda var. Akşam saatlerinde Ay-Satürn üçgeninin olumlu etkileri devreye giriyor. Eski yerleri ve eşyaları onarmak ve yenilemek, evde değişiklikler yapmak, taşınmak, doğada vakit geçirmek, tarımsal işler, inşaat işleri veya temel atmak istediğimiz işler için gayet uygun zamanlardayız…
Haftanın burçlara göre değerlendirmeleri için tıklayınız…
http://www.uzmantv.com/kategori/astroloji/haftalik-yorum
Kuş ve Balık Ölümleri, Doğa Olayları
Amerika’da karaya vuran binlerce balık, gökten düşen kuşlar, fosforlu yeşil akan ve açıklanamayan nehirler… Bu ve bunun gibi doğal yaşamda meydana gelen ani değişiklikleri kıyamet belirtileri olarak yorumlanıp 2012 ile ilişkilendiriliyor. 8 Ocak 2011 Cumartesi günü Gazete HABERTURK’te doğada yaşanan değişimlerle ilgili hazırlanan haber için benim de görüşlerimi aldılar. Konu ile ilgili olarak gazetede özeti yayınlanan görüşlerim aşağıdaki gibidir…
Kuş ve Balık Ölümleri, Seller ve Depremler
Bence bu olanlar en çok Dünya’nın manyetik alanında oluşan değişikliklerle alakalı ve önümüzdeki süreçte buna benzer olaylar yaşanabilir. Göçmen kuş ve hayvanlar beyinlerinde bulunan manyetit kristalleri sayesinde dünyanın manyetik alanı ile irtibat sağlayıp, her sene gidecekleri göç yollarını tayin ediyorlar. Manyetik alandaki bozulma yollarını şaşırmalarına sebep oluyor. Güneş’ten gelen partiküller (güneş rüzgarı) Dünya’nın manyetik alanında bozulmalar yaratıyor, çalkalanmalara sebep oluyor. Eğer bu çalkalanmalar yeterli yüksek şiddette olursa, jeomanyetik fırtına oluşturuyor ve bu da hayvanların yön bulmasını zorlaştırıyor.
Gelelim bunların Astroloji’yle ilişkisine…
Güneş aktiviteleri ve Yer manyetik alanındaki değişimlerin oluşmasında gezegenlerin de rolü var. John Nelson, Jane Blizard, Percy Syemour gibi bazı bilim insanlarının görüşleri de bu tezi desteklemektedir. Dünya’nın manyetik alanındaki değişimler, Güneş’teki manyetik alan değişimlerinden ve gezegenlerin birbirleriyle uyumsuz geometrik açılarda oluşundan kaynaklanıyor. Özellikle Güneş’teki aktiviteler (güneş manyetik alanında değişimler, güneş lekeleri alevlenme, patlama, Taç Kitle Fışkırmaları) Yer manyetik alanını etkiliyor ve küresel iklim değişikliği, aşırı sıcaklık değişimleri, kuraklık, sel baskınları, kasırga ve tornadolar, depremler ve volkan patlamaları, tsunamiler ve sel baskınları gibi sonuçlar doğuruyor.
2011’de Dikkat Çeken Tarihler
Geçtiğimiz yıldan bu yana önemli Güneş aktiviteleri ve jeomanyetik fırtınaların oluşacağı tarihlerin saptanması üzerine çalışıyorum. 2010 yılı Temmuz sonu, Ağustos başı, Ekim sonu, Aralık ayı sonu ve Ocak ayı başlarında oluşması muhtemel etkileri doğru tahmin ettim. Bu konuda Büyük Uyanış 2012 kitabımda bilgi verdim ve kişisel web-sitemde de tarihleri yayınladım. 2011 yılında Güneş aktivitelerinin ve veya jeomanyetik fırtınaların oluşması muhtemel tarihler şunlar:
• 23-24 OCAK 2011***
· 30-31 Ocak 2011***
• 20-22 MART 2011 *
• 2-7 NİSAN 2011***** (özellikle 3-4 Nisan 2011)
• 20-22 NİSAN 2011 *
• 18-19 TEMMUZ 2011 ***
• 25-28 EYLÜL 2011 **
• 15-16 EKİM 2011***
Güneş Aktiviteleri ve Maya Kehanetleri
Biliyorsunuz 2012 konusunu işleyen iki kitabım yayınlandı. Özellikle Büyük Uyanış 2012 kitabımda altını çizdiğim gibi, 2012 sürecinde yaşanacaklar her ne ise, Güneş’in bunda majör rol oynayacağını düşünüyorum. Mayalar ve Hopiler gibi daha eski kültürler, Güneş’teki değişimlerin her şeyi etkilediğinin farkındaydılar ve bu konuda dikkate değer bir kavrayış geliştirmişlerdi. Mayalar’ın 2012 kehaneti Güneş Lekeleri Döngüsü’yle ve Venüs Döngüsü’yle bağlantılı gözüküyor. 6 Haziran 2012’de Venüs’ün bu yüzyıldaki ikinci geçişini yaşayacağız. Bu tarih civarında Güneş aktivitelerinin de maksimumda olacağını biliyoruz.
2011 yılı 12 Mart’ında Uranüs Koç burcuna geçiş yapacak ve Oğlak burcundaki Plüton ile doksan derecelik sert açısı etkinleşmeye başlayacak. Uranüs ve Plüton bir araya geldiklerinde, elektriksel olaylara, büyük kasırgalara, doğanın dengesini değiştirecek olaylara, elektrik yüklü parçacıkların vereceği zararlara sebep olabilirler. Hava olayları garipleşebilir, kasırgalar ve şimşek çakması gibi diğer elektriksel doğa olayları şiddetlenebilir. 2011 yılı 4 Nisan’ında Neptün Balık burcuna geçiş yapacak. Sularla ve denizlerle ilgili büyük sorunlar yaşanabilir.
Bu etkileri yaşamaya başladık ve eğer önlem alınmazsa, çok daha yıkıcı etkilerle karşılaşacağımızı öngörmemiz için astrolog, iklim bilimci veya güneş fizikçisi olmamız gerekmiyor. Bu konu çok önemli bence ve bütün dünya ülkelerinin lider ve hükümetlerinin gündeminde birinci sırada yer almalı.
Biz Ne Yapabiliriz?
Bu konuyla ilgili araştırma yapanlar, çok sayıda insanın bilerek oluşturacağı uyumlu dalga alanının gezegensel enerji ve manyetik enerji alanları ile iletişime geçerek bu alanları etkileyebileceğini ve alan ortamındaki kolektif bilince pozitif etki yaratacağını söylemekteler. Yapılan istatistikler, dünya barışı için yapılan meditasyon ve duaların güneş aktivitesini belli bir oranda (%25-%50) azaltabildiği göstermektedir. Tüm barış meditasyonlarından sonraki gün güneş aktivitesinin azaldığı görülmüş, bu verilerle ilgili istatistik değerlendirme yapılabilmiştir. Bu çalışmalar ve deneyler, bireysel ve kolektif düşünce gücünün bariz ve güçlü etkileri olduğunu, işbirliği yapan yeterli sayıda insanın beraber çalışmasının gerekli durumlarda nasıl işe yarayabileceğini göstermesi bakımından çok önemlidir. Bu tema, Mayaların kozmoloji anlayışıyla da örtüşmektedir. Mayalar 21 Aralık 2012’de gireceğimiz periyodu “Bir amaç için bir araya gelme dönemi” olarak nitelendirmişlerdir. Bunu anlayıp, bir an önce hazırlanmamız gerekiyor.
2012 süreci, fiziksel hazırlanmalardan çok, ruhsal bir hazırlık gerektiriyor. Şunu unutmamalıyız ki, her şeyden kaçsak bile, kendimizden kaçamayız. Biz değişmezsek, şartlar değişmeyecek. Geri kazanmamız gereken başlıca şey, yaşamımızın ve üzerinde yaşadığımız dünyanın yaratıcıları olduğumuz anlayışıdır. Hayatımızın kontrolünü yeniden elimize geçirmek, sağlıklı ve mutluluk dolu bir yaşam sürmek bizim elimizde. Bu, Yüce Yaratıcısı tarafından, insanoğluna lütfedilmiş seçme özgürlüğü gereğidir. Ya duygu ve düşüncelerimizi kontrol edecek ve hayatımızı doğru yöneteceğiz, ya da duygu ve düşüncelerimiz bizi yönetecek ve kader bizi nereye çekerse oraya sürükleneceğiz.
Her ne kadar bazı felaketler bu döneme eşlik etse de, 2012 süreci bir felaket değil, bir uyanış sürecidir. İnsanın kendi bilincinde kıyameti yaşaması, gerçeklere uyanması zamanı gelmiş, çatmıştır. Büyük Uyanış, kurtarılmayı bekleyen birer zavallı olmadığımızı, ilahi varlıklar olarak geleceğimizi kendimiz yönlendirebileceğimizi, tam bir Bir’lik içerisinde olan evrendeki gerçek yerimizi, her şeyden öte, bizi sevgisiyle kuşatan Yüce Yaratıcımızla ilişkimizin niteliğini ve yaratılış amacımızı idrak edeceğimiz bir sürecin başlangıcı olacak…